31 Bölüm Sakın dokunma

198 18 0
                                    

Seni özlemek üşümek gibidir. soğuk bir akşam üstü yağmurun altında yürümek gibidir. sırılsıklam titreye, titreye Sıcak bir yer bulup sığınmak istersin ya işte tamda öyle yüreğine sığınıp nefesinde sığınmaya ihtiyacım var.

Burası okadar çok karanlık ve ürkütücü ki nefes almaktan zorlanıyorum.
Rüzgar artık yokmuydu. Bir daha onu göremeyecekmiydim.
Kalbim, ve beynim, arasında kala kalmıştım.
Bu aralar ne kadar çok ölümle yaşam arasındı kala kalıyordum.

Boğazımda kalan mutluluğu sırtıma vura vura çıkardılar.
Sevmenin canımı bu kadar çok yakacağını hiç tahmin etmemiştim. Eyer bu hayatta
Rüzgar yoksa benimde artık bu dünyada yaşamamın bir anlamı yoktu.

Artık debelenmeyi bırakıp koluma koca iğneyi sapladıktan sonra kendimden geçtim.
Dünyayla bağlantım iyice kopmuştu ki zaten yaşamamında bir anlamıda kalmadığı için ölüme itaat etmekten başka bir sebebim yoktu.

Bu dünyada kavuşamadık belki öbür dünyada kavuşacağız.
Hala karanlık ve ürkütücü yerde Rüzgar'ı bulurum diye bekliyordum.
Derinden çok derinlerden ses geliyordu. Rüzgar'ın sesi olduğunu anladığımda onun yanına gitmek istiyordum ama hiç bir şekilde yerimden kıpırdanmıyordum.

" Seni hayatımın sonuna kadar beklerim. Yeterki beni bırakma, sensiz bırakma beni ?" Dedikten sonra ses kesildi. Bu ses nerden geldiğini biliyordum ama Rüzgar'ın sesiydi sonunda onun yanına gitmeyi başardım ikimizde ölmüşmüydük.

Ben bunları düşünürken Rüzgar'ın o melodi sesi tekrar yankılandı kulaklarıma .

" Bırakma beni sen gidersen sesin gider, kokun gider, ay dolanır pusularda,tenim titrer,gecem biter. Onun için sakın beni bırakıp hiç bir yere gitme "diye yalvarıyor gibiydi.

Nasıl olur biz ölmemişmiyiz, neden bu kadar çok yalvarıyordu.
Onu görmek istiyordum ama karanlıktan başka hiç bir şey göremiyordum.

Elimin üstünde bir el hissettiğimde anladım ki ben ne ölmüşüm, nede o nalet deponun içindeydim. Ama ben şimdi nerde olabilirim ki anladığım tek şey o pislik adamın bana vurduğu iğnenin etkisinden çımamışım demek.

Ama bu tüm kötülüklere rahmet mutluyum çünkü Rüzgar yaşıyordu ve şuanda yanımdaydı.

Kendime çok zorladıktan sonra tam olarak kendime gelmiştim ama Rüzgar'ı ilk defa benim için bu kadar güzel konuştuğunu duyduğum için biraz daha konuşmasının hiç bir zararı yoktu. Bu sefer onun dudaklarını elimin üzerinde hissettiğimde.

Tam sol yanımda sanki milyonlarca kelebekler uçuşmaya başladı.
Dudakları elimin üzerindeyken
Tekrar şahane sesi yankılandı kulaklarıma o konuştukça ben eriyip kul olmaya razıydım .

"Derdim de, derdimin dermanıda senin . Çünkü olduğun yeri güzelleştiriyorsun!
Dokunduğun yer cennetten bir köşe oluyor. Ben seninle bu dünyadaki cenneti yaşamak istiyorum. ?" deyip

Elime küçük bir buse daha kondurduğunda onun bana daha fazla  yalvarmasını istemediğim için yavaş bir şekilde gözlerimi açtığımda etrafın bulanık olduğunu anladım ve tekrar gözlerimi kapatmak zorunda kaldım.

Tekrar gözlerimi açtığımda ise buranın bir hastane odası olduğunu anladım. Rüzgar'ın başı elimin üstünde olduğu için gözlerimi açtığımı görmemişti. Ben tam ona sesleneceğim sırada tekrar onun sesi yankılandı kulaklarıma .

"Hasret uyanmak zorundasın.
Hatırlıyormusun Alya'yla konuştuğum günü. Bana onunla ne konuştuğumu sormuştun.
Daha zamanın gelmediğini söylemiştim. O güne çok az bir süre kaldı. Onun için uyanmak zorundasın ?"
Diye tekrar yalvarır bir sesle benim kalmamı istiyordu.
Ama onun söylediği son kelimeler ogün de olduğu gibi söylemedi.

Her şeyinle ilkimsin Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin