Sabah erken kalkıp kendimi o odadan dışarı attım. Her ne kadar taenin yanından ayrılmak istemesem de üst üste gelen saçma olaylar kafamı fazlasıyla karıştırmıştı .Yaptığı herşeyi sineye çekiyordum ve bu benim gibi zeki ve gururlu birini yıpratıyordu. Tezgahta duran ve büyük ihtimalle akşamdan kalmış olan kahveden bir yudum aldım, lavaboya döktüm ve odaya çıktım. Hala uyuyor olması beni rahatlatmıştı .Kendi evimde olmadığım için rahat hareket edemiyordum. Yüzüne son kez bakıp yoonginin odasına doğru yürüdüm. Ikisinin çıplak olmaması umuduyla kapıyı araladım.Neyseki sadece sarılmakla yetinmişlerdi.Ses çıkarmamaya çalışarak jungkook un yanına gittim ve sertçe onu dürttüm
"Jungkook! Hey Jungkook!"
Mırıltılar çıkararak gözlerini açtı . Uygunsuz şekilde basılmış gibi yerinden zıpladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Yavaş ol gerizekalı" dedim "Azrail gibi tepemizde ne dikiliyorsun, Taehyung nerde ?" Gözlerimi devirdim ve cevap verdim " uyuyor. "
"Neyin var Jimin ?"
"Sanırım eve gideceğim" O sırada uyumadığına yüzde yüz emin olduğum yoongi de kıpırdanmaya başladı "Onunla daha fazla konuşmak istemiyorum, en azından şimdi " Elini ensesine atıp kafasını yana eğdi "Bak aranıza girmek istemiyorum ama sanırım gerçekten pişman" "Bilemiyorum jungkook b-
"Hey! Taenin bu hale gelmesine sebep olup kaçamazsın " Meymenetsiz Yoongi sonunda konuştu Dogrulup jungkook un ensesindeki saçlara elini daldırdı "Kendi işine baksan diyorum" diyerek gözlerimi ona diktim "Bakıyorum zaten" dedi ve yarım ağzıyla gülüp yataktan kalktı . "Bu adamla eğer seviştiysen... inanılmazsın jungkook"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Öyleyim" diyerek hayallere dalar gibi iç çektiğinde hafif tebessüm ettim "Neyse ben şu uyanmadan gidiyim" "Bekle seni geçiricem" "5 dakikaya aşağıda ol yoksa çıkarım " Odadan çıkıp Taehyungun yanına tekrar döndüğümde yan dönmüş şekilde yattığını gördüm. Fazla vakit kaybetmeden kıyafetlerimi giydim ve telefonumu alıp odadan çıktım. Aşağıda Jungkookla vedalaşıp evden çıktım.
Sert hava yüzüme çarparken kendime gelmek için biraz yürümeye karar verdim.
Yoongi
Güzel bir dustan sonra üstüme en şık kabanımı giyip aynanın karşısında saçlarımı dagıttım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jungkook un ıçeri girmesiyle gözlerim aynadan direk onu buldu " Gitti galiba" yakamı düzeltirken sordum "Gitti " Yanına yaklaşıp beline ellerimi koydum . Yeni uyanmasına ragmen yüzü hala cekiciydi.
"Bu sabah Jiminle uyanmak istemezdim" Kıkırtıları kulağıma gelirken burnunu yanağima sürttü. "Anlayışlı olmalıyız hyung~" " Suan hiç anlayışlı olamayacağım" Dudaklarına kapanıp çok yavaş şekilde dudaklarımı hareket ettirdim. Hemen karşılık vermesi ağzımın gerilmesine neden olurken aynı yavaşlıkta dudaklarını sömürmeye devam ettim. Ellerim bel oyuntusunu oksarken o da ağzıma küçük mırıltılar bırakıyordu. Ardından ikimiz de gelen sesle irkilmiştik,
"Bölüyorum ama Jimin nerde acaba?" Sinirle ayrılıp kafamı saçı başı dağılmış Taehyunga çevirdim "Senin sorunun ne !Kapı çalmaz mısın sen? " diyerek kükredim Kaslarımı catıp yanına gittim. O sirada jungkook hızla banyoya girdi. Gerildiği zaman tatlı oluyordu ama onu utandiran ben olmaliydim, Taehyung değil.
"Jimin nerde yoongi?" sorusu oldukça ciddiydi Tek kaşımı kaldırarak konuştum " Gitti .Seni görmeye tahammülü yokmuş, şaşırtcı değil mi? " Yüzü aniden değişti ve arkasını dönerek ilerledi, koridordan şöyle seslendi, "Telefonum kapalı olacak, beni aramayın " Az sonra kapı sesi duymamla gozlerimi devirmistim. Bu iki salak tam da birbirlerini bulmuşlar. Banyonun kapisini acip dişlerini fircalayan jungkook u gördüm ve kapiya yaslanarak konuştum "Gitmeden yarım kalan işimizi halletsek diyorum kookie "
