Hikâyenin ana konusu şimdi başlıyor.
Eminim sabrederseniz güzel bölünler sizi bekliyor...!?------------------&----------------
Geçtiğimiz koridorlar koyu renkliydi ama tuhaf bir şekilde insanı boğmuyor,
Adımlarımı onun adımlarına uydurmakta zorluk çekiyordum lakin bu onu hiç ilgilendirmiyor gibi görünüyordu.Tam olarak kaç kapı geçtik bilmiyorum
ama bildiğim şey buradaki her kat için farklı bir renk ile döşenmişti.Biz en üst kattan en alt kata hatta yerin dibi dene bilicek kadar aşağıya inmiştik.
Tam olarak 9 kat aşağıya indik zeminde 4 kat
üste 5 kat fardı.En sonunda en son kat olduğunu tahmin ettiğim kata indik bu kat dar ve cidden karanlıktı önümüzde bir kapı vardı en sonunda kapıya ulaştık.
Arkasına dönüp bana kapıyı açmamı işaret etti. Yavaş olmıcak şekilde önüne geçtim ve kapıyı incelemeye başladım. Kapı çok güzeldi hani vardır ya hocalar soruyu çözmeyince 'Ne oldu çok mu beyendin soruyu ' diye sordukları soru gibiydi bu kapıda öyle uzun uzun baktım ki. Neden mi, kapının kolu yoktu!?
Arkamı dönmek için bir manevra yapıcakken
ayağım onun ayağına çarptı!
Bu hangi ara bu kadar yaklaşmıştı!!Tam düşüyordum ki kapıya tutunarak destek aldım kısaca kapıya çarptım. Bu ana kadar her şey çok normaldi ama bir anda kapıdan gri bir ışık hüznesi yayıldı. Ben geri çekildim kapı da bu sırada geriye doğru biraz çekildi.
Daha sonra benim adım yanıp sönmeye başladı. NE OLUYOR BURADA!?
Arkama döndüğümde onunda yeşil gözlerini dikmişt kapıya bakarken gördüm demekki o da beklemiyordu. Bu sefer bir adım ileri giderek adıma dokundum. Kapı bir anda ikiye ayrıldı yarısı siyah yarısı beyaz oldu ve benim ismim yarısı beyaz yarısı siyahtı.Ama o an bir şey oldu boynundaki kolyeden bir ışık çıktı ve ismim hızlı bir şekilde dönmeye başladı. Ve ortaya çok güzel bir gri ortaya çıktı.
En sonunda kapı iki tarafa doğru açılmıştı.
içeride kapıya bakan 3 kişi bize doğru bakıyordu yani bize değil tamam kapıdaki olanları görmüşler demek ki.Bu üç kişi ve arkamdaki olmakla beraber baya
şaşkındılar. Ben artık bir şeye şaşırmıyorum sanırım. Çünkü hayaletim bir anda görünür oldu daha doğrusu birli bir hayaletim oldu , sonra o görünür oldu. Ben evim yerine nerde olduğumu bilmediğim bir binadayım ve her şey bir tutam sihirli desem bilemedim teknolojide olabilir şimdi baya kafam karıştı ama şasırmadım.Ben onların arasından geçip ortayada buluna masaya geçip ayakta dikildim ve odaya göz gezdirdim.
Oda harikaydı, Ortada yuvarlak ama büyük bir masa vardı etrafı kaplayan camlar odayı aydınlatıyordu. Diğer taraftan masanın yanlarında duvarlar vardı ve sanırım her duvar bir kişiyi temsil ediyordu çünkü her taraf farklı bir renkti hatta sandalyeler masalar daha adını bile bilmediğim tuhaf aygıtlar hepsi birine ait olduğu çok belliydi renkler tahmin ettiğim gibiydi siyah ,beyaz , mavi ve yeşil 'di.Odada bulunan her şey bir birine uyumluydu renkler tartışılmaz bir uyum içindeydi ama hic biri birbirine karışmamıştı.
Ben etrafı seyrede dalmışken onlar bana bakıyordu. Bende onlara bakmaya başladım karşımda üç erkek bir kız bulunuyordu.
Anladığım kadarıyla benimki siyah temsil ediyordu
Arkada buluna uzun boylu soluk tenli ama gözleri teni kadar soğuk bir mavi olduğuna göre bu adam mavi olmalıydı.
Kız beyaz teni ve beyaz saçlarıyla uyumlu gözlerinin rengi onun beyazı temsil ettiğinin ele veriyordu.
Ama bana biraz daha yakın olan erkek giyiniş olarak bile kendine ele veriyordu gözleri kehriban rengi gibiydi saçları gözlerine uymlu bir kahve rengiydi ve son üye yeşil temsilcisi.Gözlerim yavaş yavaş ona kaydı.
Bana bakıyordu ama gözlerinde saf bir öfke vardı kimeydi bu öfke. Kendine mi yoksa benim buraya gelmemi sağlayan o gücemi öfkeliydi. Bilemiyorum her kez bir doğru için savaşırken biz burada bir yanlışı doğuruyorduk. Bellki buradaki herkes bir intikam için savaşıyordu.
Bense intikamı içimde soğutup bir gün yeniden yanması için kalbime gömdüm
çünkü bilirim ki Yeşil anaya gömülen her şey yavaş yavaş büyür ilk başta mas mavi su ile yıkanır en sonun kar taneliri gibi siyahın en koyu kalbimizde bile çiçek açarlar çünkü intikam ne siyahtır ne beyazdır...≈∞≈ ≈∆≈ ≈74≈
Evet bitti yani yeni başlıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fake Life's
TeenfikceBu kitap ne dünde geçiyor ne bu günde.. Bu bambaşka hayatlarını hikâyesi.. .. Kitaba şans verdiğiniz için çok teşekkür ederim Her insana bir şans verir yaradan Kimi kullanır kimisi yok sayar. Bu bana gönderilmiş bir şanstı, İntikam için gönderilmiş...