Aralık ayında birazda olsa çıkan güneşle beraber uyanmıştım.
Pencereden içeri süzülen ışık yanımda ki iki bedene vuruyor ve onları benim gözümde bin kat daha güzel yapıyordu.
Wufan bana dönük olarak yatmış LuGan'da babasına dönmüş ve yumruk yaptığı ellerini onun boynuna dolamıştı. Gözlerine değen ince kahverengi saçları babasının nefesiyle havalanıyordu.
Fiziksel olarak tamamen babasına benziyordu. Gözleri , dudakları ten rengi... Bana benzeyen yönleriyse tamamen karekteristik yapısıydı.
Fazla duygusaldı ve yeri gelince aşırı mızmız.
Yanaklarına kadar değen kirpikleri kıpırdamaya başladığında uyanıcak olduğunu anladım. Babasının boynuna doladığı ellerini ordan çekip küçük yumruklarıyla gözlerini ovalamaya başladı.
Benim bebeğim tam müzede saklanılcak bir eşya gibiydi. Tanrım çok güzeldi.
Ovuşturma işini bitirince yavaşça açıldı göz kapakları ve meraklı bir şekilde babasını izlemeye başladı. Onun yüzüne dokundukça yukarı doğru kıvrılan minik pembe dudakları ve yanağına sürttüğü minik elleriyle fazla tatlıydı.
İkisini rahatsız etmeden yataktan kalktım ve çekmecede duran palorid fotoğraf makinesini alarak bu anlarını ölümsüzleştirdim.
LuGan'ın tüm bu resimlerini saklayacaktım ve ileride ona gösterecektim.
Oğlunun küçük dokunuşlarıyla uyanan Wufan vakit kaybetmeden onu iki yanağından öptü ve yatakta biraz doğruldu.
" Günaydın sevgilim."
Her zaman çıkan o cezbedici sesiyle konuştu hayatımın ilk ve son olacak adamı.
" Günaydın sevgilim."
Elimdeki fotoğraf makinesini yerine koyup kalbimin diğer yarılarının olduğu yatağa geri girdim.
LuGan kokumu duyar duymaz hemen babasını bırakıp bana doğru. kıvrıldı.
Burnuma dolan mis gibi kokusunu içime çektim.
" Babayı hemen sattın LuGannie"
Somurtarak bize bakan koca bebeğime bir öpücük verdim.
" Bence o seni daha çok seviyor Fan bütün gece bana sarılarak uyumak yerine senin göğsünde uyuyor. LuGan'a hamileyken senin göğsünde çok uyumuştum ondan mı acaba?"
Wufan kahka atarak kendini bize daha da yaklaştırdı ve kolunu ağırlını fazla vermeyerek ikimize doladı. LuGan halinden memnun bir şekilde boyun girintimde kendi kendine mırıldanıyordu.
" Bencede bu yüzden Yixing. Hep söylemez misin senin göğsün yastıktan bile daha yumuşak diye? Lu bence senin karnındayken kıskanmış olmalı bu yüzden hep benimle uyuyor."
Dediğine gülerek boynumu yalamaya başlayan küçük oyuncak ayımıza baktım sanırım acıkmıştı.
" Wufan LuGan'ı biraz alabilir misin? Banyoya gidip geleceğim. Sanırsam acıktı."
Yatakta biraz doğrulmamla birlikte Wufan Lu'yu kucağına aldı ve küçük bedenini kendi göğsünun üstüne koydu.
Banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçalamaya başladım.
Yüz aynasının yanında Wufan'ında diş fırçası vardı onunda yanında LuGan'ın şampuanı , bebek yağı , yüz losyonu ister istemez gülümsemiştim. Minicik olmasına rağmen tüm hayatımızı kökden değiştirmişti.