3 bölüm

257 3 2
                                    

("Çünki aslında doktor diyordu ki...Senini oğluyun akranları liseye giderken 0 iç çekerek özlem dolu bakışlarını senden kaçırarak onları uzaktan uzağa izleyecek.Oğluyun yaşıtları damdan düşer gibi bir kıza vurulup okul asarken,senin oğlun sevdigi kızı gördüğünde kalp atışlarına engel olamasada aşkını deyil kıza kendine bile itiraf edemeyecek diyordu...Aslında doktor diyordu ki ,senin oğluyun yaşıtları askere gidip nobet tutarken,tezkeresini alıp kepleri havaya fırlatırken sen diyordu sen...Aslında doktor aynı anda üç kişiyi birden diri diri toprağa gömüyordu")Biriciğime bu teşhis konulurken koskoca hastane hatta dünya başıma defalarca yıkılıyor birdaha yıkılıyordu.Oğlumu sanki hemen o an orada kaybedecekmiş gibi elinden sımsıkı tutuyordum,o kadar sıkı tutmuşum ki oğlum - Anne canımı yakıyosun demesiyle biraz hafiflettim tutuşumu ve kendime geldim. İçimden hep aynı şeyleri tekararlıyordum "Yok yok bu bi kabus olurmu öyle şey mutlaka biyerlerde bi çağresi vardır burda olmazsa yurtdışında evet evet yurtdışında felan vardır bi tedavisi tıp çok ilerledi diyordum.Fakat nekadarda kendi kendime herşeyin iyi olacağına ve bu fırtınayı an az hasarla atlatacağımıza dair telkinler versemde doktorun soyledikleri yüreğime kabuk tutmayacak ve hiç bir zaman kapanmayacak yaraları çoktan açmıştı,aklımın verdiği teselliye kalbim inanmıyordu.Nihayet hastaneden çıkıp eve dönüş yolunda ilerlemeye başladık.Dudaklarım mürlenmişcesine ağzımdan tek kelime çıkmıyordu yalnızca gözlerim konuşuyordu onların gücüde ağlamaya yetiyordu.Oğlum yetişkin bir insanın sergileyeceği bir olgunlukla önce yanağımdan öptü sonrada o minik elleriyle yanağımdan süzülen yaşları silerken ağlamaklı bir ses tonuyla -Bak anne ben hasta deyilimki hiç bir yerim ağrımıyor neolur sende ağlama diyordu,onun bu hali yüreğimi parçalıyordu.Zorda olsa güçlükle -Yok oğlum ağlamıyorum gözüme toz kaçtı gözlerim ondan ıslandı diyordum,bir yandanda oğlumu babağrıma sımsıkı sarıyordum.Eve geldiğimizde kızlarla birlikte eşim bahçe girişinde karşıladılar bizi.Eşim Emin'i kucaklamasıyla boynuna oturtması bir oldu. -Bugün ne yapmış bakayım babasının aslanı?Doktorlar üzmüşmü babasının aslan parçasını diyerek öpüp kokladıktan sonra usulca yere bıraktı.Emin babasının bırakmasıyla ablalarına koştu sarılıp öptüştükten sonra ablaları hemen sorguya aldılar Emin'i.Büyük kızım Melike en çokta o düşkündü kardeşine Emin'in kollarına bakarak şevkat dolu bir ses tonuyla.-Emin doktor sana iğne yaptımı? dedi

Emin-Yok abla bu kez hiiç iğne yapmadılar bak kollarıma bide ne oldu biliyormusun abla dedi.

irem meraklı bakışlarla - Ne oldu dedi

Emin heyecanla sözelerine devam etti - Ben orda doktor oldum steteskop takıp annemin kalbini dinledim demi annee. diyerekten ballandıra ballandıra anlatmaya başladı ben onlara bakarken,eşimde ağlamaktan şişmiş gözlerime bakıyor ve yolunda gitmeyen birşeyler olduğunu anlamakta hiç zorlanmıyordu sonra eşim neler olup bittiğini biran önce anlamak için çocuklara dönerek

-Çocuklar siz kardeşinizide alın biraz oynayın,diyerek çocukları yanımızdan uzaklaştırdı.Eşim meraktan çıldırmışcasına soru üzerine sorular soruyordu.Bense çocukların yanımdan uzaklaşmasını fırsat bilerek hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.Eşimin eli ayağına dolaşmış bir halde bir yandan beni sakinleştirmeye çalışıyor bir yandanda neler olup bittiğini anlamya çalışıyordu.Allah'ım bana bize yardım et acı gerçeği eşime nasıl söyleyecetim nasıl oğlumuzun dermansız dertlerde olduğunu, söze nerden başlayacağımı hiç bilmiyordum.Elimi yüzümü yıkayıp biraz kendime geldikten sonra tam herşeyi anlatmaya başlamıştım ki daha tam konuya gelemeden çocuklar koşarak yanımıza geldiler bağıra bağıra hepsi aynı anda

Anne ,baba teyzemler geldi

Sınırlı HayallerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin