Maviş gözlü aşkımız Ian ile vakit geçirmek istiyorsanız sizi kitabıma bekliyorum.
Bu arada Ian'ı Damon olarak da göreceksiniz çoğu kez.
İçeride çok güzel Damon Salvatore<3 serilerimiz var, okumadan geçmeyin :)
Önemli!
Benden habersiz kopyalanması v...
Dayanamadım ve bir bölüm daha yazdım. Fazla gaza geldim😁
Hope ile birlikte mahzenlere indiğinizde aklına doluşan anıyla kızardın.
~Flashback~
"Damon!! Neredesin??"
Geldiğinden beri bütün evin içinde onu arıyordun. Bakmadığın tek yer kalmıştı. Gözlerini devirerek seni alt kata götürecek merdivenlerden aşağı indin.
"Gerçekten oyun oynayacak havamda değilim, Salvatore."
Arkandan gelen rüzgarla ondan daha hızlı davranıp onu duvara yapıştırdın. Kaşlarını kaldırıp sana baktı ve çevik bir hareketle yer değiştirmenizi sağladı. Dudaklarını ısırdı ve seni baştan aşağı süzdü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Biliyor musun, S/A?"
"Neyi?"
"Seni ne kadar istediğimi..."
Gözlerinizi buluşturduğunda sana istekle bakan mavilerine karşı koyamayacağını anladın. Bu sefer de sen onu boynundan çekip dudaklarınızı birleştirdin. Memnun olmuş bir şekilde sana sertçe karşılık verirken bacaklarını onun beline doladın. Boynunda ilerleyen öpücükleri-
Hope un dürtmesiyle hayal dünyandan çıktın.
"Iyi misin, S/A hala?"
"Hı?"
"Iyi misin diye sormuştum."
"He e-evet iyiyim."
Tam olarak ilerlediğiniz yerin o geceyi geçirdiğiniz yer olmasına güldün. Hope bu tepkilerine anlam veremeyip sana dışarıda bir şey içmenin iyi gelebileceğini söyleyince ona katıldın ve okuldan çıktınız.
Geldiğiniz küçük kafe fazla sevimliydi. Insanlar mutluydu, senin aksine. Hope ile birlikte milkshakelerinizi yudumlarken aklına dolan başka bir anıyla seslice yutkundun.
~Flashback~
Mystic Grill'de oturmuş biranı yudumlarken Damon 'ın gelmesini bekliyordun. Bir haftadır New Orelans da ailenin yanındaydın ve bir aile dramasının ardından sevgilini görmek için can atıyordun. Karşındaki sandalyen çekildiğinde gelen kişiyle kocaman gülümsedin.
"Hey, bebeğim! Seni çok özledim."
Masanın üzerinde birbirinize yakınlaştığınızda seni öpüp geri çekildi.
"Ben de seni özledim, sevgilim."
"Umarım bir daha gitmeyi düşünmüyorsundur. Can sıkıcı Stefan beni korkutuyor."
Son cümleyi söylerken yalandan korkuyormuş gibi yapınca bir kahkaha patlattın. O da sanki dünyanın en güzel şeyini izliyormuşcasına seni izlemeye devam etti.
