KOMŞU KIZI

YANGIN

Sabah gürleyen hava ve cama vuran yağmur damlaları ile gözlerimi açtım. Annemin akşamdan yakmış olduğu soba sönmüş oda resmen morga dönmüştü. Yorganımı üzerimden atıp doğruldum. Bugün pazardı ve tüm gün yatmalıydım ama bu odada da değil. Hızla salona koşup kapıyı açınca yüzüme çarpan sıcak havayla gülümsedim. Annem sobayı yakmış odayı fırın gibi etmiş üzerine de birkaç mandalina kabuğu koyup odayı mis gibi kokutmuş resmen. Odaya az da olsa giren güneş halının üzerindeki tozları harekete geçirmiş havalandırmıştı.

"Günaydın millet"

Annem gülerek elindeki yazmasını işlemeye devam ederken abim günaydın diyerek televizyon izlemeye devam etti. Babamın izin günleri biraz değişik olduğu için o izinli değildi. Geçip abimin ayak ucuna kıvrılıp üzerine örttüğü battaniyeden yararlanarak altına girdim. Birkaç dakika sonra abim ayağıyla bacağıma vurdu.

"Yüzünü yıkadın mi sen bakayım "

"Ya abi çok soğuk "

Kaşlarını kaldırıp battaniyeyi üzerimden çekti.

"Kızım günün rast gitmez yürü hemen yüzünü yıka gel"

"Ya anne "

Dedim boynumu bükerek. Annem kaşlarını kaldırdı.

"Abin haklı hadi bakalım evimizin bereketi kaçar kuzum "

Abime tekme atıp hızla banyoya koşarken gülüyordum. Sonunda lavabodan çıktığımda abim elindeki havluyu yüzüme attı.

"Üşüdün mü?"

"Çok"

Gülümseyince aklıma hınzır bir plan geldi. Abim arkasını dönmüş salona doğru yürürken soğuk ellerimi kazağından içeri soktum.

"Verdaaa"

Hızla arkasını dönüp beni tek koluyla havaya kaldırdı ve salona girdi. Ben çığlık atmaya devam ederken annem söyleniyordu.

"Oğlum bırak kızı bak bi sakatlık çıkacak "

"Bir daha abine böyle şeyler yapacak mısın bücür ha atayım mı seni sobaya "

Yüzümü biraz daha sobaya yaklaştırınca hızla bağırdım.

"Ya tamam tamam valla yapmayacağım söz yemin ederim "

"Canım abim seni çok seviyorum de bir de "

"Ya anne bir şey de şu oğluna "

Tekrardan yüzümü sobaya yaklaştırdı.

"Bak atarım "

"Ya canım abim seni çok seviyorum çok çok seviyorum "

Beni doğrulttuğunda gülüyordu.

"Bende seni seviyorum abicim "

Annem bu halimize gülerken kalkıp sobayı karıştırdı.

"Ali oğlum odunluktan odun getir de atalım sönmesin "

Abim hızla başını sallayıp dışarıya çıkarken bende tam koltuğa kıvrılıyordum ki annem bağırdı.

"Kahvaltıyı kim hazırlayacak küçük hanım. "

Bir-kaç dakika kedi gibi anneme bakıp beni azat etmesini beklesem de kendimi mutfakta yumurta kırarken buldum.

"Kahvaltı hazır abi gel siniyi at "

İçerden ses gelmeyince salona daldım.

"Ya her şey hazır gelip siniyi alsana kaldıramıyorum belim ağrıyor "