Günlük [Yarı Texting]

2.2

Texting #50 olmuşuz. Bu güzel. Çok güzel, baya baya güzel. Mutlu oldum. Okuyan herkese teşekkür ederim. Özellikle oy verip yorum yapanlara.

Bugün iki bölüm atasım geldi. İyi okumalar.

🎉🎉🎉

M: tipini yediğimin çocuğu 

M: o nasıl bir tatlılık

Kaya'mak: ha?

Kaya'mak: sabah sabah ne içtin kızım ya

Kaya'mak: bende istiyorum içtiğin şeyden

M: *fotoğraf*

M: bunu diyorum

M: bu neeeğ

M: instagrama bu koyulur mu şerefsiz

M: orada kaç yüz kız var

M: salaklar yorum atmış bir de

M: dövemiyor muyuz bunları lan

M: lan yere düşüyordum

M: ayağım taşa takıldı

Kaya'mak: JGIKDGHJDSNJGNVSJDZGNKDSZGNKDZGNKDZHKSD

M: oha yuh çüş sakin lan

Kaya'mak: sen nasıl bir kızsın lan

M: böyle bir kızım seversen, nikah masası var gelirsen

Kaya'mak: oha hsfhjhghz

Kaya'mak: lan uykum vardı benim

Kaya'mak: dikkatimi dağıttın

M: asıl sen ne içtin

M: gel beraber içek

Kaya'mak: kafalar güzel galiba

M: he ya

M: sabahın köründe ne bekliyorsun oğlum

M: mantığım devre dışı şuan

M: ben dizinde uyumak istiyorum artık lan

M: o seviyeye geçemiyor muyuz

Kaya'mak: sen yine cesaretlendin yazıyorsun

Kaya'mak: sonra pişman oluyorsun bak

M: yok bir karar aldım

M: burada ne istiyorsam söyleyeceğim artık

M: nasıl olsa beni görmüyorsun mantığıyla

Kaya'mak: ne zaman aldın bu kararı

M: 10 saniye önce falan

Kaya'mak: lan skjfgskzdgü

M: uykum varrrrr

Kaya'mak: benimdeeee

M: zsjdgjkzxdngvdx

Kaya'mak: Mira önümden yürüyor

M: ne?

M: Mira ne alaka lan

Kaya'mak: ne o kıskandın mı

M: dur otobüs geldi 

M: yazarım sonra sana

Kaya'hmak: kaç bakalım

Kaya'mak: görüşürüz

M: bir gün

Telefonu hemen bırakmadım ve bir şeyler yapıyormuş gibi yaptım. Arkamdaydı ve benim kalp atışlarım yine saçmalamıştı. Telefonun kabına koyduğum asıl hattımı çıkarıp telefona taktım. Tabi ona göstermemeye çalışarak. Aytaç'a sırf ona yazanın ben olduğumu anlamasın diye yalan söylemiş ve otobüs geliyor demiştim. Harika!

Ekran da 'Sarışın' yazısını görünce aramayı cevapladım. ''Ne var lan?'' Bir yandan da etrafa bakınıyordum. 

''Sabah sabah yine formundasın başkan'' Buğra hala aynı Buğra'ydı. 

''Teşeke canım benim. Şimdi uzatmadan konuya gir. Sabahın köründe araman için mantıklı bir sebebin yoksa sövmeye başlayacağım'' arkadan kısık bir gülüş duyduğumda nefes almayı çoktan bırakmıştım. Onu Bayan M olarak güldürmek kolaydı ama Mira olarak güldürmek imkansızdı. Başka bir şeye gülme ihtimalini düşünürken Buğra'nın sesini duydum.

''Aloo. Orada mısın? Şştt''

''Seni dinliyorum'' dedim bozuntuya vermeden. 

''Tamam o zaman direk söylüyorum ben.'' bir süre duraksadı. Sonrasında devam etti. ''Kız voleybol takımının maçları yaklaşıyor''

''Bunun için mi aradın lan beni?! Ben başkanım farkında mısın? Bunu zaten biliyorum.''

''Sus da bir beni dinle!'' sesimi bastırmak için sesini yükseltmişti. 

''Emir verme bana!''  nefret ediyordum emir verilmesinden.

''Tamam sakin ol. Maçlar yaklaşıyor ve kaptanları sakatlanmış. Maça çıkamayacak. Sen de biliyorsun ki biri sakatlanınca...''

''Yedek oyuncu devreye girer. Yo hayır. Hayır olmaz. Ol-maz'' yedek oyuncu bendim. 

''Üzgünüm ama hocadan kesin bilgi.''

''Kahretsin. Ben çıkmam oraya. O şortla o kadar kişinin arasına çık-mam. Do you understand me?'' Kız voleybol takımının formasını hiç bir zaman sevmemiştim. Ama iyi oynadığım için hocanın ısrarları üzerine takım yedeğine girmiştim. Normal oyuncu olarak girmeyi reddetmiştim.

''Neyse ben kapatıyorum. Derdini hocaya anlat'' dedi ve yüzüme kapadı. 

''Lanet! Gitmem ben okul falan'' deyip gittiğimin tam tersi yöne döndüğümde Aytaç'la çarpıştım. Kafam onun bedenine çarptığı için kafamı tuttum. ''Aptal! Önüne baksana'' Onun burada olduğunu tamamen unutmuştum. Gözüm boynuna gittiğinde boynundaki zinciri gördüm. Ama zincirin ucu tişörtünün içindeydi. Gülümsemek istesem de yapmadım. 

''Önüne bakmayan sensin kızım'' kafamı kaldırıp koyu kahve gözlerine baktım. Kaşlarım her onu gördüğümde olduğu gibi çatıldı. ''Ayrıca ters yöne giden de sensin. Okul o tarafta''

''Yemişim okulunu'' deyip yanından geçerken kolumdan tuttu. ''Ne var?''