Çantamı açıp kitapları çıkaracakken önüme bir kağıt fırladı çantadan, ama bildiğimiz kağıtlardan değil, şeffaf, cam gibi. Değişik bir şey idi, üstünde yazılanları okuyunca nefes almayı istemsizce bıraktım.
Yazılanlar farklı bir şekilde yazılmış normal bildiğimiz türkçe harfler ile değil şimdiye kadar görmediğim bir şekilde yazılmıştı.
Ama beni ürpertecek şekilde yazılanları anlaya biliyordum.
Yazılanlar aynen şöyleydi, "Görünmeyeni görüp, dokunup açtın artık sende bir ^hung^ sun."
Gözlerimi büyütüp yazılanlara bakıyordum.
Dışardan gelen sesler ile elimdekini hemen çantama koydum ve hızla nefes alıp vermeye başladım.
İçeri giren matematik hocası ile kafamın içinde dönüp duran kelimeleri sonra düşünmek üzere bir kenara koydum. Ve matematikçi gülneval hocanın anlattıklarını dinlemeye başladım.Dersler bitmiş ve okul çıkış saati gelmişti. Eşyalarımı toplayıp koridora çıktım, karşıdan gelen Jale ve diğerlerini görünce adımları hızlandırıp ilerlemeye başladım tam yanlarından geçiyordum ki Jale'nin kolumu tutup beni durdurması ile gözlerimi devirdim.
"Sabah olanların hesabını kesecem arkanı kolla."
Diyen Jale ile bıkkınlıkla başımı iki yana sallayıp hızla ilerledim.
Otobüs durağına gelince banka oturup beklemeye başladım. Gelen otobüs ile hızla kalkıp otobüse bindim.
Camdan dışarıya bakarak kağıtta yazılanları düşünüyordum. Ben neye dokunup açmıştım hiç bir fikrim yoktu, birden ellerimde oluşan yanma hisi ile korkuyla ellerime baktım ellerimdeki mavi renkli eldiven yoğun bir şekilde parlıyordu. Endişe ile etrafımdaki insanlara baktım. Hepsi kendi aleminde olduğuna göre anlaşılan o ki benim gördüklerimi görmüyorlardı. Korkuyla elimi kalbime götürdüm.
Kalbim küt küt atıyordu. Bu kadar aksiyonda yeterdi artık ne kadar anlam vermeye çalışsamda olaylara dahada çıkmaza sürükleniyordum.
Otobüsten inip yetimhane'nin yolunu tuttum her zaman gittiğim tenha yoldan giderken bilindik bir his ile adımlarımı durdurdum.
Yavaşça arkamı döndüm ve korkuyla iki adım geriye gittim.
Karşımda saçları siyah ama aralarında mavilikler olan uzun boylu bir adam duruyordu.
Bana dikkatle bakıyordu ve bu durum benim dahada ürkmeme sebep oluyordu.
Adamın değişik bir havası vardı.
Sanırım 25 yaşlarında falan olmalıydı.
Çok düşündüğümü var sayıp kaçmak için tam arkamı dönüp koşuyordumki kollarımı saran eller ile olduğum yerde çakılı kaldım ne bir kelime edebildim nede hareket...
Zaman bir kaç saniyeliğine durmuştu sanki, kollarımdaki eller çekilince olduğum yerde sendeledim. Kendime geldiğimde bir adım geriye gittim, ne yapmıştı bana öyle donmuştum sanki, telaşla bir kaç adım daha geriye giderken, yüksek çıkan sert bir ses "Dur" diye ikazda bulundu."Sende kimsin benden ne istiyorsun."
Bağırarak söylediklerim ile karşımdaki adam sırıtarak,
"Senin yerinde olsam bağırarak konuşmazdım, seni gören faniler kendi kendine bağırarak konuşan bir kızın akıl sağlığından şüphe edebilirler."Karşımdaki adamın dediklerini kaşlarımı çatarak dinliyordum.
"Ne demek kendi kendime ben seninle konuşuyorum."
Genç adam gözlerini devirerek,
"Çünkü sen beni görebiliyorsun, beni kimse göremez istemediğim sürece ^hung^ lar hariç.""^hung^ mu?."
"Evet ^hung^ yani senin gibiler."
"Benim gibiler?."
Genç adam sıkkınlıkla,
" Çok soru soruyorsun bu kadar konuşma yeter benimle geliyorsun ihtiyar seni bekliyor."" Heyy hey ben hiç bir yere gelmiyorum, beni rahat bırak."
" Keyfin bilir yakında elini sürdüğün herşey birer birer yok olunca beni hiç bir yerde bulamazsın, elindeki o eldivenleri kim taktı sanıyorsun?."
" Bana her şeyi hemen anlat hemen yoksa polisi arayacağım."
"Polis mi ciddimisin sen görünmeyen birini ne diyerek şikayet edeceksin?."
"Benimle dalga geçme!."
"İnanmak istersen telefonunun kamerasını açıp beni çekebilirsin tabi görünürsem."
Eya telefonunu çıkartıp kamerayı karşısındaki adama doğrultu, ama gördüğü şey koca bir hiçlik...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümcül eller: RUHSUZ #wattys2019
FantasyBir sabah uyandığınızda dokunduğunuz her şey yok olsaydı ne yapardınız? Açılmaması gereken bir kitabı açarsanız ne olur? Peki ya o kitap lanetliyse... Kitabı açan eller lanetlendi.! *** Eya'nın dokunduğu her şey kararıp , solup , yok oluyordu, 18.ya...