Multi de Elif ' in parti de giydiği elbise var.
Sabah alarmımın katlanılmaz sesiyle uyandım. Önce saçlarımı yapıp daha sonra rutin işlerimi hallettim. İstemeyerek de olsa, formalarımı giydim. Okul hayatımda beni okula beni bağlayan tek sebebin Emre olması, bu işleri her gün üşenmeden yapmamı sağlıyordu. Tüm işlerimi hallettikten sonra, koşar adımlarla merdivenlerden indim. Ev çalışanımız masayı hazırlarken; annem ve babam da sohbet ediyorlardı. Ben ise vaktim olmadığı için, acelem olduğunu söyleyip; onları öperek evden çıktım.
Servis çok geçmeden geldi. Servisten içeri girdiğimde gözüme ilk çarpan Emre oldu. Sevgilisi yanındaydı ve bu gerçekten ağır bir yük gibi geliyordu. Bana her gün Günaydın diyordu. Yine günaydınlaştıktan hemen sonra Nehir 'in yanına oturdum,onla da biraz konuştuktan sonra çok geçmeden okula geldik. Derslerin sıkıcılığı Nehir ve benim sıkılmış hallerimizden sonra öğle arasına geldik biraz hava almak amaçlı bahçeye çıkmaya karar verdik. Kapıdan çıktıktan sonra Emre bize doğru gelmeye başladı. Evet evet, doğru bize doğru geliyor ve ben sakinim,yani öyle olmalıyım. Emre sempatik bir gülümseme ile konuşmaya başladığında gülümsememi silip dikkatimi ona verdim." Naber güzellik partime geliyorsun değil mi?"
Bana demişti ama parti falan duymamıştım ben tabii okulda ölü gibi dolaşırsam en son ben duyardım. Anlamaz gözlerle ona bakınca güldü bende güldüm çünkü anlamamıştım. Me zaman böyle bir haber çıktı da ben en son duydum gerçekten şaşırtıcı.
" Yani öyle baktığıma bakma gelirim tabii sadece daha yeni duydum bir parti düzenlediğini o yüzden böyle tepki verdim kusura bakma."
O partiye gitmeliyim.
"Neyse önemli değil gel bu arada Nehir seni de unuttum sanma seni de bekliyorum partiye , hadi kızlar ben kaçar akşam görüşürüz. "
Nehir de daveti için Emre' ye teşekkür ettikten sonra bahçeyi indim neşeli bir şekilde. Nasıl olsa enerjimi almıştım bugün ayrıca bana güzellik demişti yine ve yine gel de bırak sevmeyi işte.
Bir banka oturup Nehir ile akşam kıyafet falan için bir şeyler düşünmeye başladık. Okul çıkışı okula yakın olan AVM'ye gidip bir şeyler bakıp daha sonra da Nehir ile birlikte Emre'lere geçebilirdik. Bu plan kafama yatınca Nehir' e anlattım. Nehir de kabul edince tek yapmamız gereken ailelere haber verip izin almak olacaktı bu yüzden ikimizde annelerimizi aradık. Benim izin almam çok da uzun sürmedi çünkü Emre ile ailelerimiz tanıştığı için pek bir sorun olmayacaktı. Nehir biraz zor izin alsa da sonunda izin almıştı öğlen arası da bittiği için sınıfa geçtik.
*
Dersler falan derken okul bitmişti ve biz AVM'ye doğru ilerlemeye başlamıştık. Sonunda AVM'ye vardık ve mağazaları gezmeye başladık iyi ki yanıma kredi kartımı almıştım yoksa kıyafet alamadan eli boş eve dönerdim. Sonunda istediğim siyah arkası detaylı önü kısa arkası uzun bir elbise buldum. Ona göre takı ve ayakkabı da aldıktan sonra Nehir ' in işini de hallettik bize geçtik bizde hazırlanıp beraber çıkacaktık. Eve vardıktan sonra annem ile biraz sohbet ettik annem Nehir ile konuşurken bende bize atıştırmalık hazırladım. Onları da yedikten sonra hazırlandık ve parti saati geldikten sonra Emrelere doğru gitmek için taksi çağırdık. Sonunda taksiden inip parti için süslenmiş olan evin bahçesine geldik. Havuz kenarıydı ve ben Nehir ile birlikte havuz kenarında bir masaya geçtik. Parti başlamıştı Nehir ve ben dans edenleri izlerken gözüme Emre ve Merve çifti takıldı slow bir şarkı başlamıştı ve onlar dans ediyordu. O sıra da Nehir de Emre'nin en yakın arkadaşı olan Cem ile dans etmeye başladı. Beni de yine Emre'nin arkadaşlarından olan ama benim pek tanımadığım bir çocuk dansa kaldırdı. Nezaketen kabul edip, uzattığı eline ellerimi bıraktım. Aslında kalkma nedenimin büyük bir kısmının Emre'ye inat olması da ayrı bir konuydu.
Dansın daha başlarında olmamıza rağmen sıkılmıştım. Karşımdaki, daha adını bile bilmediğim çocuk sürekli ayağıma basıyordu ve bir hayli canım acımıştı. Bir kaç saniye içerisinde kendimi havuzda bulmuştum. Utancın yanında üşümem işi daha berbat bir hale getirdi. Gülme seslerini duymamaya çalışarak gözlerimi kapattım. Yavaşça açtığımda kesinlikle havuza atlayan bir Emre beklemiyordum. Beni kucağına alıp havuzdan çıkarttı. Yanına birilerini çağırıp, partinin bittiğini söylediğinde istemsizce ağzım aralandı. Beni oldukça büyük ve güzel bir odaya soktuğunda dolabından bir kaç kıyafet çıkardı."Buraya bir kaç şort getireceğim. İstediğini giyebilirsin. İşin bittikten sonra aşağı gel, hastalanmaman için ilaç vereceğim. Bu arada, kahve sever misin?
10-15 dakika içerisinde hem en dibi hem de zirveyi yaşamıştım. Tabii buna zirve denilirse.
"E-evet,severim"
Başını sallayıp odadan çıktı.
Çok geçmeden bende üstüme bir şeyler giydim. Kıyafetlerimi elime aldım. Aynada saçlarımı düzeltip merdivenlerden inmeye başladım. Mutfaktan gelen seslerin ne olduğunu çözmeye çalışırken kırılan bardak sesiyle irkildim. Mutfak kapısının kenarında durup içeriyi dinlemeye başladım."O sakar kız geceyi mahvetti, ve sen bana onu savunuyorsun. Ne gerek vardı Emre? Defolup gitseydi işte."
Merve'nin bahsettiği sakar(?) kız ben olmalıydım.
Emre hiçbirşey söylemeyip kapıya doğru ilerleyecekken, Merve kolundan yakalayıp devam etti." O kızı odandan ve evinden çıkart Emre."
" Herkes gibi gülüp geçseydim,yardım etmeseydim gurur mu duyacaktın? Bana ne yapacağımı söyleme hakkını sana kim verdi?"
"Bazen sevgili olduğumuzu unutuyorsun. "
" Ben tamamen unutmak istiyorum seninle olan ilişkimi. Şu andan itibaren hiç birşeyim değilsin. Ve şimdi ben, seni buradan ve evimden çıkartıyorum. Bahçe kapısını kullan, daha kestirme olur."
Ellerimi ağzıma kapatıp iç çektim. Ne yani? Şimdi ayrıldılar mı? Okulda sarmaş dolaş görmeyecek miyim. Sonunda oldu. İşte bu be!
"Sonunda ne oldu?"
Hayır,hayır. İçimden düşünmüştüm, dışarıdan değil. Yok canım o kadar da salak değilim.
"Güzelim, anlamıyorum, ne diyorsun?"
Allah kahretsin.
"Yok bir şey. Tişörtten bahsettim ben. Bol oldu ama,olsun. Gideyim ben artık."
Çantamı alıp teşekkür etmek için Emreye döndüm. Teşekkür edip yanağına öpücük kondurdum. Ve evden koşar adımlarla çıktım.
NE! BEN AZ ÖNCE EMREYİ Mİ ÖPTÜM!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Platoniğin Günlüğü
Chick-LitBir kız düşünün; Üç yıldır birisine aşık. Üç yıl boyunca beslediği platonik aşkı, en yakın arkadaşından başka kimse bilmiyor. Üç yıldır içinde tuttuğu aşk, zaman geçtikçe azalmak yerine daha da güçleniyor. Ne yaşarsa yaşasın sevmeye devam eden, hiç...