Hissediyorum...

18.7K 660 48
                                    

Gözlerimi zorlukla açtığımda üzerimde bir ağırlık hissettim. Ve bunun Bartu olduğunu anlamam çok sürmedi. Dün ne olmuştu ve biz birlikte ne halt yiyorduk ? Hafifçe ona döndüm ve yüzünü inclemeye başladım. Uyurken bile kaşları çatıktı. Gözlerinin kapalı olmasına rağmen o karanlığı görebiliyordum. Aklıma dün yaşananlar gelince heyecanla yanımdaki adama döndüm. Onu uyandırıp sorularımın cevabını almam gerekiyordu. Sarsarak onu uyandırmaya çalıştım.

"Bartuuu uyan!!!" Bir anda gözlerini açtı sonra eli belime kaydı ve beni kendine çekti. Sesimi çıkarmadım. Sorularımın cevabını almak istiyorum ve Bartuyu sinirlendirmemem gerek.

"Söyle güzelim. Rüyanda beni mi gördün yoksa ? " Diyip pişkince sırıttı. Bu durumda nasıl şaka yapabiliyordu ki ?!

" O rüya değil kabus olurdu. Ama kabusumu ben sabah yaşadım sayende. Gözlerimi bir açtım.. Tatatatammm... SEN !!!"

"Karmen , Karmen ,Karmen... Kaç kız bunun hayalini kuruyor biliyor musun sen ? Çok şanslısın güzelim bunun tadını çıkar bence" deyip göz kırpti. Ahh o gözünü ben... Sakin ol Karmen ve sorularını sor yanında sana seni yiyecekmiş gibi bakan adama.

"Dün anlattıkların... Yani daha da açar mısın ?" Alaycı surat ifadesi anında silindi ve bana baktı. Yaklaşıp anlıma bir öpücük kondurdu. Dudakları sıcacıktı. Ben öpücüğün etkisinden çıkamadan konuşmaya başladı.

"Benim senim gibi bir  ailem yoktu. Ben yetimhanede büyüdüm. Taa ki baban gelip beni ordan kurtarana kadar. Semih abi ( Karmenin babası) düzenli olarak gelir bağış yapardı. Bazen Aynur abla da ( Karmenin annesi ) gelirdi. Beni severlerdi. Özellikle baban bende birseyler olduğunu düşünürdü. Ama ben iş yaramazın tekiyim.  " Ağzımı açıp bir şey diyecekken ...

"Sözümü kesme ve dinle. Bunları anlatmak benim için kolay değil." Başımı onaylarcasına salladım ve devam etmesini bekledim.

" Bir gün yine Semih amca ziyarete gelmişti. Ama o sırada ben revirdeydim. Neden mi ? Yetimhanenin benden daha büyük olan kısmından fena bir dayak yemiştim

Sebebi de Semih amcanın benimle diğerlerinden daha da ilgilenmesiymiş. Semih amca bunu öğrenir öğrenmez beni yanına aldırdı. Sevinmiştim. Yeni bir ailem olacağını sanmıştım. Oldu da Karmen. Baban beni yanına aldırdı. Aslında seni ilk kez hastanede görmedim. Baban beni eve getirdiğinde sen beş yaşındaydım bense dokuz. Seni ilk gördüğümde resmen tutulmuştum. Beş yaşında olmana rağmen uzun kıvrık saçların , etrafa parıltı saçan gözlerinle herkesi büyülüyordun. Seninle yaşayacağımı düşündükçe heyecanlanıyordum. O gün seninle birçok oyun oynadık. Hayatımda hiç bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum. Ertesi gün büyü bozuldu ve bizi ayırdılar Karmen 'im. Baban beni bir hocanın yanına gönderdi. Büyük bir eğitimden geçtim. Her konuda bur eğitimdi bu. 18 yaşımda geri geldim. Artık babanın sağ koluydum. Ona minnettardım. Onun sayesinde bir hayatım oldu.Babanın hep etrafında dolaşırdım. Ama baban beni senden hep uzak tutardı. Eğer bana birsey olsa dahi onu uzaktan takip ediceksin derdi. Oysa ben gizliden seni izlerdim. O zaman sana aşık olduğumun farkında değildim. Ama seni görmediğim bir günüm bile olmuyordu. Seni hep gelir gizli gizli izlerdim. Ama senin gözlerin eskisi gibi parlamıyordu. Hep buğulu bakıyordu. Bu beni de mahvediyordu miniğim. Siz Bodrum ' a gittiğinizde ben de ordaydım. Babanı korumakla yükümlüydüm. Ama koruyamadım. Çünkü yine senin o mükemmel güzelliğine kapılmıştım. Sonra olanlar oldu zaten. Onları öldürdüler. Ben seni tam bir yıl babanın istediği gibi uzaktan takip ettim. Ama olmadı Karmen babanı dinlemedim ve herşeyi göze alarak seni yanıma aldım. Sen benimdin. Bu hep böyleydi. Benim olanın yanımda olması gerekirdi." Olanlar sert bir tokat etkisiyle suratıma çarpmıştı. Bartu benim tek arkadaşımdı. Babama onu götürdüğü için bir hafta küsmüştüm. Ondan sonra kendimi hep eksik hissetmiştim. Onu çok sevmiştim ama o da gitmişti. Şimdi tam karşısımda duruyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Bana aşık olmuştu yani. Ama biz arkadaştık. Bana yaklaştı. Geri çekilmek istemiyordum. Onu özlemiştim. Geri çekilmediğimi görünce biraz şaşırdı. Ama durmadı. Ne yapacağını bilmiyordum. Yaklaştı ve alnını alnıma yaslası. Gözleri dudaklarımdaydı. İlk öpücüğüm beni tutsak eden adama mı vericektim ? Sadece beni seviyor diye beni bencilce yanında tutan adama. Ama o benim tek arkadaşımdı. Dudaklarıma doğru fısıldadı.

" Seni öpmek istiyorum" Bunları dedikten sonra dudaklarıma yapıştı.Kalbim deli gibi atıyordu. Sanki yerinden çıkıp özgürlüğünü sağlayıp gidecek gibi. Dudakları yumuşacak ve davetkardı. Ona karşılık vermedim. Sadece bitmesini bekledim. Dudaklarını çekti. Ellerimi kalbine bastırdı. Çok hızlı atıyordu.Kendi elini de benim kalbime bastırdı ve yine dudaklarıma doğru fısıldadı

" Hissediyor musun?"Bende onun gibi fısıldadım.

"Hissediyorum"




TutsakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin