Belalı Sevgilim

Aşk Denilen Kelime Çöplüğü

Agra'dan...

Üzerindeki tabelada Clup Afrina yazan ve etrafı mor ışıklarla süslenmiş olan kapının önünde durdurdum arabayı. Yanımda oturan Cenk'e baktığımda oda bana bakıyordu.

"Bunu yapamazsın Agra."

"Nedenmiş o?"

"Çünkü Rüya seni seviyor."

"Ne saçmalıyorsun sen Cenk ya."

"Bak ciddiyim, bunu bana Ceyda söyledi."

Derin bir nefes aldıktan sonra "öyleyse sana yalan söylemiş." dedim ve arabadan indim. Kapıyı kapattığımda Cenk'te inmişti.

"Buna neden inanmıyorsun? " dediğinde arabanın anahtarını kapıdaki adamlardan birine verip içeri girdim. Bar taburelerinden birine oturup viski söylediğimde Cenk'te yanımdaki tabureye oturdu ve "anlat" diye ısrar etti.

"Bak buna inanmıyorum çünkü, " duraksadım ve barmenin önüme koyduğu viskiyi bir dikişte bitirip yenisini istedim. "Çünkü ona çıkma teklifi ettim."

"Sen, sen ciddimisin?" Afallamıştı. Haklıydıda.

"Ve o beni reddetti. Bana hayır dedi inanabiliyormusun. O benim çıkma teklifi ettiğim ilk kızdı ama o bunu umursamadı bile!" az önceki gibi gelen viskiyi bir dikişte bitirip yenisini istedim.

"Hey, dostum sakin ol biraz, yavaş."

"Karışma!"

"Agra, Rüya senin diğer kızlara daha doğrusu hiçbir kıza çıkma teklifi etmediğini biliyormu?"

"Ne biliyim olum ben." Bu daha önce hiç aklıma gelmemişti. Hem ne önemi vardı ki.

"Peki ona nerde ve nasıl bir teklif yaptın?" Ne meraklı melahatmış buda ya.

Cevap veremedim. Sadece hareketsiz ona bakıyordum. O esnada birisi dudağımın kenarından öptü. Bu Alara'yadı.

"Seni özledim." Bunu kulağıma tahrik edici bir biçimde söyledi. Bir an bunu söyleyenin Rüya olmasını istedim. İstememeliydim.

Düşüncelerim arasında boğuşurken sinirli bir biçimde Alara'ya bakan Cenk'teydi gözlerim.

Alara'ya baktığımda gülümsedi ve dudaklarının dudaklarımlarımdan hamile kalmasını sağlıycak derecede öpmeye başladı beni. Nedenini bilmeden onu durdurma gereği duydum ve bunu yaptım. "İstersen odaya geçelim."dediğinde bu sefer ben onu öpmeye başladım. Çilekli ruj sürdüğünü daha yeni farkettim. Aklıma Rüya'nın sürdüğü ruj geldi. Tadına bakmamıştım ama kokusundan çilekli olduğu anlaşılıyordu.

Alara beni iki yakamdan tutmuş büyük bir zevkle öperken  Rüya'nin yüzü gözlerimin önüne geldi. Bakışı, gülüşü, nasıl utandığı, beni durdurduğu ve reddettiği an. O diğer kızlar gibi değil. O sevilmeyi bekleyen, aşık olmak isteyen bir kız. O sadece masum bir kız.

Alara'yı durdurduğumda "bu gece seni çok güzel şeyler bekliyor" diyerek ikna etmeye çalışıyordu. Ama bunda başarılı olmasına izin veremezdim. Rüya'yı düşünürken olmaz.

Cidden diğer kızlara teklifte bulunmadığımı bilmiyor olabilir. Zaten bilseydi bile öyle bir teklifte beni reddetmesi normaldi. Yani bu demek oluyorki, o beni gerçekten seviyor.

Of Rüya, off! Sadece seni düşündüğümde bile beni aşk denilen kelime çöplüğüne inandırmayı başarıyorsun. Sen nasıl bir şeysin böyle?

                  *                    *                     *

"Olmaz Alara yapamam tamam mı."

"Ne zaman geri geliceksin peki."

