Doğaüstü Oda Arkadaşlarım

"Neden iyileşmiyorsun?"

Dimitri kapıyı tedirgin bir şekilde açtığında bugünün etkisinden dolayı karşılarına bir ejderha bile çıksa daha az şaşırırlardı.

Kapı yavaşça aralandı ve karanlık bir silüetle beraber içeridekinden daha yoğun bir alkol kokusu sardı içeriyi. Karşılarında sayamadıkları kadar insan, birbirleriyle gülüşüp, ellerinde içki şişeleri tutuyorlardı. En önlerinde duran oğlan oldukça tanıdıktı. Partisini mahvettikleri adam kesinlikle onlara ejderhadan daha büyük bir tehlike arz ediyordu. Oğlan alaycı bir şekilde gülümsedi.

"Bakın şunlara, şimdiden kaynaşmışlar." Lea'nın istemsizce yüzü kızardı, hemen açıklama yapacaktı ki oğlan tekrar söze girdi, "Bu okulun sosyal yaşamının bazı kuralları vardır birinci sınıflar, bir partiyi mahvederseniz aynı gece içinde yenisini vermeniz gerekir. Siz de bizi bekliyor olmalıydınız değil mi?"

Lea Dimitri'nin bile ne kadar şaşkın olduğunu gördüğünde ipleri eline almaya karar verdi, "Elbette! Güzel bir partiye kim hayır diyebilir değil mi?"

Sanki az önce uyumak isteyen kendisi değilmiş gibi..

"Lea!" Dimitri'nin sesi kalabalığın coşkusuyla ezilip gitti. Saniyeler içinde evleri parti alanına dönüşmüştü. Herkes kontrolsüzce içmeye, oraya buraya koşuşturmaya başladı. Lea ne yapacağını bilemiyordu. Dimitri ise ortama adapte olma hızıyla herkesi büyüleyip hemen iki kızı kucağına almış oynatıyordu.

Salak herif, diye geçirdi içinden Lea. İnsan kalabalığının içinden geçerek üst kata ilerledi. Olanları Carmen ve Ash'e haber vermeliydi, hala rahatsız olmadıklarına göre duymuyor olmalılardı. Artık görmekten çekindiği bir şey olmadığı için kapıyı direk açıp odaya daldı.

Yanılmıştı.

Carmen ve Ash hala aynı yakınlıktaydı fakat yatakta yalnız değillerdi. Yanlarında başka bir çift vardı ve büyük ve uzun bir cam şişeden duman çekiyorlardı. Carmen Lea'ya baktı, "Lea! Parti harika bir fikirdi."

Lea kafasını, ne demezsin, anlamında salladıktan sonra odadan çıktı. Sanki evde yüzlerce ses sistemi varmış gibi bangır bangır müzik çalıyordu. Lea kontrolden çıkmış bir şeyi başlattığına lanet ediyordu. Neyse, diye geçirdi içinden, madem başladı biraz eğlenelim değil mi?

Aşağıya inip etrafına bakındı fakat herkes kendi tanıdığı kişilerle birlikteydi. Dimitri'yi ortalıklarda göremedi ve kötü senaryolarını düşünmemeye çalıştı. Vücudunu müziğin ritmini bırakarak dans etmeye başladı. Bir kaç saniye sonra etrafında bir kaç kişi daha hissetti. Müzik hızlandıkça bedenler birbirine yaklaşıyor kahkahalar artıyordu. Lea gözlerini tekrar açtığında karşısında aynı kişiyi gördü. Partisini mahvettikleri için sinirli olması gereken fakat oldukça sakin gözüken o çocuğu gördü. Zihni bir şey düşünmek istemiyordu, sadece bedeni pes edene kadar anı yaşamaya devam edecekti.

"Buralı gözükmüyorsun" oğlan gülümsedi,

"Baya uzaklardanım" Lea kıkırdadı,

"Bu geceyi benimle geçirme şerefini sunar mısınız leydim?" Oğlan Lea'nın belinden kavramıştı. Lea'nın aklı beline değil de kullandığı dilin geldiği yere çok benzemesine takılmıştı. Bir anlığına bunun iyi bir fikir olup olmadığını düşündü fakat o buradaki diğer kızlar gibi değildi. İşler istemediği bir yöne ilerlerse kendini savunabilirdi.

"Böyle bir teklifi nasıl reddedebilirim?"

İkisi kalabalığın arasından sıyrılıp mutfağa geçtiklerinde oğlan elindeki şişeden bir kaç yudum alıp Lea'ya uzattı. Lea önce bunun şarap olduğunu sandı fakat daha değişik ve acı bir tadı vardı, yüzünü ekşitti. "Bu kötüymüş, baya kötü. Oğlan kahkaha attı, "Paranın satın alabileceği en iyi vodkayı içip bunu mu diyorsun? Sizin oralarda neler var bakalım?" Montunun cebinden bir sigara çıkarıp yaktı. Lea aklından bir şeyler uydurmaya çalışırken oğlan yanına geldi, "Ne kadar da kabayım ama, ismimi bile söylemedim. Ben William, William Chessell."