Hayallerimin Peşinde

108 4 0
                                    

                                 -*-

Sabah annemin adımı bin kere söylemesiyle uyandım. Sanırım fazla uykucuyum... Bugün 25 Haziran yani üniversite tercihlerimizin açıklanacağı gün olduğu için kalktığım gibi bilgisayarımın başına geçtim. Heyecandan elim ayağım titriyordu. Siteye girip bilgilerimi yazdığımda “giriş”  butonuna basamıyordum bile… Annem gelip “Hadisene be kızım seni mi bekleyeceğim. ” deyip butona basmasıyla beraber oldukça büyük bir çığlık attım. Londra’daki  Starfield Fashion Üniversitesini kazanmıştım.

Şimdi ben Londra’ya mı gideceğim?

Oradaki insanlarla iyi anlaşabilecek miyim?

Ailemden ayrı yaşayabilecek miyim?

Ablam Eymen’den, kuzenim Ece ve arkadaşım Özge ’den nasıl ayrı kalacağım?

Kafamda bulunan onca soru varken birde valiz hazırlayacağım. Berbat hissediyorum. Annem oldukça sevinmişti ,ama bir yandan da benden ayrı kalacağı için üzülüyor gibiydi. Ama çaktırmıyor Pisi böceği! Yarın çıkıyorum Londra Seferine… Bu yüzden ışık hızıyla aldım uçak biletlerimi. Sanırım ablam yeni kalkmış çünkü suratıma “Ne yapıyorsun?” der gibi bakıyordu. Ona anlattığımda ilk tepkisi “Sen mi kazandın? Emin misin?” oldu. Daha sonra şaka yaptığını söyleyip boynuma atıldı. Bir güzel sarıldıktan sonra “Ben sensiz ne yapacağım “ diye hayıflanmaya başladı.”Yarın uçağım kalkıyor güzelim bu yüzden valizimi hazırlamalıyım. Sen de yardım etsene?” deyince şaşkın şaşkın bakarak “Rüyanda görürsün Sırma!” deyip gitti. Kahretsin ya!

Valizimi hazırladıktan sonra karnımdan bir ses geldi. Aman Allah’ım kahvaltı etmeyi unuttum. Halsiz olmamın nedeni kahvaltı yapmamammış. Ah, ne kadar aptalım!

“Anne! Bana kahvaltı hazırlar mısın?” dedim en şeker sesimi kullanarak.

“O koca kıçını kaldır ve kendine kahvaltı hazırla benim güzel kızım” dedi. Hey, bugün niye herkes bana çatıyor!

Kahvaltı yapıp ablamla alışverişe gittik. Sonuçta Londra’ya gidiyorum, ülkemi iyi temsil etmem lazım.(!)

Alışveriş bittikten sonra aldığım bütün kıyafetleri giyip ablama defile yaptım. Bunu her alışveriş sonrası yaparız. Akşam yemeğine makarna yaptım. Fakat her zamanki gibi vıcık vıcık olmuştu. Yarın erken kalkacağım için erken yattım ve uykunun kollarına kendimi yavaşça bıraktım.

                              .*.

Sabah Nokia Telefonları’nın o iğrenç alarm sesiyle uyandım. O melodi hayata küsmemi sağlıyor. Bravo Nokia!

Uyandım zannedip sakın Eymen gibi beni korkutmayın. Ben uyandıktan 1 saat sonra kendime gelirim. Fakat Eymen’in şakaları sayesinde dakika içinde kendime gelebiliyorum…

Eymen’im sağ olsun.

Kendime geldim ve bugün uçacağımı hatırladım. Kahretsin! Benim uçak korkum var!

Hemen Eymen’le konuşup onunda benimle Londra’ya gelip, birkaç gün kalması için ona yalvarmalıyım.

“Eymen! Yani Abla!”

“Efendim Baş belası! Hey, sen abla dedin! Yine ne istiyorsun?”

“Imm şey benimle Londra’ya gelir misin?”

“Ah! Canım kardeşim bende bugün bana bunu sormanı bekliyordum. Tabi ki gelirim. Yeter ki sen iste!”

“İstiyorum.”

“Ah peki çok ısrar ettin, geliyorum.”

Vay be ne kolay olmuştu. Bu yine bir işler çeviriyor ama...

(Merhaba Arkadaşlar işte yeni hikayemle karşı karşıyasınız.Yorumlarınızı bekliyorum.Hepinizi çok seviyorum.)

                                                                                   -*-

Üstümü giyinip valizimi kontrol ettikten sonra saate baktım, 07.30’du 09.00’da uçak kalkacak. Bu yüzden hızlı bir şekilde duşa girdim. Duşta aklıma Özge ve Ece’ye gideceğimi söylemediğim geldi. Duştan çıktıktan sonra onları arayacağımı aklımın bir köşesine not ettim.

Duştan çıkıp, hemen Ece ’yi aradım:

“Selam kuzen!” dedi heyecanlı bir sesle.

“Selam…”dedim üzgün bir şekilde.

“Hey orada ne oluyor! Sesin niye üzgün çıkıyor ne oldu!”

“Şey ben bugün Londra’ya gidiyorum. Üniversitemi okumak için, sana söylemiştim ya Londra’da bir üniversite var. İsmi Starfield Fashion Üniversitesi… Dün üniversite tercihlerimin açıklanacağı gündü. Baktım sonuçlara Starfield’ı kazanmışım.5 gün sonra okullar açılacağı için şimdiden gidiyorum. Hem ev bakmak için hem de üniversitemi görmek için.”

“…”

“Hey, orda mısın kuzen?” dedim endişeli bir sesle.

“…”

“Kuzen!”

“E-fendim?” dedi ağlamaklı bir sesle. Şuan ki yüz ifadesini tahmin edip duygulandım.

“Kuzen, bak üzülme tatillerde beni görmeye gelirsiniz, Londra’da hem bir sürü yakışıklı çocuk var sonra ben gelirim tatillerde, olmadı sende burada okursun…”

“Kuzen gelirimde, zaten bende Starfield’ı kazandım, bende bugün yola çıkıyorum. Ona sevindim mutluluk gözyaşları diye bir şey var bebeğim…”

“GER-ÇEK-TEN Mİ?”

“Bu arada Özge McSnowy Üniversitesini kazanmış. Yani o da geliyor. Eymen ne yaptı? Geçen bana Tayinim Londra’ya çıktı dedi.”

Ağzımdaki kahveyi püskürterek, “Bana söylemedi, her neyse hepimiz gidiyorsak-“

“Çok eğleneceğiz!” dedi ve telefonu yüzüme kapattı.

-Arkadaşlar hiç yorum gelmiyor.Lütfen beğendiyseniz yorum yapın.:( Yorumlarla hikaye değişebilir.Yorum yapmasanızda (!) sizleri çok seviyorum. ;)

-Aybüke :))

Hayallerimin PeşindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin