(Ji A)
Sırtımı yastığıma yaslayıp, dizlerimin üzerindeki laptopun kulaklık girişine, kulaklığımı taktım. Ruh halime göre bir film izlemek istersem, kesinlikle seçeceğim kategori dram olurdu. Fakat en sevmediğim tür olduğundan ruh halime göre seçmemeliydim.
Bilim kurgu-fantastik kategorisine girip birçoğunu izlediğim filmlere göz gezdirdim ve en sonunda hiçbirini izlemek istemediğime karar verdim.
Aslına bakarsak, yalnızca yatakta oturmak istiyordum ama yatakta oturmaktan da sıkılıyordum. Film izleyip kafamın dağılmasını istiyordum ama daha izlemeye başlamadan sıkıcı olduğuna karar veriyordum. Yatağın üzerine dizdiğim cips, çikolata, badem şekerleri, çikolatalı süt paketlerinden bir tanesi ile başlayıp hepsini bitirmek istiyordum ama hangisinden başlamam gerektiğine bir türlü karar veremiyordum.
Kolumun yanına dizdiğim yastıklardan birini fırlatıp, kaşlarımı çattım.
''Yeter be! Nasıl ruh hali bu!''
Ellerimi yanaklarıma ve alnıma götürüp ateşime baktım. Vücut ısım oldukça normal olduğu halde neden hastaymış gibi hissediyordum?
Fazla bağırmış olmalıyım ki, kapı telaşla açılıp içeriye Namjoon girdiğinde çatık kaşlarımı düzeltme ihtiyacı duydum.
''Bir şey mi oldu?''
Meraklı gözlerle bana bakarken omuzlarımı düşürdüm. Dudaklarım kendiliğinden aşağıya sarkarken, yaşam enerjimin benden yavaş yavaş çekildiğini hissediyordum.
''Hiçbir şey yapmak istemesem de, bir şey yapmamaktan sıkıldığım bir gün geçiriyorum.''
Namjoon sıkıntılı bir nefes vererek yatağıma doğru ilerleyip yatağın bir köşesine oturdu.
''Böyle durumlarda, bu işlerden anlayan birine ihtiyacın olabilir.''
Kendisini kast ettiğini anlamamla birlikte gülümsedim.
''Pekala, terapiye ihtiyacım varmış gibi hissediyorum ben de.''
Namjoon ciddiyetle başını salladıktan sonra tüm dikkatini bana verdi. Tamam, şu an bu durum bir miktar gerilememe sebebiyet vermişti.
''Son zamanlarda kendini olduğundan daha yalnız hissetmeye başladın mı?''
Neden böyle bir soru soruyordu?
Düşününce Mi Rae, kardeşinin hastane masrafları için para biriktirmek zorunda olduğundan sürekli çalışıyordu. Ae Cha, eve gelir gelmez Jin ile mesajlaşmaya başlıyordu ve bu saatlerce sürüyordu. Belki bu yüzden bir miktar daha yalnız hissediyor olabilirdim. Evet, evet tek sebebi bu olmalıydı.
''Bir miktar daha yalnız hissediyor olabilirim.''
Namjoon tek kaşını havalandırdı.
''Sebebi ne peki?''
Bakışlarımı kaçırma gereği hissettim. Namjoon'a, Ae Cha'nın konuştuğu birisi var diyemezdim.
''Ji A, bakışlarını kaçırdın ve şu an yalan söyleyeceksin.''
Daha bana düşünme fırsatı vermeden, beni yakalayan Namjoon'a yanımdaki yastıklardan birini fırlattım.
''Ailenden birini, psikiyatr olarak seçmek çok saçma. Terapimiz sona erdi.''
Namjoon attığım yastığı havada yakalayıp, bakışlarını kısmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
House of Cards ❧ V
Fanfiction'Bir kez randevuya çıktıktan sonra peşimi bırakacak mısın?'' Taehyung başını olumsuzca salladı. ''Hayır, sonra birden fazla kez randevuya çıkacağız!'' Her güzel şeyin bir sonu olduğu bilincinde olduğumdan aklıma gelen bir diğer soruyu yönlendirdi...