SARIKAMIŞ DESTANI

Ardahan Erzurum'a, boyun eğiyor,
Nuri Paşa Bakü'den, selam veriyor,
Allah deyince Enver, erler coşuyor.
Kar yağıyor inceden, erler buz kesiyor.

Enver Paşa bağırır durur, haydi ileri!
Türk'ün yiğit eri der ki, dönmem geri!
Türkistan Türkleri bekler, yiğit erleri,
Musiki sona erer, yerini alır top sesleri.

Batum'dan gelendir, Rus'un askeri,
Kafkaslar'ın çığıdır, Türk'ün ayak sesi,
Şu tepeden gelendir, Kafkas-İslam Ordusu,
Türk'ün son umududur, Kafkas-İslam Ordusu.

Atılmalar başlar ölüme, Yakup Cemil misali,
Tütünün kokusu gider, başlar barutun ateşi,
Allah-u Ekber Dağları'nda, Allah-u Ekber sesleri,
Allah deyince Enver, coşar erleri.

Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu,
Türk süngüsünü taktı, sancağını tuttu,
İnce yağan kar, birden hızlandı,
Türk'ün  göğüsüne, kurşun saplandı.

Havanın ayazı, vurdu erleri,
Derin bir uykuya, soktu erleri,
Ağıtların yerini aldı, esen yelin sesi,
Anaların gözü yaşlı, ağlar erin gelini.

Haydi Enver emir ver, ordun Kafkas dağını aşa,
Yükselmez ruhları, yoksa ebediyen arşa.
Bırakma şehidimin kanını, dağlarda taşta,
Bir emir ver orduna, Kafkas dağını aşa!

Ört şehidin üstünü, üşümesin uçmağda.
Bir çorap ör ana, giydir şehidin ayağına.
Revolverini tak beline, tüfeğindeki kanı sil.
Ağlama artık ana, oğlun artık uçmağda.

Kâzım Paşa ne durursun, görmez misin şu hâli?
Haydi bakmayın öyle, ne durursunuz ahâli!
Aşmazsak dağları, Türk'ün ne ola hâli,
Haydi aşalım dağları, kazanalım hürriyeti!

Kâzım, Enver, Nuri  kolkola, yürür Tanrı Dağı'na,
Yol nurla kaplıdır, şuhedânın kanıyla,
Derler ki var git ölüm, ardıma düşüp yorulma,
Koşarak gelirim ben sana, ardıma düşüp yorulma...