Şara'nın Dileği

1.4K 72 9
                                    


O gece çok çaresiz ve umutsuzdu. Gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuş, yorgun ve bıkmış bir hali vardı. Annemlerin o gece evde olmayışı benim için avantajdı.

Telefondaki sesi çok kırgındı. Ağlamamak için zor tutuyordu kendisini. Bir an bana dedikleri için pişman olduğu için aramasını  istemiştim. Fakat bunun da arkasında her zamanki gibi o kız vardı. Başını kucağıma koymuş, koltukta uzanıyordu. Ben bu an için önümdeki tüm yıllardan bile vazgeçebilirdim. Sevdiğim adam ilk defa benden şevkat istiyordu. Ben ise zamanın durmasını...

''Bir sihirli değneğim olsa keşke !'' diye düşünmüştüm bir an. Keşke olsa da hayatımızda, aramıza giren tüm kişileri ve engelleri yok edip, sadece içinde ikimizin bulunduğu bir dünya inşa edebilseydim.

Kucağımda, başka bir kız için ağlıyordu. Deliler gibi sevdiğim adam, başkasına aşıktı. Bu benim için bir sınavdı belkide. Sonuna kadar savaşsam, vazgeçmesem bu savaşın galibi olur muydum, yoksa sevdiğimi iyileştirip , onu güçlendirerek daha mı kolay kaybederdim onu bilemiyordum.

Bu işin sonu iyi ya da kötü sonuçlanacaktı. Ama sonucu ne olursa olsun, ben çok korkuyordum. İçimden bir his, bu hikayedeki herkesin hayatının iyileşip devam edeceğini, olanın bana olacağın söylüyordu.

Saçlarını okşuyordum. Tanrım, ne kadar güzel açları vardı? Gözlerini kapatmış öylece yatıyordu. uyumadığını biliyordum. Bu acıyla böyle baş edebiliyordu demek ki. Ben de gözlerimi böyle sıkı sıkı kapatsam ve açtığımda tüm bu kabusun sona erdiğini görebilir miydim? Keşke böyle bir ihtimal olsaydı!

Gözlerini aniden açıp kucağımdan kalktı. Koltukta oturur pozisyonda başı yere eğmiş ve kafasını iki elinin arasına almıştı. Uzun bir süre halının desenini inceledikten sonra bana döndü ve kendi dileğimdeki, hayalimdeki o sözleri dudağından dökülmeye başladı.

''Ben senin değerini bilemedim Şara. Senden çok özür dilerim. Sen... sen haklıydın! Ben, olmayacak bir rüzgarın peşinden koşarken, kendi yönümü şaşırdım. Alt tarafı bir kız için... ve değmeyecek bir kız için kendi gözümün önündeki en değerli mücehverimi göremedim. Seni göremedim. Sen bunları hak etmedin. Sen beni hep seven kişi oldun. Fakat ben bir aptal gibi sevmeyenin derdine koştum. Telefonda da dediğim gibi beni affedebilir misin? Ben bu ilişkiye bir şans vermek istiyorum. Sen hala beni... hayatında istiyor musun?''

Gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Şaşkınlıktan ve mutluluktan konuşamıyordum. Zorlukla sadece ''Evet!'' diyebildim. Coşkuyla boynuna sarıldım ve kafamı omzuna gömerek uzun uzun kokusunu içime çektim.

O da bana sıkı sıkı sarıldı.

''Artık hayatımızda Övgü ve Övgü'ye dair hiçbir şey olmayacak! Ortak arkadaşımız Çağan'ı bile çıkaracağım hayatımdan! Bundan böyle sadece sen varsın!'' dedi.

Saplantı 2- Farklı YönlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin