Güneş in Anlatımından
Eve geldim. Bu günkü kurs güzel geçti. İdama çıkıp üzerini değiştirdim. Aşağı indim. Yemekler hazırlanmıştı. Babamdan geldikten sonra yemeğe başladık.
Emin Bey : Kurs basıldı Güneş ?
Güneş : İyiydi baba kurs hocam Hakan . Benden 2 yaş büyük. İşinde oldukça başarılı görünüyo.
Nermin Hanım : Senin adına sevindim kızım umarım herşey iyi olur.
Güneş : Teşekkürler anne
Emin Bey : Yarın akşam yemeğe misafirlerimiz var.
Nermin Hanım : Kim gelecek ?
Emin Bey : Ortağım Mehmet Bey, eşi Nazan Hanım ve oğulları Rüzgar
Nermin Hanım : Tamam yardımcımız Şükran Hanıma söyleriz. Akşam için hazırlık yaparız.
Güneş : Niye geliyorlar ki?
Emin Bey : Akşam yemeğine çağırmamız gerek
Güneş : Offf
Emin Bey : Böyle davranan yanlış . Evet Rüzgar ile talihsiz bir olay yaşamışsın. Onu sevmek zorunda da değilsin ama bunu işine ve bize yansıtamazsın.
Güneş : Peki baba
Yemeği yedikten sonra idama çıktım. Bugün Rüzgar yüzünden inceleyemediğim dosyalar vardı. Onları incelemeye başladım. Ama kafamı bir türlü toparlayamıyorum. Bu Rüzgarın yaptıkları neydi ki şimdi. Babam bile bana bu kadar karışmazken ona ne oluyordu. Dosyaları inceleyemedim. Masanın üzerine koyup yatağa girdim. Düşüncelerle birlikte derin bir uykuya daldım.
Sabah kalktım. Banyoya girip duş aldım. Orana geri döndüm . Bugün yorucu bir gün olacak gibi. Dolabı açtım. Beyaz diz üstü kalın askıları olan sade bir elbiseyi üzerime geçirdim. Saçlarını biraz dalgalabdırıp hafif bir makyaj yaptım. Pembe renkli babetlerimi giyip babetlerimle aynı renk çantamı alıp aşağıya indim. Babam her zamanki gibi kahvesini içip bilgisayardan gelen e- mailleri inceliyordu. Bende masaya oturdum. Birşeyler atıştırdım. Sonra babam ile birlikte şirkete geldik. Ben odanın kapısının önüne geldiğimde derin bir nefes alıp odanın kapısını açtım. Rüzgarı kendi masasına oturmuş kafası iki elinin arasında düşünceli bir şekilde buldum. Benim geldiğimi görünce bana doğru baktı. Gözlerinin içi gülmeye başladı. Ben ise sert tavrını takınarak masama geçip oturdum. Dün inceleyemediğim dosyaları incelemeye başladım.
Rüzgar ın Anlatımından
Güneş hiç yüz vermiyor. Bu benim daha çok içimi yakıyor. Bugün o kadar güzel olmuş ki . Aslında o her zaman çok güzel . Birşeyler yapmam lazım konuşmam lazım onunla.
.
.
.
Güneş ile hiç konuşmadık . Çantasını alıp çıktı. Ama bu akşam onlara yemeğe gidicez. Birşeyler yapmam gerek. Babam ile birlikte annemi de evden alarak Güneşlerin evıne doğru gitmeye başladık. 20 dakika sonra güneşlerin evine geldik. Kapıyı 50 yaşlarında güler yüzlü bir bayan açtı. Yardımcıları sanırım. Salona geçtik . Emin Amca yemek masasına geçmemizi istedi. Herkes buradaydı Güneş yoktu. 5 dakika sonra o da yukardan inerek geldi. Hoşgeldiniz deyip masaya oturdu. Hâla benim yüzüme bile bakmıyor.
Emin Bey : Tekrar Hoşgeldiniz
Mehmet Bey : Hoşbulduk
Bütün yemek boyunca hep iş konuştular. Ben ise kendimi Güneşten alamıyorum. Yemeklerimizin yedikten sonra koltuklara geçtik. Babam Emin Amcayla , annem ise Nermin Teyzeyle uzun bir konuşmaya daldı. Güneş de öyle etrafa bakıyor. O da sıkılmış.
Emin Bey : Güneş kızım Rüzgarla bahçeye çıkın isterseniz .
Nermin Hanım : Evet iyi olur sonuçta siz gençsiniz bizim muhabbetlerden sıkılırsınız.
Güneş başını kaldırıp bana baktı.
Güneş : Peki tamam
Kalkıp bahçeye çıktı. Bende peşinden geldim. İkili koltuklardan birine oturdu. Bende yanına oturdum.
Rüzgar : Özür dilerim
Güneş : Seni ilgilendirmezdi tamam mı ?
Rüzgar : Biliyorum evet ama yaptığın sakıncalıydı . Biz arkadaş sayılırız. O yüzden öyle davrandım sana bağırmak istemedim.
Güneş : Babam bile böyle bağırmadı bana kimse bağırmadı. Aslında senin bağırmanda umrumda değildi. Ama insanın kalbi kırılıyor . Ben ilk defa böyle hissettim.
Rüzgar : Güneş ben kalbini kırmak istemedim gerçekten özür dilerim.
Güneş : Peki önemli değil bir daha bağırma bana
Rüzgar : Tamam bir daha olmıycak böyle birşey
Güneş ile arama düzelttim. Çook mutluyum. Şu anda iyiyiz ve ben kendimi çok iyi hissediyorum.
Güneş : Hadı şarkı açıp dinleyelim.
Rüzgar : Oluurr :-)
Telefonumu çıkardım ve bir şarkı açtım .
Rüzgar : Benimle dans eder misin küçük hanım ? :-)
Güneş : Tabiki de artist :-)
Elin elimdeyken en sihirli kilit hep mutluluğa açılır
Sesin dertler nerden eserse gülüşünle hepsi dağılır
Önce kalbime sonra evime girdin ya nasıl mutluyum
Şeker yapışmış sanki diline bu en tatlı şey duyduğum
Hayat dediğin sanki kaç sene ama aşklar ölümsüzdür
Senin aşkın benim aşkıma çok yakışacak bir ömür
Önce kalbime sonra evime girdin ya nasıl mutluyum
Şeker yapışmış sanki diline bu en tatlı şey duyduğum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GELECEĞİM OLUR MUSUN?
ChickLitSevmek , mesafelere engellere tüm zorluklara rağmen sevmek gerek . Gözlerine baktığında kendini görmek en ufak bir zorlukta çekip gitmemek sevmek .