"Bilmiyorum. Belki hiç." Bana  kendimi asarak öldüreceğimi söylemişim gibi bakmaya başladı. Bu söylediğime ben bile şaşırdım ve kaşlarımı çatarak düşünceye daldım.

"Sen aşıksın."

Düşüncelerimden beni sarsarak alıkoyan Alara'ya baktım. "Ah tatlım, Agra Kunter aşık olmaz aşık eder." dedim.

"Hemde sırılsıklam. Benimle bile birlikte olamayacak kadar."

Bu kız beni dinlemiyormu ya! "Tamam Alara bu kadar saçmalık yeter." diyerek ayağa kalktım ve Cenk'i karşımızda bir masaya oturmuş bizi izlerken gördüm. Ne ara gittin oraya olum bakışını yapmaya bile üşenerek hadi dercesine başımı oynatabilmiştim.

Dışarı çıktığımda kapıdaki adamlardan biri " iyi geceler Agra Bey, arabanızı hemen getiriyorum." diyerek gitti. Cenk'te sonunda çıkabildiğinde arabamı getirdiler.

Arabaya bindiğimizde ona kısa bir bakış attıktan sonra ne diyeceğini anlayıp söze girdim. "Rüya için yapmadım, sadece istemedim."

"Tabi tabi."

"Cenk, fazla kaşınıyorsun."

"Ne dedim abi ya?"

"Tamam kes."

Gerçekten susturmayı başardım mı ben ya. Ona baktığımda bana yavru köpek bakışları atmaya çalışıyordu. Ama bu çocuk tatlı değil karizmatik seksi karışımı bişi olduğundan fazla beceremiyor. İçimden bir of çektim, işte yine başlıyoruz.

"Kuzen?" Allahım sana geliyorum. "Benim için birşey yapabilirmisin ya?"

Al işte tahmin ettiğim gibi. Ve evet bu çocuk benim kuzenim. O yüzden bu kadar yakışıklı ya. "Ne istiyorsun? "

"Ceyda'nın beni sevip sevmediğini öğrenebilirmisin?" Bu gün amma sevgi sözcükleri geçti bee.

Mal bu çocuk ya valla. "Olum kız seni seviyor lan, belli değilmi daha neyi öğrencen salak." böyle demeyeydim iyidi. Bana akıl veren odur aslında.

"Ya olum nerden bilcen söyledimi ki sana. Emin olamazsın yani. Rüya'ya sorsana sen."

"Tamam bakarız."

"Ya kuzi yaa."

"Cenk bakarız dedim ya. Sana türkçeyidemi ben öğreticem lan. Bakarız demek sonra hallederiz demek yavrucum." Son cümlemi alay ederek söylediğimde bana sinirlendi ama belli etmek istemiyordu. Benden kaçarmı ama.

" Tamam sağol." Tamam diyip bıraksa ağzına yumruğu yiycekti. Kız tribinden nefret ederim. Oda benim gibi. Bu yüzden adam dövmüşlüğümüz çok.  Ama canımız sıkkınsa birbirimizide döveriz yani. Güreş en sevdiğim spor tabiki.

Yol boyunca konuşmadık. Benim mekana geldiğimizde eve geçip odalarımıza çekildik. Eğlence kaldırıcak durumda değilim.

Tabi şimdi sizin aklınız karışmıştır. Ben bi açıklama yapayım. Bizim ailenin şirketi var. Ama onun dışında birçok yerde kumarhanemiz var. Babam şirketi dikkat çekmemek için kurdu aslında. Onun dışında haraç gibi şeyler toplar. Onun detayına inmiycem şimdi. Uyuşturucuya fazla karışmaz. Küçük işler yapar bu konuda.

Babam banada bir kumarhane açmayı önerdi. Bende kabul ettim tabi. Herşeyini kendim tasarladım. Bir köşesinede bar yaptırdım. Çok güzel ve etkileyici bir yer oldu. Kızları genellikle buraya getirirdim. Mekanın üzerinede ev yaptım. Kaçamak olarak kalabileceğim bir yer. Orada Cenk'inde bir odası var. Sonuçta en yakın arkadaşım ve kuzenim.

Kısa bir duş alıp rahat birşeyler giydim ve yatağa girdim. Rüya'yı düşünmeye başladım. Ne kadar beni kendine bağlasada rahatlamamı sağlıyordu.