Bu gün dokuzuncu sınıfın üçüncü günü. Onu yıllardır tanıyordum. Ona karşı hoşlantı denilen duyguyu hissediyordum. Ben kimsenin umursamadığı, önemsemediği, sevmediği bir varlıktım. Onu her gün belli etmeden derste izliyordum fakat o bana bir kere bile bakmamıştı.O mu?O çok güzel, tatlı, sevilen, yetenekli, herkesin gözdesi akıllı bir kızdı. Onunla aynı sınıfa gidebilmek için ve arkadaşım olmadığı için sürekli ders çalışıyordum. Hatta sınıf ikincisiydim. Okullar başlayalı neredeyse iki ay geçti. Her gün okuldan sonra resim hocası bana özel ders veriyordu. Resim hocası yeteneğimi fark eden ikinci kişiydi. Resimlerimi okulun her köşesine astı. Bu gün yeni bir öğrencinin geleceğini söyledi. ''Yeni bir deha, yetenek aynı senin gibi Muhammet.'' demişti. Bilin bakalım o kimdi?Evet oydu, yıllardır hoşlandığım kişi yani Selin' di.O gün geç saatlere kadar hep beraber resimler çizdik. Onunla konuşmayı denememiştim bile ama sanki o konuşmak istiyor gibiydi. Sessizliği resim hocası bozmuştu. Bizi Selin'in sınıfa ilk girdiğinde tanıştırmıştı zaten. Konu açmak için ise ''Ne zaman resim çizmeye başladınız?'' diye sormuştu. İlk önce Selin anlatmaya başladı. ''Ben altıncı sınıftayken koridorun panosunda resimler gördüm. O resimler beni gerçekten çok etkilemişti aşırı derecede hoşuma gitmişti. Çünkü o resimleri çizen kişi resimlerle duygularını anlatabiliyordu. Bende onun gibi duygularımı anlatan resimler çizmek istiyorum. Beni etkileyen o kişiyi etkileyebilmek için.''Selin'in anlattıkları beni bambaşka bir aleme götürdü. Kafamda yüzlerce hatta binlerce soru oluştu. Resim hocasının o sesiyle kendime geldim. ''Peki ya sen Muhammet?'' Ben resim çizmeye gerçekten ne zaman başlamıştım? ''Sanırım beşinci sınıfta yeni gelen resim hocamın çizimlerime ilgi duymasıyla beraber resme yöneldim.'' Evet aslında şuan olduğu gibi o zamanlarda okuldan sonra resim dersi alıyordum. Aslında biraz düşününce Selin altıncı sınıfa kadar resim çizmekle ilgilenmiyordu. Taaki resim hocam benim okuldan sonra çizdiğim resimleri (isimsiz bir şekilde) sergilemeye başlayana kadar.Selin'in o cümlesi aklıma geldi. Ben Selin' den ne zaman hoşlanmaya başlamıştım? Tabi ki de Selin'in resme olan yeteneğini ve tutkusunu anladıktan sonra. Aslında isteğine çoktan ulaşmıştı bilmeden. Selin aradığını bulmuştu. Nasıl mı anladım? Tabi ki resim hocamın geçen gün sergilediği o isimsiz resimleri gördükten sonra resim hocası ile konuşmuş. Oda çizdiklerini resim hocasına göstermiş ve okuldan sonra resim dersi almak istemiş. İçeri girdiğinde eskiden aynı okulda beraber okuduğumuz için o resimlerin gerçek sahibinin ben olduğumu anlamıştı. Peki bunca zamandır hiç erkek arkadaşı ya da sevgilisinin olmama sebebi o etkilendiği kişiyi aradığı için miydi? Yine sorulara gömülmüştüm eve giderken.
DEVAMI BİR SONRAKİ BÖLÜMDE KISA SÜRE SONRA GELECEK OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kısa AŞK Hikayeleri
RomanceBu kitapta zaman zaman yazdığım ve yazacağım kısa hüzünlü aşk hikayelerini paylaşacağım.