Giriş

948 56 61
                                    

  
Yaşadığım şeyleri anlayamıyordum. Hayatımda sadece üç kez gördüğüm bir insan için her şeyimi riske atıyordum. Başından veri evimin penceresinden baktığımda gördüğüm iğrenç görüntünün bana yaşatacaklarından habersizdim.

Bizim güzel, sessiz sakin kasabamıza bir santral inşaa etmişlerdi. Ama o santral benim bütün hayatımı değiştirmişti.

......

Hayatım yabancıydı, hayatıma girense bir o kadar tanıdık. Sanki bu yabancı her zaman yanımdaydı ama bir o kadar da uzaktı.

......

Vaat edilmiş bir yer vardı dışarıda. Sadece bunun hayaliyle katlanıyordum bunlara. Sadece dışarının bana verdiği hislerle, tanıdığım o insanın bana hissettirdikleri ile yaşıyordum. Söz verdikleri dünyaya ulaşmak için elimden bir şey gelmeden katlanıyordum..

Bir hikaye vardı sanki buna bağlanan. İsmini çok sonra hatırlamıştım. Bir daha unutmamak üzere..

.....

Çok tanıyamadım onu, tam on beş sene bekledim. Sadece üç kez geldi bana. Ama en sonunda benim ona gitmem gerekti.

Hayatımın en büyük hatası mıydı, yoksa yaptığım en iyi şey miydi? Bunu bana yaşadıklarımız gösterecekti.

........

Evimin tam karşısında, karanlık ve fırtına kopan o gecede, santralin bacasından tüten kırmızı dumanı bir tek ben görüyordum, beni ise bahçemde yağmurun altında ıslanan beyaz saçlı çocuk...

Herkesten daha yabancı ama bir o kadar da tanıdık..







(ω╹๑ )

Veeee yeni bir hikaye ile karşınızdayımm. Black Swan gibi değişik türde hikayeleri sevdiğinizi fark ettim ve o nedenle bir kez daha çok tuhaf ve farklı bir konu ile karşınızdayım. Biliyorum giriş size pek bir şey anlatmıyor ama hikaye de bu giriş gibi biraz karmaşık olacak.

Umarım beğenirsiniz ve beni desteklersiniz. Çünkü sizin desteğinize gerçekten ihtiyacım var.

Sizi çoook seviyorum. Kendinize dikkat edin ve yorumlarınızı unutmayın. Bu hikayeden neler beklediğinizi çok merak ediyorum.

Okuduğunuz için teşekkür ederim ☺️

The Promised Neverland ω CBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin