Ne güzel şeydi çocuk olmak...
Tozlu yollarda koşmak, oyunlar kurmak, gülmek en saf halinle. Ne güzeldi kirlenen eller, en temiz halimizde. Ne özeldi yaşanan her an, farkında olmadan. Çocukluk hayalleri, kurulan arkadaşlıklar.. Aşık olmak belki de, n...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elçin, Atakan'dan aldığı evlilik teklifinden sonra bir şok daha yaşıyor.. Aklının ucundan bile geçmiyordu böyle bir şey. Ama belli ki Atakan bunu uzun zamandır düşünüyormuş. Elçin, hem onu kırmamak, hem de herkesin önünde rezil etmemek adına o an bir cevap vermiyor ve Atakan'dan biraz zaman isteyerek montunu alıp dışarıya çıkıyor. Yağmur bardaktan boşalırcasına yağarken taksi bekliyor ve sırılsıklam oluyor. Soğuktan tir tir titrerken Kuzey'i görüyor ve hızlı adımlarla yürümeye başlıyor. Kuzey onca kez seslenmesine rağmen Elçin duymazlıktan geliyor. Kuzey en sonunda Elçin'i kolundan tutup kendine döndürüyor. Bir anda burun buruna geliyorlar ve aralarında küçük çaplı bir elektriklenme oluyor. Elçin kendini geri çekip yutkunmaya çalışıyor.
"Ne var? Ne istiyorsun benden yine?"
"Ne yapıyorsun sen?"
"Asıl sen ne yapıyorsun? Bırak peşimi artık Kuzey. Her yerde karşıma çıkıp durma. Çık hayatımdan."
"Evlenemezsin o adamla."
"Sana mı soracağım?"
"Evet, bana soracaksın gerekirse. Sağlıklı düşünemiyorsun, kafan karışmış belli. Ama böyle bir şey yapamazsın. Evlenemezsin. Hem daha yaşın kaç ki senin? Çok gençsin bir kere."
"Sen evlenme planları yaparken iyiydi dimi?"
"Ha yani bana nispet olsun diye mi yapıyorsun bunu? Yapma.. Hayatını mahvetme Elçin. Bak.. Hiçbir şey için geç kalmış değiliz, tamam mı?"
"Ne demek istiyorsun hiçbir şey anlamıyorum ve umurumda da değil. Bırak beni."
"Gidemezsin."
"Derdin ne senin ya?"
"Sensin derdim!" diyor titreyen sesiyle.
"Canımı yakmaktan başka hiçbir şey yapmıyorsun Kuzey. Yalvarırım çık hayatımdan."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elçin, kolunu çekerek gitmeden önce son bir kere bakıyor Kuzey'in gözlerine. Sanki 'gitme' demesi için yalvaran bakışları Kuzey'in içine dokunuyor. Elçin bir adım attığı anda Kuzey kollarından tekrar tutup onu kendine çekiyor ve yapışıyor dudaklarına. Elçin, Kuzey'i itip bir de tokat atıyor. Ama o da karşı koyamıyor adamın ihtiras dolu bakışlarına. Aralarındaki çekim gücü onları yeniden itiyor birbirine ve uzun uzun öpüşüyorlar. Etraftaki kimseyi umursamadan, dünyada sadece onlar varmışcasına devam ediyorlar. İkisi de o an birbirlerinden başka kimseyi, hiçbir şeyi düşünemiyorlar. Ne Nihat Sezen'i, ne Sibel'i ne de bir başkasını..
