Tarih : 19 / 06 / 2008
Gün : Bilinmiyor
Bu gün yanına geliyordum yoongi-ya. Fakat mutlu değildim, beni büyüten tontiş teyze ile amca benim okuldaki yıl sonu partime geleceklerdi. Parti'de çok eğlenmiştim. Çok mutluydum, çünkü partiden sonra Daegu'ya geri dönecek ve orada yeni bir eve taşınacaktım. Tontiş teyzem benim için bir ev tutmuştu. Fakat bu evde kuzenim Kurabiya ile kalacaktım. Kurabiya dediğime bakma, çok iyi anlaşırız. Yani.. fakat ben ondan beş yaş büyüktüm. Yine de çok mutluydum. Burada, seoul sahne sanatları lisesinde Hoseok ile birlikteydim. Hoseok ile seoul sokaklarında tanışmıştık. Ben birazcık kendime fazla güvenerek rap'im ve dansım ile ona meydan okumuştum. Her şey iyi giderken benim yapmakta zorlanacağım bir kaç figürü hiç zorlanmadan sergileyince, ayvayı yediğimi anlamıştım. Fakat tahminlerim beni yanıltmıştı. berabere kaldık. Rap konusunda ben onu, kareografi konusunda o beni geçmişti. Sonuçta sevilen ve ünü olan biriydi değil mi ?
Herneyse, o günden sonra iletişimimizi koparmadık ve en iyi arkadaşlar olduk. Tabu, seni unutmadım.
Ne o benden bir şey sakladı, ne de ben ondan...Neyse asıl konuya dönmeliyim.
Parti'de çok yorulduklarını söyleyen bayan jeon bana veda ederek bay jeon ile birlikte yola çıkmışlardı. Ben de partide kalarak arkadaşlarımla vakit geçirdikten sonra eve gidiyordum ki bir telefon geldi. Mutlulukla açtım fakat bu telefon hiç hayra alamet değildi. Heyecandan titreyen ellerim ile telefonu açtım ve beklentiyle öteki hattı dinledim. Lakim hayatımı mahveden o iki cümle, kanımı çekti.
"Bay ve Bayan jeon' un kızı ?"
"Ah buyrun?"
"Bay ve Bayan Jeon- maalesef onlar, onları kaybettik ."
"Bu bir şaka değil mi?"
" *****Hastanesi, tanrı onları cennetine alsın."
.....
Bu yüzden çok kötüyüm yoongi-ya. Hem de çok kötü.
Sadece gülümsedim, ellerimle bacaklarımı kendime çekerek gülümsedim. Mutluluk bir anda bitmiş, hayat bana sırtını dönmüştü yine... Artık alışmıştım ve inkar edemezdim ben KOCAMAN bir hataydım. Bu dünyada olamaması gereken bir hata...Saçlarımı karıştıran el ile sinirlerim gerilirken okulun popi kızı yine benimle dalga geçiyordu. Sen izin veriyormusun yoongi-ya? Kalbini kırmalarına izin veriyormsun? Ben veriyorum işte...
Bu arada okulun popi kızı kimdi ? Tabiki MiCha'dan başkası olamazdı. Hala peşimi bırakmamış, beni deli etmek için çabalıyordu. Ondan NEFRET ediyordum. Öz ablamdan nefret ediyordum ! MiCha babamın 2. Eşinden olsa da ÖZ (!) kardeştik. Bunca yıl.. onu saklama gereği duymuştum, hala da duyuyorum aslında...
O gün en unutamadığım sözü söylemiştim MiCha'ya, ve asla pişman değildim.
- Sallayınca kutunun dibinden sesi gelen fakat pipetin yetişemediği kısmında kalan çikolatalı süt kadar sinir bozucusun. Bir insan nasıl Öz kardeşinden (!) NEFRET edebilir? Ama ben ediyorum ve zerre kadar pişmanlık duymuyorum. Şimdi bana Engelli raporu yazdırtma (burada darp raporu misali kullanmaya çalışmıştım..) çek git, gerçi rapora gerek yok böyle bakınca belli oluyor ama... Herneyse Kısaca GİT BAŞIMDAN MiCha!"
O günden sonra hayatımda senden başka kimse kalmamıştı yoongi-ya, hiç kimse...
Trenle yanına gelirken tek düşündüğüm şey sendin...Sen ve yapacaklarımız..
Bu yüzden sen her şeye değerdin yoongi-ya, hem de her şeye ~
Jeon Kimbom ~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Epilouge | Min Yoongi / /Tamamlandı ✔
Fanfic(Kısa bir süre için düzenleniyor) (Özel bölümler başka biri tarafından yazılmıştır) Gün & Tarih : Bilinmiyor Gözyaşlarımdan çok ağlamıştım ben. Senin için gülmüştüm ben, Sadece senin için yaşamıştım ben. . . Fakat artık eski kimbom yoktu. Çok old...