Hugs And Kisses

1.2K 67 32
                                    

Uyandım. Elimi yüzümü yıkadım. Ama olmadı. Yine kendimi yatağa attım. Lanet olsun Niall! Bakterili pastanın üstüne atladın ya... Aferin(!) Ne yapacağım ben şimdi?! Ya Jason'a hastalık bulaştırırsam! Anladığınız gibi, deli Niall dün akşam KOLA ŞİŞESİNİ KAFASINA DİKMİŞ VE PASTAYA ATLAMIŞTI BU DA BİZE HASTALIK BULAŞTIRDI!

Bir dakika, Niall bakterili pastanın üstüne atladı. Demi'ye de pasta sıçramıştı. Ayrıyetten bunlar evli. Aynı evde yaşıyorlar. Yeni bebek Diana da hastalanabilir! Demi'ye acıyorum, manyak bir kocası var...

Hemen telefonu alıp Demi'yi aradım. Bir, iki... 5 çalışta açtı. "Ne vaa- haaapppşşşuuu- ar?!" dedi Demi. "Demi, bende hastayım." dedim.

Demi 

Selena da hastaymış. "En azından sen bi mala daha bakmıyorsun. Değil mi, Niall!" son kısmı bağırarak söyledim. "Üzgünüm..." dedi Niall. Anca mırıldan zaten. Salak. "Ben annemi çağırdım Jason'a baksın diye. Diana nasıl? Annem yakında Jason'ı kendi evine götürecek. İstersen Diana'yıı da alsın?" dediğinde "Olur!" diye ciyakladım. Annesine seslendikten sonra "Geliyorlar şimdi... Ben Miles'ı arayayım..." dedi. "Ben aradım. Ona Taylor bakmış biraz. Ama daha da berbat hale gelmiş. Taylor bize de geldi az önce çıktı. Sakın. Taylor'ı. İçeri. Alma." dedim. Biraz duraksadıktan sonra "Peki.. O zaman görüşürüz?" dedi. "İyileşince." diye tamamladım onu. "Bay..." dediğinde aynı şekilde karşılık verip telefonu kapattım. İç çektim seslice. Mutfağa gitmemle ayağımdaki terliği Niall'ın kafasına atmam bir oldu. "DÜN YAPTIKLARINDAN BİR DERS ALMADIN MI SEN?! KOLA, YA-SAK!" diye kükredim ve Niall kola şişesini kapatıp buz dolabına attı ve kaçtı. Salak. Bu haline güldüm ve kendi kendime mırıldandım. "İki çocuğa bakıyorum..."

Selena

Demi'yle konuştuktan sonra Miley'yi aradım. "Alo?" bitkin ses konuştu. "Destiny çok halsizsin." dedim. "Aslında daha iyiydim... Taylor gelene kadar. " dedi. "Sakin ol Miles." dedim. "Sakin mi olayım?! NASIL SAKİN OLABİLİRİM SEL?! O KIZ 6. SINIFTAN BERİ YANIMIZDA OLAN MELEK GÖRÜNÜMLÜ CANAVAR BE! BİLDİĞİN EVİMİ HARABEYE DÖNÜŞTÜRDÜ! EĞER GELİRSE SAKIN EVİNE ALMA! Şimdi kapatmam lazım Harry arıyor bay!" dedi ve ben ona karşılık vermeden kapattı.Bense yatakta yayılmaya devam ettim. İnstagram'a girdim ve bir kaç fotoğraf paylaştım. 

Aşağıdan "Tatlım biz çıkıyoruz!" diye bağıran annemi duydum ve "Görüşürüz!" diye bağırarak karşılık verdim. 

"Naber Selly?" diye bir ses duyduğumda çığlık atıp yorganın altına saklandım. "Ah hadi ama çocuk musun sen?!" kızgın Taylor'ın sesini daha iyi algıladığımda rahatladım ancak bir kaç saniye içinde yine içimi korku kapladı. Yorganın altından yavaşça çıktım. Masumca gülümseyen Taylor'ı gördüğümde gülümsedim. "Pardon, İnstagram'a bakıyordum da. Dalmışım." dedim gülümseyerek. "Önemli değil." dedi. "BAYLOR! BURAYA GEL!" dediğimde geldi anında. Kucağıma atladı ve yüzümü yalamaya başladı. "Bak kim gelmiş. Taylor teyzen!" dediğimde havladı. Taylor'a döndüğümde oturur pozisyona geldim ve Baylor'ı okşamaya başladım. "Otursana Tay." dedim. Oturdu ve ne oldu der gibi baktı. "Dün. Dylan. Sen. NE OLDU ANLAT BANA!" dedim. "Birşey olmadı. Aynı şeyler... Neyse, hasta olduğunu duyduğum anda buraya geldim. Dur sana çorba yapayım!" dedi ve mutfağa fırladı. Bense ona hasta olduğumu unutturmaya çalışıyordum. Lanet olsun.

...

Bir kaç sakin dakikadan sonra, Taylor bir tepsiyle geldi. Tepsiyi bana uzattı. Korkarak kucağıma koydum ve çorbadan bir yudum almamla tükürmem bir oldu. "Tuz? Baharat? Acı biber? Pul biber? Sarımsak? Soğan? Taylor çorba mı yaptın iksir mi bilmiyorum ama ağzımın alev aldığının fakındayım!" derken bir yandan da ellerimle ağzıma rüzgar yapıyordum. "Üzgünüm, üzgünüm... Şey acıyı ne alır biliyor musun? Müzik! " dedi ve telefonumu eline aldı ama telefon ellerinden kaydı ve camdan aşağı düştü. TELEFONUM. DÜŞTÜ. AŞAĞI. CAMDAN. 

Love Me Forever (FOL Devam Kitabı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin