Bana Ne Yapacaksın ?

22.2K 738 136
                                    

♧♧♧

Dediklerini düşünürken sonunda aklım başıma geldi ve hızla yataktan kalktım. Karşısına dikildim ve sordum.

"Ne demek seninim ? Hem sen kimsin ? Lütfen sorularıma cevap ver." Sonlara doğru sesim yalvarır gibi çıkmıştı. Bana doğru yaklaştı. Bir olduğum yerde durdum. Kendimi güçsüz hissediyordum. Ben hiçbir zaman güzel bir hayatım olmamıştı ki zaten. Yorgundum. Ve şimdi bana doğru gelen adamdan kaçamayacak kadar güçsüz...Bana iyice yaklaştı. Gözümden düşen bir damlayı şefkatla sildi. Kafamı eğim ve sessizce fısıldadım.

"Bana ne yapacaksın ? " Bana doğru eğildi ve benim gibi fısıldadı.

"Seni sadece severim güzelim. Hep severim. " Bu sözlerine şaşırdım. Kocaman olmuş gözlerimi ona diktim. Biri beni sevebilir miydi ? İyi de daha önce kimse sevmemişti. Ona inanmadım. Seni seviyorum diyen herkes şimdi neredeydi ? Annem, babam, abim... Hepsi beni terk etti. O da edicek biliyorum işte.

" Buradan gitmek istiyorum. " Güçsüz çıkan sesimle başını hemen bana çevirdi. Ve bağırdı.

"Şunu aklına sok sen benimsin. Seni tekrar kaybedemem. Gitmek istemende umrumda değil. Ben git demeden gidemezsin. Ve bana karşı gelirsen sana ceza vermekten çekinmem." Korkuyla geriledim. Hani bana bir şey yapmazdı. Sadece severdi.

" Bana zarar vermezsin sanıyordum. Öyle dedin." Gözleri sinirler parladı.

" Bu yaptıklarımda sevgimden dolayı zaten. Seni - asla - bırakmam. Buna kendini hazırlasan iyi olur miniğim artık sadece sen ve ben varız. " Sonra arkasını döndü ve çıktı. Beni arkasında şaşkınca ve korkmuş bi şekilde bıraktı. Gözyaşlarımı daha dazla tutamadım ve ağlamaya başladım. Hıçkırıklarım boş odada yankılanıyodu. Bir anda kapı sertçe açıldı ve ben daha ne olduğunu anlayamadan sertçe duvara itildim. Boğazıma yapışan eller yüzünden nefes alamıyordum.

"Ağlama lanet olasıca. Dayanamıyorum."

"Nefes alamıyorum."Güçlükle konuştum. Bir anda gözlerinde karanlık gitti . Boğazımı sıktığını yeni fark etmiş gibi elini bir anda çekti.

"Ben çok üzgünüm.Ağlamaba dayanamıyorum. Kontrol edemedim kendimi." Sanki benimle değilde kendi kendine konuşomuş gibiydi.

"Sorun değil. Bugüne kadar beni sevdiğini söyleyip de zarar veren ilk kişi değilsin." Gözlerini acı ve pişmanlık dolu gözleriyle bana baktı. Gözlerinde ki yoğun acı elle dokunulur cinstendi. Bir an ona üzüldüm. Ama sadece bir an . Çünkü o da aynıydı. Sevip de zarar veren tiplerden. Bunlar yalan sevgi.

" Seni seviyorum." Bir anda söylenen sözlerle düşüncelerim bölündü. Bunu daha önce ifade etmişti. Ama bu şekilde net ilk kez diyordu. Bu sözü ondan duymak beni garip bir şekilde huzura götürdü. Bana yaklaştı. Belimden tuttu ve kendine çekti. Kafam omzuna düştü. Bana sarılıyor muydu ? Ve ben neden az önce onun yüzünden ağladığım bu adamın kokusuyla kendimden geçiyordum ? Bu yanlıştı. Hem de çok yanlış. Kendimi geri çekmeye çalıştım ama beni sımsıkı saran kolları buna izin vermedi. Kulağına doğru sessizce yalvardım.

"Lütfen , bırak." O kadar güçlükle konuşuyordum ki. Bırakmasını istemiyordum . Ama bırakması gerek. Yavaşça benden ayrıldı. Gözlerimin içine bakarak konuştu.

" Bunu hala öğrenemedin mi benim saf sevgilim. Seni asla bırakmam." Sözleri kanımı donduruyordu. Az önce kolları arasında rahatlarken şimdi çok gergindim. Elimi tuttu ve beni sürüklemesine izin verdim. Aslında gitmek istemiyordum . Ama tekrar sinir krizine girmesinden korkuyordum. Beni bir odaya soktu. Oda onun gibi kokuyordu. Sanırım onun odasına gelmiştik. Sade bir odası vardı. Geniş bir yatak , bir çalışma masası -masanın üstü gercekten karışıktı- ve üstü siyah bir çarşafla kapatılmış bir şey. İçinde ne vardı gerçekten merak ettim. Ama ne ona sormaya ne de açıp bakmaya cesaretim yoktu. Beni yatağa oturtup ellerimi kendi ellerinin arasına aldı.

"Kim olduğumu anlatacağım.Ama sen sor. Bana istediğin herşeyi sorabilirsin bebeğim." Evet bu iyi bir fırsattı. Onun hakkında edindiğim bilgiler doğrultusunda burdan kaçabilirdim.

" Şey adın ne ? " Çekinerek sordum. Ondan hala korkuyordum. Hafif bir gülümseme gönderdi ve sorumu cevapladı.

" Bartu "

'Bende ...."

"Sende Karmen ,  kaçırdığım kızın ismini biliyorum. Aslında senin hakkında herşeyi biliyorum." Şaşırmamıştım. Hep böyle olmaz mıydı zaten ? Oğlan kızı takip eder. Herşeyini bilir. Sonra onu yanına alır ve birbirlerine aşık olurlar mutlu son. Ama şunu unutmayım. Bu hikaye de mutlu son yok. Benim olduğum hiçbir yerde mutlu son olmaz. Ne zaman mutlu hissetsem herşey berbat oluyordu. Ailemle çıktığım tatilden tek başıma dönmüştüm. Çünkü onlar öldürüldü. Hem de sebebini bile bilmiyorum. Onlardan sonra hayat durdu. Evet yaşıyordum , nefes alıyordum. Ama hissettiğim tek şey acıydı. Şimdi karşıma çıkan bu adam beni sevdiğini söyleyip duruyordu. Aslında ilginçki onun yanında ailem öldüğünden beri acıdan başka bir şey hissettim. Huzur...

"Başka bir şey sormayacak mısın ? " Aslında sormak istediğim bir çok soru vardı ama korkuyordum. Onu kızdırabilirdim sonuçta. Ve kızınca hiçte iyi şeyler yapmıyordu.

"Beni neden kaçırdın?"

"Bunu söylemiştim seni seviyorum Karmen."

" Beni nerede gördün ? "

"Bodrum ' da hastanede. Ailenin öldüğü gün. Yine ağlıyordun hemde benim yüzümden yine ve yine benim yüzümden." Ne ?!! Onun yüzünden mi ?

" Sen... o musun ? " Gözyaşlarımı durduramıyorum. Ailemin katili o muydu ?

" Ben hayır aileni ben öldürmedim."

"Neden senin yüzünden o zaman ?"

" Bunu şimdi açıklayamam ama zamanı gelince öğreneceksin. Bu arada sadece seni sevdiğim için yanımda tutmuyorum seni koruyorum da aynı zamanda. Sen bana babanın emanetisin. Ama sana aşık olmaktan kendimi alıkoyamadım."Yine kafam allak bullak olmuştu. Karşımdaki adam ne diyordu ? Beni kimden neden koruyordu ? Hızla ayağa kalktım. Fena başım dönüyordu. Sendeledim tam düşecekken aynı koku burnuma doldu. Sonrası karanlık.....








TutsakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin