*Öhöm
*Bu bölüm smut içerir. Eğer rahatsız oluyorsanız lütfen okumayınız.
*Oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
*tişikkirlir.
MİN YOONGİ
Katil olursam kaç yıl yerdim acaba?
Karşımdaki kadının sırf çekimde poz veriyorum ayağına Hoseok a dokunuyor olması içimdeki çirkef yanı uyandırmıştı bile.
Hayır yani. Ben kalkmışım, sırf sen bir yere gideceğimizi söyleriğin için hazırlanıp şirkete gelmişim sen de karşımda elin kadınlarıyla samimi pozlar veriyorsun!
Her şeye rağmen yine de sakin gözükmeye çalışarak Hoseok a gülümsemiştim. O da bana gülümseyip işini yapmaya devam etmişti. Yarım saat kadar bir süreden sonra çekimler bitmiş, Hoseok ise yanıma gelmişti.
"Hoşgeldin bebeğim"
"Hoşbuldum diyip te yalan söylemeyeceğim"
"Beni gördüğüne sevinmedin mi yoksa?"
Numaradan dudağını büzmüştü. Evet işte görüyorsunuz. Aegyo yapıyor ve tüm sinirim uçup gidiyor.
"Seni gördüğüme sevindim tabiki. Sadece başka biriyle gördüğüme sevinmedim."
Çapkın bir şekilde gülmüştü.
"Kıskanç Yoonie... Favorilerim arasında."
Bana doğru yaklaşıp yanağıma öpücük kondurmuştu. Hızla kendimi geri çekmiştim.
"Tanrı aşkına. Bu kadar insanın içinde ne yapıyorsun?"
Umursamaz bir tavırla omuz silkmişti.
"Bu kadar insan değil. Sadece sen umrumdasın."
Ben Hoseok un sözleriyle kendimden geçmişken o, üzerini değiştirip geri yanıma gelmişti. Sonrasında ise şirketten çıkıp Hoseok un arabasına binmiş ve yola çıkmıştık.
"Nereye gidiyoruz?"
Üzerimde siyah, bol bir tişört ve boyfriend bir yırtmaçlı pantolon vardı. Tişörtü pantolonumun içine sokuşturmuştum.
"Sürpriz"
Hoseok un üzerinde ise siyah bir gömlek vardı. O da benim gibi pantolonunun içine sokuşturmuştu.
Üzerindeki siyah parçalarla saçlarının kızıllığının uyumu adeta sarhoş ediyordu."Sürprizlerden hoşlanmam"
"Ama bence bunu seveceksin"
"Öyle olsun bakalım"
Bir süre daha yol gittikten sonra Hoseok arabayı bir uçurumun kenarına park etmişti. Arabanın camından dışarıya baktığımda gün batımının şahane görüntüsüyle karşı karşıya gelmiştim. Ben manzaraya bakmaya devam ederken Hoseok çoktan arabadan inmiş ve bagajdan bir şeyler çıkarmaya başlamıştı.
Arabadan inip yavaşça uçurumun dibine doğru ilerlemiştim. Manzara böyle daha güzeldi. Bu sırada Hoseok arkamda bir şeylerle uğraşıyordu.
"Uçurma fazla yaklaşma Yoonie."
Arkamı döndüğümde Hoseok un yere bir şey serdiğini ve üzerine bir şarap şişesi ile iki kadeh yerleştirdiğini görmüştüm.
"Bunlarda nereden çıktı şimdi?"
"Arabanın bagajından"
Kendi esprisine gülünce ona göz devirmiştim.
"Şuan ilişkimizi gözden geçiriyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAIRDRESSER / SOPE
FanfictionBir kuaför düşünün, küçük bir kaza sonucu dünyaca ünlü müşterisinin saçını fazla kesen bir kuaför. Ve bu hata sonucunda doğan kocaman sonsuz bir aşk.