2.4

6.9K 493 139
                                    

Neden yapmadım?

Onu sevdiğimden yapmamıştım. Tabi ona bunu söyleyemezdim

''Hadi ama!'' derken hareketlenip ilk yardım malzemelerinin yanına gittim. ''Düşmanım ya da ne haltsa olabilirsin ama okuduğum okulun öğrencilerinden birisin. Ve ben, benim olan bir yerde başkası tarafından kimsenin zarar görmesine izin vermem. Ayrıca sen de benim gibi başkansın. Yeterince hissettin zaten acıyı. Bıraksaydım da sana zarar mı verseydi. Her şeyi geçtim...'' ona baktım. ''Sende bir insansın.''

Alayla güldü. ''İnsan. Evet insan. Ama onlar bunu yapmadı.''

Bende onun gibi alayla güldüm. ''Hangisinin o ayıya meydan okuyacak gücü ve deli cesareti var?'' Tamam belki egolu bir sözdü ama hiç biri Aytaç yerine başka biri olsaydı bile yardım edemezdi. En güçlümüz Aytaç'ken onu bile yenen biri asla o çocuğa kafa tutamazdı. Tabi tek başına. Sessiz kaldığını görünce devam ettim. ''Bu olay sana bazı şeyleri açıklamıştır sanırım, ha?''

Kaşları çatıldı. ''Neden bahsediyorsun sen?''

''Mesela insanların sana bağlılığı? Çeten güçlüydü. 'Çetem' dediğin insanların 10 da 1 i bile toplanıp arkana geçseydi o çocuğu kolayca yenerlerdi. Yaptılar mı Aytaç? Ben gelmeseydim ne olacaktı peki? Düşündün mü hiç bunu?''

''Ne bekliyorsun? Sana teşekkür etmemi falan mı?'' tek kaşını kaldırdı. Arkamı döndüm. 

Sen kimseye ne teşekkür eder ne de özür dilersin Aytaç Kaya.

Pamuğu biraz temiz suyla ıslattım. Yanına gittiğimde ''gerek yok'' demesi sinirlerimi bozmaya yetti. 

''İzin istemedim zaten. Kapa çeneni!'' Bakışlarını bana dikse de ben ona bakmamak için yoğun bir çaba sarf ediyordum. Canını yakmamaya çalışsam da yandığını biliyordum. Yine de yüzünü düz tutmak için çabaladığını da görüyordum. Canının yanması benim canımın iki kat daha fazla yanmasına sebep oluyordu. 

Bütün yaralarındaki kanları temizlediğimde geriye sadece dudağındaki kan kalmıştı. Kendimi sakin tutmaya ve titrememeye çalışıyordum. Dudağındaki yarayı silmeye başladığımda bileğimi tuttu. Ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım. Ayağa kalktı. Fazla yakındı. Beynim sinyal vermeye başlamıştı ama hareket edemiyordum. Sesimi bulamıyordum. 

Ben daha tepki veremezken elini boynumun arka kısmına koydu ve beni kendine çekip dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Refleksle gözlerimi kapadığımda hala uzaklaşmamıştı

Ne yapıyorsun?

Beni öptüğünü daha yeni idrak edebilmişken omuzlarından tutup onu ittirdim ve tamamen istemsizce yanağına tokat attım. ''Ne yapıyorsun sen?!'' 

Nefesim kalbimle eş zamanlı olarak hızlanmıştı. Beni öpmüştü! Benden izin bile almamıştı. Benim onu sevdiğimi biliyor muydu? O beni sevmiyordu. Sırf zevk için diğer kızlara yaptığı gibi yapmıştı bana da. Tek fark ben o kızlar gibi onu öpmek falan istememiştim. Neden yapmıştı?

Sessiz kaldığında tekrar tekrarladım. Ama bu sefer sesimi yükselttim. ''Ne yaptın sen Aytaç!''

''Ben...'' devamını getiremedi. 

''Ne sen ne? Aptal! Allah kahretsin!'' Saçlarıma ellerimi geçirdim. 

''Ben seni o sandım. Amacım-'' sözünü kestim.

''KES! Benden uzak dur'' dedim işaret parmağımı ona doğrultup. Gözlerim dolmaya başlarken kapının kilidini açıp oradan çıktım. Tuvaletlere gidip boş olan birine girdim. Okulumuz temiz olduğu için sırtımı kapıya dayadım. Elim dudağıma giderken sinirden gözlerimden yaşlar boşalmaya başladı. 

Günlük [Yarı Texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin