BÖLÜM 2🌟

123 17 5
                                    

Hastaneden çıkalı 2 gün olmuştu. Bu sırada raporlu olduğumdan okula gitmedim, ama bugün artık gitmek zorundayım, devamsızlığım yüzünden okul müdürü'nün yapacağı "siz bursluları anlayamıyorum önünüze altın tepsi sunulu siz hayla işin gırgırındasınız." Diye yapacağı nutukları dinliyemiyeceğim.
Yetimhanede arkadaşım pek yoktu selamlaştığım kişiler bir elin 5 parmağını geçmez onlarlada merhaba merhaba.
Çantamıda omzuma attığımda hazırdım artık.
Bekçi hasan efendiye selam verip, yolda ilerlemeye başladım. Durağa gitmek için sürekli girdiğim ara sokağa girince arkamda birinin olduğunu hissettim çok yakınımda nefesi boynuma değecek kadar yakınımda.
Hızla arkamı döndüm ama kimse yoktu, etrafıma bakındım kimseyi göremeyince kuruntu yaptığımı düşünüp hızlı adımlarla ilerledim.
Durağa gidene kadar sırtımdan soğuk terler döküldü, zaten hayla bu eldivenlerin sırrını çözmüş değilim hatta paranoyak olduğumu düşünüyorum bazen, ama aklıma miniş geldikçe çıldıracak gibi oluyorum ve kimseyle vücut teması ve göz teması kurmamaya çalışıyorum. Korkuyordum ölesiye, aynı şey dokunduğumda bir başkasınada olacak diye, iki gün boyunca geceleri sessizce göz yaşları döktüm.
Ne zordu insanın ailesinin olmaması belki bir ailem olsaydı şuanda onlara durumu anlatıp rahatlardım ama bu durumda sadece saklayabiliyorum.
Çünkü biliyorum ki eğer yaşadıklarımı birisine anlatacak olursam şayet anında beni akıl ve ruh sağlığı hastahanesine kapatırlar, bunu göze alamazdım.
Bu düşüncelerle minibüsten indim.
Özel levent koleji indiğim durağın bir üst sokağındaydı. Bir kaç dakikalık yolum kalmıştı, gözlerim tekrar ellerime kaydı. Nasıl olur'da hiç kimse göremezdi.
Yetimhaneden kaldığım odadaki bir kaç kızada sorsam'da hepsi bana uzaylıymışım gibi bakmış üstüne  "bizimle dalgamı geçiyorsun" diyip bir güzel azarlamışlardı.
Bende daha fazla dikkat çekmemek ve  göze batmamak için konuyu kapatıp susmuştum.
Okulun bahçesine adım attığımda her zamanki yerlerinde oturan çakma aptal barbileri gördüm.
Onlara bu lakabı takma sebebim aptal ve baştan sona boya küpü ve şimdiden belirli yerlerinde estetik olması, yanlış anlamayın makyaj yapılmasına karşı değilim bende yeri gelince çok severim ama bilirsiniz işte bazen abartan tipleri bu aptal barbi bebekler bazen değil her gün abartan tipler.
Bana yaklaşan grubun 1. Çakması ile başlıyoruz diye içimden söylendim.

"Ooo eya hanımlar okulumuza terşif etmişler, ne güzel okul 2 gün boyunca eziklerden arınmıştı. Ne diye gelip huzurumuzu bozuyorsun."

Daha fazla kendimi tutamayıp,

"Bana baksana sen ne diye benle uğraşıp duruyorsunuz yeter artık ya."

Benim sesimi yükseltmem ile diğer aptal sürüsüde Jale'nin arkasında yerini aldılar, aklı sıra güç gösterisi yapacaklar.

"Bakıyorum da küçük kedicik patilerini çıkarıyor, hayla anlamadınmı bu okulda senin gibi ezikleri yer yok."

"Aslına bakarsan ben hepinizden daha zekiyim asıl ezik olan sizsiniz ben buraya kendi emeğim ile geldin peki ya siz baba parası ile okulda sürtüklük yapmaya geliyorsunuz, benim bir amacım var en azından sürtüklük ile işim yok."

Etrafa dolaşan meraklı sürüsünden benim laflarımdan sonra bir Ooo sesi çıktı. Tipik gaza getirme taktiği.
Karşımdaki Jale önce biraz kızardı ardından üstüme hızla gelip tam tokat atacakken ani bir refleks ile kolunu tuttum.
Lanet olsun nasıl dokunurken ya yine aynı şey olursa, elimi aleve değmiş gibi hemen çektim.
Kıstığım  gözlerimi yavaşça açıp karşıma baktım karşılaştığım manzara bir yandan rahatlatırken diğer yandan beni ürperti.
Jale'nin kolunun tuttuğu yerde el izim çıkmış ve yanık gibi duruyordu.
Telaşla onları orda bırakıp sınıfıma çıktım umarım başıma bir dert açmaz bu olay.

Çantamı açıp kitapları çıkaracakken önüme bir kağıt fırladı çantadan, ama bildiğimiz kağıtlardan  değil şeffaf cam gibi üstünde yazılanları okuyunca nefes almayı istemsizce bıraktım...

Devam edecek
Lütfen okuyanlar yorum yapın düşünceleriniz benim için çok önemli.
💕

Ölümcül eller: RUHSUZ #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin