Seni bana yazılmış bir şarkı zannettim

511 99 404
                                    

Güven.
Yere düşüp paramparça olan bardağa benzer o bardağı nasıl ki tekrar bir araya getiremezsek kaybolan güvenini tekrar kazanamazdık. Merkeze döndüğümüzde önümüze çıkan Selin Komiser, Derya Müdürün bizi toplantı odasında beklediğini söylediğinde içimi yine tarif edemediğim o his ele geçirmişti. Toplantı odasına girdiğimizde Serdar, Ateş ve Burak'ı gördüğümde kendimi güvenli limana girmişim gibi hissettim.

Yerimize oturduğumuzda elimize verilen dosyada Hayalet ile ilgili şimdiye kadar elde edilen bilgiler vardı. Kaderin bizleri nereye getireceği belli olmazdı. Hayalet konusunda kaygılarım vardı. Nedenini bilmediğim bir şekilde endişeleniyordum. Sanki o maskenin ardındaki kişi benim değer verdiğim biri çıkacakmış gibi hissediyordum. Hayalet kimdi, bilmiyorum ama korkuyorum. Hayalet ismi ne zaman geçse derin düşüncelere giriyordum, kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başlıyordu. İçimi bir korku kaplıyordu gözlerimin önü kararıyordu.

"Hayalet hakkında toplanan bilgiler." Derya Müdürün sesiyle girdiğim düşünce girdabından çıktım. Tahtada Hayalet'e ait fotoğraflar mevcuttu,  yüzü ise gözükmüyordu. Üzerindeyse   yeşil bir  kapşon, göz maskesi, ve silahı vardı.
Fotoğraflarda birde olmazsa olmazı kanlı notları vardı.
Onları kurbanlarının kanını kullanarak mı yapıyor? Merak ediyorum doğrusu.

"Yapılan DNA sonucunda kan kurbanla eşleşti." Ateş'in sert sesini duyunca yine dışımdan konuştuğumu anladım.

"Bildiğiniz üzere Hayalet kod adlı katili Organize Suçlarla Mücadele ve Narkotik Suçlarla Mücadele ile birlikte yürüteceğiz." Derya Müdürün zaten bildiğim şeyi söyleyince öğrendiğimden beri aklımı kurcalayan soruyu sormanın tam zamanı olduğunu düşündüm.

"Müdürüm," diye söze girdim. Bu haberi aldığımdan beri beynimi fare gibi kemiren bir soru dolanıyordu.

"Bir sorun mu var?" Sesi sert çıktı. Sanki soracağım soruyu anlamış da sormamam için yüzünü demir kadar sert ifadeye bürümüştü.

"Aslında merak ettiğim bir konu var. Biz narkotikçiklerin bir katille ne işi var?" Hayalet'e katil dediğim an kalbim un ufak oldu yine de yüzümdeki ifadesizliği bozmadım. Sertçe gözlerimin içine baktı.

"Bunu da Emniyet Müdürü'ne sor," dedi. Konuyu kapatmaya çalışıyor gibiydi neden sorduğum soruya cevap vermekten kaçınıyordu o kadar da zor bir soru sormamıştım oysaki.

"Başka kimsenin sorusu yoksa gerekli bilgileri vereceğim." Gözlerimin içine baktı. Sanki bana daha fazla soru sorma dermiş gibi bakıyordu. Aklım almıyordu ahiret sorusu sormamıştım verdiği bu tepki çok anlamsızdı. Derya Müdür gözlerimin içine daha fazla soru sorma der gibi bakarken benim susmaya niyetim yoktu. Burada gizlenen her ne ise ortaya çıkaracaktım.

"Müdürüm, Hayalet adı gibi hayaletken onun hakkında nasıl bilgiler verebilirsiniz ki?" Laubali bir şekilde davrandığımın farkındayım. Gerçi bu laubalilik sayılmazdı sadece biz Narkotikçilerin geceleri ortaya çıkan bir seri katille ne gibi bir ilgimiz olabileceğini öğrenmek istiyordum. Bu bizim en doğal hakkımızdı. Bizden bir belirsizliğin içine girmemizi istiyorlardı bu benim için sorun değildi. Sorun olan bizlerin hiçbir ilgisi olmayan bu davayla neden ilgilenmemizi istemeleriydi doğru düzgün açıklama yapılsa bu kadar olay yaratmazdım.

Derya Müdür elini masaya sert bir şekilde vurdu. Ela gözlerinin içi öfkeyle harmanlanmıştı, ellerini koyu kestane saçlarının arasından geçirdi. Hızlı nefes alıp veriyordu.

"Senin karşında askerlik arkadaşın yok. Haddini bil!" diye bağırdı. Ufuk kolumu tuttu. Bir an için Ufuk ile göz göze geldim. Kalbim deli gibi çırpınırken, bacaklarım hissizleşmeye başlamıştı.

Bitmesin Hikayemiz (Hayalet Serisi 2) #Tamamlandı#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin