LİSE BELASI

-2-

Ben onu yüzünde hala şaşkın şaşkın bakarken o çocuk göz kırpıp yanımdan geçti ardından öbür çocuk,  ve kız yanından geçtiler Ben hala arkalarından bakarken,  Aras beni çekiştirerek götürmeye çalıştı.
"O çocuk sana niye  göz kırptı şimdi !"bu sefer şaşkınca arasa döndüm, 
" Ben ne bileyim Aras, çocuk  Allah'ın serserisi çocuğa bulaşayım falan deme tehlikeli bir tipe benziyor"kafasını onaylarcasına salladı "sana falan bulaşırsa gel bana söyle o zaman o çocuğu-" devamını getirmeden elimi ağzına koydum
"Tamam anladım ben sen devam etme bana bulaşırsa söylerim sana"
asla söylemezdim bulaşsa bile çocuk ben tehlikeliyim diye bağırıyordu resmen!!
Arasa deyip sonra onu tehlikeye sokamazdım
"İyi hadi gel sınıfa çıkalım ıslandık burada"
"Tamam hadi "
Okula girdiğimizde Aras bana dönüp

"Ben kantine gidiyorum geliyor musun sende?"dedi
" sen git ben sınıfa gideceğim hem Didem gelmiş mi bir bakayım"
"Tamam bende bir tost yiyip gelirim"deyince başımı sallayıp merdivenlerden yukarı çıktım sınıftan içeri girince bir an duraksadım aşşağıda gördüğüm çocuklar şuan bizim sınıftaydılar hatta bana göz kırpan çocuk ve yanındaki kız Didem'le benim sırama oturmuşlardı Didem'de onlarla şaşkınca bakıyordu.Ben hızlıca yanlarına gittim.
" Burası bizim yerimiz başka boş bir sıraya oturun"dedim sertçe bana küstahça baktı "Geldiğimizde burası boştu ve bizde oturduk" ona dönüp
"Ve şimdi biz geldik siz buradan kalkıyorsunuz" deyip yanındaki kızı süzdüm açık kahve saçlı ela gözlü uzun boylu tatlı bir kızdı şaşkınca yanımdaki çocuğa ve bana baktı sonra "Ateş hadi biz kalkalım bura onların sırasıymış zaten" dedi sonra Didem!le bana baktı Didem arkamda kolumdan tutmuş beni çekiştiriyordu "Nehir hadi gel başka bir yere oturalım" ben isminin Ateş olduğunu öğrendiğim çocuğa kötü kötü bakarken o da bana sırıtarak bakıyordu ağzının üstüne elimle vurmamak için kendimi zor tutuyordum o sırada koridordaki öğretmen yani sınıf hocamız Esra hoca sınıfa girdi "Noluyor çocuklar burada " 

"Hocam şu yeni gelen çocuk sırama oturmuş kalmıyor ben ona güzel güzel kalkar mısın sıramdan dedim ama kabaca reddetti beni " Ateş şaşkınca baktı bana "Sen güzelce uyardın ben seni kabaca reddettim öylemi "
"Evet aynen öyle" Esra hoca bize baktı ve "tamam anladım ben sorunu teneffüsten sonraki dersiniz bana gelince hallederiz sorunları" başımı onaylarcasına salladım.

Esra hoca sınıftan çıkınca  Aras içeri girdi ve bize baktı "N'oluyo burada"dedi. "Bir şey yok sınıfa yeni arkadaşlar gelmişte onlarla tanışıyorduk." deyip elimi Ateş'e uzattım "Ben Nehir!" o da elini uzatıp "Ateş!" dedi.Elimi yanındaki kıza uzattım ve kız gülümseyerek "Doğa!" dedi... 

Aras pek inanmış gibi durmuyordu. O sırada zil çaldı Didem'i de kolundan çektim ve boş bir sıraya oturduk. Didem hemen konuşmaya başladı. Çok bile durmuştu! 

"Nehir çocuk ateş ediyor! Arkadaşı da çok yakışıklı sen niye kavga ediyorsun!" 

"Didem saçmalama çocuk ukalanın teki hem de bu çocuk mu yakışıklı!" Allah'ım n'olur çarpılmayayayım! Nolur, nolur,,,

"Kızım sen uyanamadın herhalde kapıdaki kızlara baksana hepsi Ateş için gelmiş! " göz ucuyla kapıdaki kızlara baktım ve göz devirdim.

"Tamam, belki biraz çok az yakışıklı olabilir. Ama ukalanın teki. Aptal! Vur ağzının üstüne..."

Biz bunları konuşurken içeri Esra Hoca girdi ve herkes ayağa kalktı. Hoca sınıfa göz gezdirdi ve Ateş'e dönüp! "Çocuklar sınıfımıza gelen yeni arkadaşlarımız var! Kendinizi tanıtın arkadaşlar!" ilk Doğa ayağa kalktı ve "Ben Doğa ASLAN Sönmez Kolejinden geliyorum!" oturmadan önce bize baktı ve gülümsedi:)

Doğa'dan sonra Ateş yerinden kımıldamadan "Ben Ateş SÖNMEZ!" dedi. Ben de Didem'in kulağına "Bu çocuğun bir yerleri havalara kalkmış! Bu evlat olsa sevilmez..." dedim ve güldük...    

Esra Hoca öğretmenler masasının yanına gitti ve masadaki kağıda bakıp "Evet, arkadaşlar teneffüste bazılarınız sıkıntı yaşadı... O yüzden şimdi herkes çantasını alıp tahtaya çıksın!" dedi ve o an vuruldum sanki! Didem'le birbirimize şaşkın şaşkın baktık! Ben Didem dışında kiminle oturacaktım! Aras'la oturursak çok konuşuyoruz zaten şimdi ne yapıcam ben....

Çantamı alıp tahtaya çıkmıştı herkes çıkmıştı bir tek Ateş SÖNMEZ pencere kenarında rahat bir şekilde oturuyordu. Esra Hoca Ateş'e baktı ama bir şey söylemedi.  Hoca duvar kenarından başlayıp herkesi tek tek oturttu. Didem, Doğa ile orta sıranın üçüncü sırasında oturuyorlardı:) Hoca Didem ve Doğa'nın arkasına Aras'la sınıfın en sürtük kızı Pelin'i oturttu... 

Dönüp Aras'a baktım ve halinden hiç memnun değilmiş gibi gözüküyordu Aras'a hala bakıyorken Esra Hoaca'nın ismimi söylemesiyle ona döndüm "Nehir! Sen de pencere kenarındaki en arka sıranın bir önüne otur! Arda sen de yanına geç" O anda çok rahatladım çünkü tahtada ben, Arda ve sınıfın en sürtük kızlarından biri Ecem vardı ya Arda'yla ya Ecem'le ya da Ateş'le oturacaktım...Ecem ve Ateş hiç tercihim değildi.

Sıraya geçerken Arda arkamdan geliyordu! Bana yanı gösterdi ve ben de itiraz etmeden yan tarafa oturdum! Arda'yla konuşurken yaptığı esprilere gülüyordum... Son yaptığı espriye biraz sesli gülmüştüm ve herkesin bana baktığını görünce Arda'nın arkasına saklanmaya çalıştım.... O anda iki tane sinirli yüzle karşılaştım ve gülmem bir anda durdu..!