Bölüm XXXX

201 18 0
                                    

Sabah uyandığımızda Jaebum işe, ben de arkadaşlarımla buluşmaya gitmeden önce kahvaltı ediyoruz.

"Babama söyleyelim bence artık. Annem bildiği için kafam daha rahat."

"Emin misin?"

Başımı sallıyorum. "Tabii ki."

"Tamam, eve gidip konuşuruz."

"Bu akşam mı?"

"Ne zaman istersen."

"Tamam bu akşam olsun."

Akşamı ediyoruz bile. O işten dönüyor, ben de arkadaşlarımın yanından. Evin oralarda buluşuyoruz. Yolda giderken elimi tutuyor. "Babamın annem kadar kolay olmayacağını biliyorsun, di mi?"

"Evet, baya şaşıracak. Hazmetmesi zaman alabilir."

"Hazmedene kadar..." Bir anda susuyor.

Merak ediyorum. "Ee?"

"Hatta hazmettikten sonra da, benle yaşamak ister misin?"

Gözlerim şaşkınlıkla ve sevinçle kocaman açılıyor. "Ciddi misin sen?"

"Şaka yapmam için bir sebep mi var? İstediğin zaman da eve geliriz ya da sen tek gelirsin."

"Tamam." Derken sevinçle elimi bırakıp kolunu boynuma doluyor ve kaldırımın ortasında bana kocaman, derin bir öpücük veriyor. Ben de boynumdaki elini tutuyorum. Sonra eve gidiyoruz. Macera başlasın.

Annem yine yemekleri döktürmüş. Sayısız diyebileceğim çok çeşitte yemek var. Bize özel bir hazırlık gibi olsa da aslında babama özel, çünkü bu gece onun gecesi...

Uzunca bir muhabbet ediyoruz. Sonra konu Hoseok'a geliyor, Jaebum'un yüzü düşse bile çaktırmamaya çalışıyor, tabi artık gülümsemiyor da. Aramızda artık tek gülen kişi babam, birazdan o da olmicak...

"Baba, sana söylememiz gereken bir şey var."

"Neymiş o?" Kaşlarını kaldırıyor.

"Hoseok... Bize büyük bir yanlış yaptı."

"Size mi? Siz derken?"

"Ben ve Jaebum'a... Hatta bir de değil, birçok yanlış yaptı."

"Nasıl yanlışlarmış bunlar? Şu an o hastanede yatmasının sebebi olacak tarzda yanlışlar mı?"

"Sayılır. Birincisi, o da bir eşcinsel. Kimlik kaybı var, biliyorsun ki bipolar bozukluğu da var. Sen hep iyi olan kişiliğini gördün ama bana ve özellikle Jaebum'a hep psikopat yönünü gösteriyordu."

"İyi de, sizden ne istiyor olabilir ki?"

Jaebum söze atlıyor bu sefer. "Jackson'a takıntısı vardı. Hoşlanmak, aşk ya da sevgiyle alakası yoktu. Duygusal bir bağımlılık arıyordu."

"Sonra noldu?"

"Benim bir sevgilim var baba..." Babamın yüzündeki ifade iyice şaşkınlıkla kaplanıyor. "Önce beni sonra da onu tehdit etti, sevgilimi sana söylemekle... Sevdiğim insanı da aynı şekilde, ama onunki sözle kalmadı. Onu dövdü!"

"İyi de kim ki bu çocuk? Ne varmış bana söylemende?"

"O çocuk benim baba." Jaebum bakışlarını benden babama çeviriyor. Babamın donup kalmış gibi bize bakıyor. "Siz... Siz mi..." Konuşamıyor. "...sevgilisiniz?"

İkimiz de aynı anda başımızı sallıyoruz.

Yüzündeki şaşkınlık kendini ciddiyete bırakıyor babamın yüzündeki. "Ben ne diyeceğimi bilemiyorum. Hangi ara oldu bu? Siz aynı evde yaşarken yan yana bile gelmezdiniz."

"Spor insanları birbirine yakınlaştırıyormuş işte Jaeyoungcum..." Annemi duyuyorsunuz.

Babam da hafifçe gülümseyip başını önüne eğiyor. Sonra hemen kaldırıyor. "Ben kadere çok inanırım. Birbirinizi bu şekilde bulmanız gerekiyormuş. Bizim aracılığımızla aynı evde büyüdünüz ve şu an şaşırsam da yolunuzun burada kesişmesi bizim sayemizdeyse... Sizin adınıza oldukça mutluyum. Sadece... Bir süre kendimi bu fikre alıştırmam gerekecek." Sonra da tekrar gülümsüyor.

Babam güçlü bir adamdır. Duygularını da çok belli etmez, Jaebum da ona çekmiş işte. Ama babamın duvarları yoktur, gerçi olsa bile bana karşı olmayacağını tahmin edebilirsiniz. Yine de bu sefer gözlerinden içini görebiliyorum. Bize kanı ısınmış da sarıp sarmalamak, korumak istiyor gibi bakıyor ama henüz öğrendiği bu bilgiyi hazmedemiyor. Öz oğluyla üvey oğlunun bir arada olması fikrini... Alışacağını biliyorum, sıcacık kalpli babam çok kısa zamanda bizi tekrar kolları arasına alacak. Hayatında hiç yapmadığı şekilde bu sefer fiziksel olarak alacak.

Aldı da... Çok geçmeden bir kez daha çağırdılar bizi yemeğe ve o gece hep beraber kadeh kaldırdık, yeni aile düzenimize...

ANALOG - JackbumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin