''Her şeye inanmamalısın,Vickie. Yoksa kaybedersin.'' Gözlerimi yumdum ve Harry'i ittim. Gözlerini kısarak bana baktı. ''Ne yaparsam uyman gerekli biliyorsun.'' Ses çıkarmadan, başımı salladım. Ben onun kölesi değildim,ama engel de olamıyordum.''Lütfen,Harry çok yorgunum.'' Sinirden dudaklarını kemirip,arkasını dönerek kapıya doğru ilerlemeye başladı. Arkasına dönüp bana baktığında suratını asmıştı. Gözlerini devirdi..Ne yani sürekli karşılık veremem. Onun yanından hızla geçerken kokusu üstüme yayılmış,başımın dönmesini sağlıyordu. Hızlı adımlarla odama çıkıp kendimi yatağa attım,tüm bu olanlarla anlam veremiyordum.Odama gidip yatağıma uzandığımda, telefonuma mesaj geldi. Normalde bana hiç mesaj gelmezdi, merakla açıp baktım. "Styles'ın seks kölesi varmış, tanıyor musun?" bu o tarihçiydi. Resmen benimle dalga geçiyordu ama kendisinin ne mal olduğu da belliydi kaltağın.Mesaja aldırış etmemiştim bile,çünkü hiç bir kanıtı yoktu. Harry ,içeri girmişti. Yüzüne bile bakmadan odayı inceliyormuş gibi yaptım.Yanıma oturmuş bana bakıyordu. Kıvırcık saçlarını sallayarak ilgimi çekmeye çalışıyordu. Seni gidi Harold. Ona baktığım da bana gülüyordu. Bu neydi şimdi.Yetiştirilme tarzıyla bir alakası olabilir miydi? ''Her dakika seni sıkıyorum,Vickie.'' Ya ne demezsin. Derin bir nefes alıp , ''Öyle.'' diyebildim.Yan dönüp yastığıma sarılırken Harry'in de arkadan bana sarıldığını fark ettim. İçim bir garip olmuştu,yapma bunu Styles. Bana sarılışını her hissettiğim de dönüp onu öpesim geliyordu. Ve ve bunu yapmıştım.Harry'in üstüne çıkmış onu öpüyordum ,az önce sevişmek istemeyen ben delicesine azmış gibiydim.Sonraki saniyelerde ne olduğunu kavrayamayacak kadar şaşkındım. Ama Harry'le ikimizde çıplaktık ve bu seksten daha fazla zevk alıyordum. nefesim kesilmişti ve hareket edemiyordum.Harry diliyle kızlığıma darbeler atıyordu,ah lanet olsun.Elleriyle belimi okşuyordu. Kendimi ilk defa bu kadar bırakmıştım.Serbest eli yeniden sol göğsüme gitti.Dizini bacaklarımın arasına soktu ve çıplak kalçama dokundu. Ben boynunu dişliyip duruyordum.Erkekliğini bana bastırdıkça inliyordum.Ona karşı koymanın ne kadar zor olduğunu defalarca hatırlıyordum. İşi bittiğin de üstünden inip çaresiz bir kız çocuğu gibi yanına uzandım. İkimizde tavanana bakıyorduk. Gözlerimi ona çevirip buruk bir gülümsemeyle yüzüne baktım.Gözlerimden süzülen yaşları ondan saklamaya çalışıyordum ne kadar da utanç vericiydi. Zaman hızla akıp gidiyordu. Harry ağladdığımı fark edince yutkunarak ''Neden ağlıyorsun,Vickie.'' dedi. Neden ağlıyorsun ,Vickie. Neden Ağlıyorsun Vickie. Beynimde defalarca yankılanmıştı.Sinir içinde kıpırdanıp sadece sustum. Harry, yataktan doğruldu elleriyle saçımı okşamaya başladığın da bu anın hiç bitmemesini istedim. Derin bir nefes alıp ona baktım,yapma bunu bana Harold. Lütfen . Göz yaşlarımı yatıştırmaya çalışarak, biraz titrek hareketlerle ayağa kalktım kalktım. Üstünde tepindiğimiz çarşafı çekiştirip aldıktan sonra üstüme sardım. Harry, ne olduğunu anlamaya çalışarak bana bakıyordu. Ben ise ona hiç bakmayarak banyoya girdim. Kapıyı kilitleyip gözlerimi kapattım. Harry kapının önüne gelmişti. ''İyi misin?Neyin var,Vickie.'' Sesi sıcak, belki eğlenir gibiydi, ama duygusuz ifadesinden tam olarak kestirmek güçtü.Ses çıkarmadan duşa girdim. Ilık su bedenimden süzülüp geçtikçe ben hıçkıre hıçkıra ağlıyordum. Anlam veremiyordum,tüm bu olanlar çok anlamsızdı. Matt, ortadan kaybolmuştu. Onu özlemiştim ve size bahsettmediğim bir sevgilim var. Kendimi suçlu hissediyorum,sanırım onu aldatıyorum. Ama bu aldatma değil ki? Sadece seks arkadaşıyız,bu.Gözlerimin acıdığını hissettiğim de ağlamayı kes Vickie diye fısıldadım.Bir silgi gibi tükeniyordum. Tam o sırada bir sesle kendimi ıslak duvara ittiğim de içim ürpermişti. Bu Harry'di kapıyı kırmıştı. Ağlamaktan kızarmış gözlerimi ,ona diktim. Yanıma gelip oda duşa girdi. Su benim bedenimden geçip onun bedenini sıyıyordu. Harry beni kendinde çekti ve elleriyle yüzümü tuttu. ''Ağlamak sana yakışmıyor.'' O halde ağlatma beni,Harry. Ağlatma...Harry beni kendine çekip sarıldı bende ona sarılmış başımı omzuna yaslıyorum.Kıvırcık saçlarından akan su damlacıkları dudaklarımı sıyırıyordu. Hem nefret ediyordum hem de....ona karşı farklı bir his vardı...Elleriyle saçlarımı okşadığın da mavi gözlerimi ona diktim,küçük bir kız çocuğunu anırdırıyordum.''İyi ki varsın,Vickie.'' dedikten sonra dudaklarını yanağımda gezdirip ,dudağımı buldu.Sende iyi ki varsın Harry...
Sabah kalktığım da yatağım da yatıyordum,dün en son duşta öpüştüğümüzü hatırlıyordum. Harry yanımda yoktu. Kalkıp aynaya baktığım da saçlarımın kaparmış hala geldiğini görünce ''Bir daha ıslak uyumamalıyım.'' dedim. Tek seçeneğim, inatçı saçlarımı atkuyruğu yapmak ve az da olsa prezantabl görünmeyi ummaktı. Dolabımı açıp üstüme krem rengi mini bri elbise geçirdim ve lanet olasıca odadan çıktım. Aşağıdan sesler geliyordu. Merdivenleri 2'şer 3'er indim. Biraz esneyerek mutfağa gittiğim de Harry'in kahvaltı hazırladığını gördüm. Bu eve geldiğimden beri düzgün yemek yiyemiyordum. Beni fark edince gülümsedi. ''Başka şeylerle doymaktan,yemeğe vakit ayıramıyoruz,Vickie.'' Ne demezsin. Senin azgınlığın yüzünden hep bunlar. Ona sıcak bir şekilde gülümsedim. Telefonuma gelen mesajı açtım.''Bu akşam okulda dans var kızlar. O yüzden bugün okul yok,herkes iyi hazırlansın.-Shloe.''Ah numaram hemen yayılmıştı üstelik hiç kimseyi tanımıyordum bile ve benim dansta giyecek bir şeylerim yoksa Harry ile alışverişe çıkabilirim.Aniden beliren sempatikliğimle ,''Harry okulda dans var.'' Benim eşim olur muydu acaba? Başka kimin olacak ki.''Biliyorum . Dans için giyebileceğin 100 çeşit elbise var dolabına bakarsın.''''Pekala.''''Eşini seçtin mi?''''Oh,hayır. Peki ya sen?''''Sen benim eşim olursun diye düşünüyordum.''''Bu bir teklif mi?''''Evet öyle.''''Teklifiniz kabul edildi bay Styles.Şimdi hazırlanmaya gidiyorum.'' Nedensiz bri şekilde mutlu olmuştum...
''Hadi ,Vicke . Geç kalacağız.'' Lanet olsun tam 5 saattir hazırlandığım gerçeğini biliyor musunuz? Biz kızlar...''Tamam geldim.'' Merdivenlerden inerken Harry beni süzüyordu.Kısa stıraplez siyah bir elbise giymiştim.'' Çok güzel olmuşsun,Vickie.'' Kıvırcık saçlarımı geriye iterek,Harry'e gülümsedim.Dans yerine geldiğimiz de her yer baya kalabalıktı. İnsanlar delirmiş gibi eğleniyorlardı. adım atarken geç kalmadığımız için derin bir oh çektim. Yanıma biraz içki almadığıma pişman olmaya başlıyordum. Çünkü bu partide bir içki bile yoktu,harika.Adele-Lovesong çaldığın da tüm çiftler dansa kalkmıştı. Harry elini bana uzattığın da biraz ona bakıp elinden tuttum. Dans etmeye başladığımız da gözlerini bana dikmiş gülümsüyordu. Ona ayak uyduruyordum.Dürüst olmam gerekirse, kampüs kütüphanesinde bir koltuğa kıvrılıp klasik bir İngiliz romanıyla baş başa kalmayı, cam ve taştan yapılma devasa bir yapıda sinir içinde kıpırdanıp durmaya yeğlerdim.Çünkü dans etmeyi hiç beceremem. Harry fazla zarif ve kusursuzdu. Beni döndürürken dudaklarımız yakınlaştığın da gözlerimi kapayarak onu öptüm. Bir rüyada gibiydim,her şey harikaydı. ''Vickie.'' diye bir ses duyana kadar her şey gerçekten çok normaldi...