SENİN İÇİN

-8-

Multi: Savaş (adam çok iyi ya)

Adamlar beni şirket gibi bir yere getirdiler. Heralde öldürecek olsalardı buraya getirmezlerdi. Arabadan inmeden önce adam silahını çıkarıp

"Salakça bir hareket yaparsan acimam "

Kafamı salladigimda arabadan indik. Adam benim kolumdan tutup şirkete soktu. Diğer adamda arkamizdan geliyordu. Korkumdan ses çıkaramıyordum ama bizi gören şirketteki insanlara yardım edin manasında bakışlar atiyordum. Onlar da kendi aralarında fısıldaşiyorlardi.

Ağzımı oynatarak yardım edin dedim. Beni tutan adam da farketmiş olacak ki kolumu sıkıp

"Yürü "

Diye tısladi. Beni çekiştirip asansöre bindirdi. Asansördeki en üst kata bastı. Kolumu bıraktığında adama yandan bir bakış atıp

"Bana napicaksiniz"

Adam bakışlarını hiç bana cevirmeyip karşıya bakmaya devam etti. Ne varsa orda.

"Ona ben karar vermem. "

Bunların patronları şu Kadir baba dedikleri adamdı anlaşılan.

Asansör durduğunda kapı açıldı ve adam tekrardan kolumu tutup beni çekiştirmeye başladı. Uzunca bir koridordan geçtikten sonra en sonki siyah kapılı odada durduk. Adam kapıyı çalıp kapıyı açtı. Kendi girmeden önce beni içeri itti.

"Baba kızı getirdim. "

Bakislarim ilk karsiki büyük koltukta oturan yaşlı adama kaydı. Ben  bu adamı nerde gördüm diye düşünürken gözlerim adamın karşısında oturan kahverengi gozlere kaydı. Birbirimize şaşkın ifadeyle bakmamız yaşlı adamin alaycı sesi bozdu.

"Demek kız bu "

Ben gözlerimi yaşlı adama ceviremezken hala şoktaydim. Karşımda Savaş, onun babası. Benim annemin bunlardan uyuşturucu alması.

Savaş oturduğu yerden kalkıp benim yanıma geldi.

"Azra "

Bana temasta bulunacaktı ki beni getiren adam ona engel oldu.

"Savaş Bey bir dakika "

Yaşlı adamda yumruğunu masaya vurup ayağa kalktı.

"Savaş sen bu kızı tanıyor musun? "

Savaş hiç ona bakmayip bana bakmaya devam etti. Tabi ben de donmuş bir halde ona bakıyordum. Bu kadar şey tesadüf olabilir miydi?

"Savaş sana diyorum "

Diye bağırdı bu sefer adam. Ben bagirmasiyla bakışlarımı yaşlı adama çevirdim. Savaşta şoktan çıkmış bir halde

"Azra benim arkadaşım,senin ne derdin var? "

"Benimki küçük bir alacak davası.Sen karışma ve dışarı çık!"

"Olmaz çıkmam "

"Savaş çık dedim sana. Benim lafımi ikiletme"

Savaş hala yerinde bekleyince yaşlı adam beni tutan adama kafasıyla işaret verince adam Savaşı kolundan tuttuğu gibi kapıya sürüklemeye başladı. Savaş direnir gibi oldu ama onu tutan adam ayı gibi olunca bu pek mümkün olmadı. Dışardan bir adam daha gelince Savaşı odadan çıkardılar.

Yaşlı adam bakışlarını bana cevirip yanına doğru gelmeye başladı. Savaşı götüren adam tekrardan odaya girince yaşlı adam ona döndü.

"Baba napalım bu kızı?"

"Bekletelim ama önce bir anasını aramak lazım değil mi "

Adam beni kollarımdan tutup arka cebimdeki telefonu eline aldi. Ben telefonumu geri almaya çalıştım ama beni iterek duvara yapıştırdı. Odada sadece bir masa ve sandalyeler vardı. Her yer siyahtı.  Tam da bu adama yakışır bir şekilde.