"Ne.. ne diyorsunuz siz? Nefes ölmedi değil mi?" Diye bağıran yengemi zar zor duyuyordum.
"Sakin olun kalbi hâla atıyor ama kendisi uyanmıyor. Kendisi gitmeyi seçti sanırım uyanması artık çok zor." Dedi doktor.
Demek ki hâla gitmemişti. Biraz da olsa umut var demekti bu.
"Görmek istiyorum." Dedim hemen öne doğru atılarak.
"Tabi ki." Diyerek beni yoğun bakıma doğru yönlendirdi.
Nefesin kaldığı yere girdiğimde kalbim yeniden atmaya başladı sanki. Biliyorum o beni bırakmiycam. Birkaç saat, ay, yıl hiç fark etmez. Nefes uyanıcak ve ben onu bekliycem.
"Biliyorum uyanıcaksın nefesim." Diyerek ellerini tuttum sevdiğim kızın.
"Uyan güzelim ne olursun uyan." Diyerek ellerini kalbimin üstüne koydum.
Benim kalp atışlarım onu uyandırabilir. Ben onla yaşarken, o da benimle yaşayabilir. Biz birbirimize umut olabiliriz. Biz yapabiliriz.
"Ta-tahir."
"Nefesim.. bırakmadın beni nefesim."
"Doktorrrr." Diye bağırdım birden.
"Ama bu nasıl olur. Bu bir mucize olmalı. O.. ama o gitmişti." Şaşıran doktora sinirli bir bakış attım.
"Orda öyle bakıp şaşırmaya devam mı ediceksin yoksa onu muayene mi ediceksin? Ne duruyorsun." Diyerek bağırdım birden.
Kendine gelen doktor kısa bir süre daha bekledikten sonra yanımıza geldi.
"Kusura bakmayın hastanemizde ilk defa böyle bir mucize oluyor." Dedi nefesi muayene ederken.
"İyi mi?" Diye sordum.
"İyi ama sadece dinlenmesi gerek." Dedi bana dönerek.
"Tamam." Diyerek odadan çıktım.
"Nefes iyi. O kurtuldu." Diyerek haber verdim aileme.
"Ohh şüküler olsun." Diyerek mutlu olan ailemi izledim bir süre.
Nefesimi yoğun bakımdan çıkarıo normal odaya aldıklarında herkes tek tek girip onu gördü. Daha sonrasında nefes biraz yorulduğu için uyuya kaldı. Kurtuldu ya benden mutlusu yok artık dünyada.
"Yenge nefes hasteneden çıkana kadar siz onun yanında kalın ve ona iyi bakın. Benim dışarda biraz işim var." Dedim.
"Ne işi ya. Nefes burda kalırken senin ne işin olabilir acaba dışarda." Diyerek azarladı beni yengem.
"Nefese sürpriz yapmak istiyorum yenge. Ona evlenme teklifi edicem. Biliyorum kabul edicek o yüzden yüzük ve gün alıcam." Dedim hızlı hızlı.
"Hee baştan söylesene onu ya. Eee hadi daha ne oyalanıyorsun gitsene." Dedi mutlulukla.
Hastaneden hemen çıkıp bir nikah dairesine gittim ve 2 hafta sonraya bir gün aldım. Daha sonrasında kuyumcuya gidip hem nişan yüzüğü aldım hemde nefesim için bir tektaş aldım. O her şeyin en iyisini hak ediyordu.
Tüm işlerimi tamamladıktan sonra düğün organizasyonunu başlattım. Nefesimi yormak dünyada isteyeceğim en son şey bile değildi. Bu yüzden her işi benim halletmem gerekiyordu.
Düğün davetiyesi, düğün salonu, gelinlik ve damatlık derken bir sürü işi tamamlamıştım. Bunları yaparken aradan tam 1 hafta geçti ve ben o süre boyunca nefesin yanına hiç gitmedim.
Şimdi gidip ona teklifimi sunma vakti gelmişti.( nefes'in ağzından )
Aradan tam 1 hafta geçmişti ve tahir hiç yanıma gelmemişti. Tahiri sorduğumda ise bana hiçbir şey söylemiyorlardı. Ona artık kızmaya başlamıştım nasıl olurda beni bir kere bile olsun görmeye gelmemişti.
"Nefes hadi biraz ye şunlardan ablam." Diyen asiye ablaya döndüm.
"İstemiyorum asiye abla." Dedim.
"Off nefes inat etme be kızım." Diyerek tekrar yedirmeye çalıştı.
"İstemiyorum asiye abla ya zorlama." Diyerek direndim.
"Yengeee zorlama karımı he bozuşuruz bak." Diyerek içeriye giren tahire baktım. Ne demişti o karım mı?
"Ooo deli uşak tamam bir şey demiyorum."
"Karım mı?".............
30. Bölümde final olucak hikaye. Bilmenizi istedim. Tam 4 bölüm kaldı.
Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Senle Kokuyor (TAMAMLANDI)
Novela Juvenilkaradeniz gibi olmaya çalışan bi kadın ve tam bir karadeniz adamı. aşkları ne kadar büyük olabilir ki? yeni hikaye yeni macera. bu hikayeyi umarım beğenirsiniz.