SB ∞ 4

11 0 0
                                    

Sabah güneş gözüme gelince hortlamış gibi hissettim. Yataktan sürüne sürüne banyoya gidip masadan yardım alarak ayağa kalkıp aynaya baktım. Zombi gibi gözüküyorum. Zombi yanımda halt etmiş. Çirkinim a dostlar çirkin..

Saçlarımı bir şekilde düzeltip formalarımı ve çantamı alıp aşşağı indim.

"İrina birşeyler ye kızım." Annem yine beni köşe de kıstırdı. "Anne biliyorsun bu saatlerde birşey yiyemiyorum. Okulda yerim birşeyler." diyip en sevimli gülücüğümü attım.

"İyi peki öyle olsun.İyi dersler." annem yanaklarıma sulu öpücükler bırakınca bende ona sarıldım. Servisin sesini duyunca ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Servise bindiğimde Esila ile yan yana oturup kulaklıkları taktık. Tom Odell dinlerken kendimizden geçiyorduk. Serviste en önde oturan Cem adımı söyleyince ona baktım.

"Bu gün salona gidecek misin ? " biraz düşündükten sonra buna ihtiyacım olduğu kararına vardım.

"Evet Cem. Neden sordun?"

"Ben ve Ceren de gelebilir miyiz? İzlemek için." En son izlemeye Ataberk gelmişti. Ona ne kadar kızmak istesem bile kızamıyordum.

"Tabi ki." deyip gülümsedim. Kimseyi kıramıyordum ve bu yüzden ben kırılana kadar da vazgeçmiyordum. Başıma büyük birşey gelsede bu yüzden olurdu herhalde. Servis okula girdiğinde Adem amca kapıyı açtı. Servisten indikten sonra Esila koluma girdi.

"İrina, Demirkan geliyor bu gün." Siktir ya!!! Ben onu unutmustum. En berbat tipimde görmek zorunda mıydı beni?

"Ya Esila ben eve gidiyorum. " Deyip arkamı döndüm. Esila kolumdan tutup tekrar beni okula çevirince ona baktım.

"Ben de bunu diyeceğini bildiğim için sana makyaj malzemesini, bende olan piercingini ve vanslarına uygun kareli gömleğini getirdim."

"Kareli gömlek mi? Üniformanın üzerine mi? "

"Hayır İrina yani evet. Güven bana hadi lavoboya gidiyoruz. Ve sakın arkana bakma." Arkama baktığımda Demirkan cool bir şekilde yürüyordu. Aman tanrım Demirkan!

Koşarak binanın içine kaçtım. Lavoboya girip ellerimi dizlerimin üzerine koyup nefes alış verişimi düzene sokmaya çalıştım. Esila kapıyı açıp çantasından makyaj malzemesini döküp bana baktı.

"Ne ?" dedim. Esila gözlerini devirip eline eyeliner alıp bana baktı. Eyelinerı bırakıp biraz pamuk aldı ve ıslattı. Gözümde ki eyelinerı silip yenisi çekti. Rimelle kipriklerimi daha düzgün ve yoğun bir biçimde sürdü. Kırmızı mat rujla dudağıma renk verdi. Sürtük gibi olmamıştım. Güzel olmuştum. Gömleği de bana uzatıp formanın üstüne giydim önünü açık bıraktım. Saçlarımı da düzelttikten sonra tam kapıdan çıktık ki Demirkan karşıda oturuyordu. Normal davranıp elime telefonumu aldım. Ve bir şeylerle uğraştım. Göz ucuyla Demirkan'a baktığımda bütün kızlar onun etrafına doluşmuş olduğunu gördüm. Beni mi fark edecek bu çocuk! Hadi be! Yav İrina yavrum sen kimsin olom gidiyorsun Demirkan'a platonik oluyorsun? Aklın nerde senin kızım? Demirkan beni fark edinc- Ha!! Demirkan! Beni! Fark! Mı! Etti! Ay çüşünüz yaneee. Demirkan kızlara birşey söyleyip ayağa kalktı. Seri adımlarla bana doğru geldi. Aman tanrım didim. Ağzımın şekli o gibi olunca kendime çeki düzen vermek için kafamı salladım. Hızlı adımlarla koridorun sonuna doğru yürüdüm. Koridoru dönünce durdum. Elimi kalbime götürdüğümde kalbim sanki Mahmut Tuncer misaliydi. 

"Hangi sınıftasın ?" sesin geldiği yöne bakınca masmavi gözlerle karşılaştım. Çok hevesli gözüküp söylemeli miydin? Hiç sanmıyorum.

"Ne yapıcaksın?" kaslarımı çatmış ona bakıyordum.

"Soruyorum? Hangi sınıftasın?" diye tekrar ettiğinde öfkelenmişti. Öfkeli daha bir iyi oluyordu bu çocuk. Her neyse konumuz bu değil.

"Bende sana ne yapıcaksın diye sordum? " yumruğunu sıkmıstı. Neden kolay sinirleniyordu ki ?

"Ana sınıfına geri baslatsınlar seni" deyip gitti. İcimden sorunlu diye geçirip sınıfa gittim.

Eve geldiğimde kimse yoktu. Odama çıkıp hemen uzerime rahat birşeyler giydim. Spor çantasına da siyah tütümü ve ayakkabıları alıp çıktım. Bir taksi çevirdiğimde araba kullanmayı öğrenmem gerektiğini anladım. Bi süre sonra taksi durdugunda geldimi aldım. Ücreti ödeyip taksiden indim. Binaya doğru yürürken binanın önünde siyah spor arabayı fark ettim. Cem'in araba kullandığını biliyordum ama bu onun arabası değildi. Yeni mi almıştı?

İçeri girip salonun olduğu kata indim. Cantamdan anahtarı alırken yere düştü anahtar. Eğilip almıştım ki ayaklar göz hizzama girdi. Kafamı kaldırdığımda kapıya yaslanmış ve kollarını çaprazlamış olan Demirkan' ı gördüm. Nereden buldu burayı?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 15, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sensiz BırakmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin