Güneşin gözlerimi rahatsız etmesi ile uyandım. Aslında saate bakacak olursak daha çalmasına yarım saatten fazla var. Normalde olsa bu anın tadını çıkarırdım ama şimdilik kalkıp hazırlanmam gerekirdi. Sonucta bi sorumlulugum var ve okulun daha ilk günlerinde atılmak istemiyorum.
Banyoya dogru kendimden gayet emin bir sekilde yürüdüm. Aslına bakicak olursak bu kadarcık uyku bana yetmisti. Kendimi çok dinç hissediyordum. Banyoya geldiğim zaman musluğu açıp elimi yüzümü yıkadım. Kafamı kaldırdığım zaman arkamda bir şey göreceğimi sanmıştım. Görmedim çünkü onlar geride kaldı. Dislerimide fircalayip son islerimide hallettikten sonra kapiya dondum ve karsimdaki seyle goz goze gelince oldugum yere civilendim. Evet yine görüyordum!? İlaclarimida almistim aslinda. Ama bu sadece iki salise surdu. Gözlerimi kırptıgımda yoktu. Bianlik yanlislik olabilecegni dusundum ama yanılmıyordum. Her seferinde korkuma yenilip onlara bakamadgim icin hala neye benzediklerini bilemiyorum. Bu seferinin sadece suratini gormustum ve gözleri oldkca iri sanki yuzu yanmiscasina gayet cirkin bir simasi vardi. Bence cok dusundum iceri girip giyinmeliydim..
Salona geldigimde aslinda hala korkuyordum. Ellerim hala titriyordu ama artik alistigim icin o kadarda etkilenmiyordum. İlk zamanlar bayildigim icin kimse ogrenemedi fakat sonralari tam bir dehsetti. Bugunku ders programini hazirlarken aklima Calvin geldi. Bian icim cok garip oldu. Nedense bi erkegi dusunuyordum. Aslinda bazi seyler tesaduftu ve bu beni korkutuyor. Yanima oturmasi yanima tasinmasi.. Ne güzel düşünüyordum ki alarmımın çalmasıyla irkildim. Hızlıca giyindim. Artık çıkmalıydım.
Yaklasık 15 dakikadır bekliyordum. Aslında coktan gelmesi gerekiyordu. Kafamı sola döndürdüm ve kendi soluna bakan Calvin i gördüm. Ahh! Tabi yaa!? Aynı servise binecektik. Bide bu çıktı. Bakıslarımı yakalamasın diye kafamı cevirecektim ki beni gördü. Bianlık gözlerinde sanki cok garip bi sevinc gordum. Tabi fırsattan istifade bana doğru yürümeye başladı. Bende sallanmaya başladım nasıl meraba diyecegimi dusunuyordum ki ;
- Selam Asley. Seni gördgme sevindim.
Hmm. Kötü niyetliye benzemiyor. Diger erkeklerden farklı aslnda calıskan ve baska birsey dusunmeyen birseye benziyor. Bi kac saniyede bukadar sey dusundgme sasırıyorum.
- Ahh bende.
Konusmayı uzatamzdım. Her arkadaşıma olan gibi onunda zarar görmesini istemem. Neden bilmiyorum ama bundan bıktım. Cok gecmeden servis geldi. Ondan önce sessligmizi koruduk. Beni anlıyor gibi. Cıvık degil konusmak icin ısrar etmiyor ve suskun. Bana yol verdi ve binip arkalara yerleştim. İstemsiz onu kesiyordum önlere oturdu.
~~~
Okula geldigimzde o tabi önden inmisti. Biraz kantinde oyalanıp sınıfa daha sonra inmeye karar verdim. Aslında kantine cıkmak hosuma gitmedi ama ders baslayana kadar Calvin le oturamazdım. Muhtemelen yerlesmistir. Sınıfa girdigimde duvar kösesinde kafasını kollarının arasına sokms bir sekilde yatıyordu. Duvar kenarnın yanında oturmak herzaman bana stres verirdi. İnsanlara daha yakın olmak ürkütücü..
Son derse girmeden onceki teneffus birseyler almaya karar verdim ve kantine dogru yurumeye basladım. Dusuncelerime o kadar dalmısım ki yukarıdan hızla gelen kızı goremedim ve bana carptı. Darbeyi yukarıdan hazırlıksız alınca betonu boyladım. Bian basım dondu ve dunya kararır gibi oldu. Ah keske ölseydim. Bianlık kızın özür dilersi cıglıklarını duyar gibi oldum ve önümdeki ele uzun süredir baktgmı farkedince kafamı hızla kaldırıp elin sahibine baktım. Calvin. Bu cocuga daha kac defa rezil olacaktım??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir şeyler Görüyorum
General FictionBir şeyler görüyorum, insan degiller. Bir şeyler görüyorum, beni korkutuyorlar. Bir şeyler görüyorum, hayatımı kısıtlıyorlar. Tek bildigim onlardan nefret ettigim. Bir şeyler yapacağım ve onları görmeyeceğim ya da onlar beni görmek istemeyecekler..