Pek net değil ama medyadaki fotoğraf çekildiğinde saat 7:58'di.
Ve sizin zavallı yazarınız, bu zifiri karanlıkta okula geliyor. Şuan ülke üzerinde ne kadar öğrenci varsa; hepsine acıdım. Yazık valla bize.
İyi okumalar ♡ ♡Astradian, yumuşak yatağına yumulmuş, uykusunun en tatlı rüyalarını görürken , alarm sesi ile başını yastığından kaldırdı. Hemen yanında duran telefona uzanıp uykudan mahmurlaşan gözlerini saate dikti. Saat,08:40'tı. Ve ders başlayalı 25 dakika oluyordu.
"Erteleye erteleye bu saati etmişim "
Diyerek mırıltı tonunda söylendi. Sonra yatağından kalkıp hazırlanmaya başladı.Üstüne okul formasını geçirirken , gördüğü rüyanın ne olduğunu hatırlamaya çalışıyordu. Sınıf arkadaşlarını görmüştü. Birlikte bir şeyler yapıyorlardı ama...
Şimdi hiç hatırlayamıyordu. Oysa kalktığında rüyasının devamını görmek için tekrar yatmak istemişti. Rüyalar , neden bu kadar çabuk unutulurdu ki? Çabucak hazırlanıp otobüs beklemek için durağa doğru yürümeye başladı. Servisi gideli dakikalar oluyordu. Adrian, durağa geldiğinde Stephine ile karşılaştı. Onunla aynı servise kayıtlıydılar. Ve anlaşılan , o da servisini kaçırmıştı. Sanki, hiç onu görmemiş gibi arkasını dönüp otobüsü beklemeye başladı. Stepheine'a kızgındı. İki gün önceki olayda Hina'nın hiç bir suçu olmadığı halde onu suçlu durumuna düşürmüştü. Belki de herkesin gözünde böyle bir algı bile oluşturmuş olabilirdi.Diğer yandan Hina, sevdiği bir arkadaşıydı. Stepheine'a onun hesabını sormak istiyordu. Fakat çıkaracağı kavga ile onun seviyesine düşecekti. En iyisi davranışları ile ona dersini vermekti.
Otobüs geldiğinde Stepheine, önce davranıp Astradian' ı itip kapıdan içeri girdi. Otobüs oldukça kalabalıktı. İnsanlar resmen camlara yapışıp gidiyorlardı. Fakat Stepheine, çoktan içeri doğru ilerleyip kendine uygun
bir yer bulmuştu. Astradian, adımını otobüsün basamağına attığında , şöförün kalın sesi kulaklarında çınladı."Küçük hanım. Bir on dakika sonra duraktan yolcuları boşaltıp buradan tekrar geçeceğim. İstersen o zaman bin . Rahat rahat istediğin yere otursun"
Astradian, bir " ama "diyecek oldu. Ama otobüs çoktan basıp gitmişti. Sinirinden avuçlarını sıkıp yürümeye başladı. Stepheine'a içinden küfür etti. Ne kadar iğrenç biriydi böyle. İğrenç ve sinir bozucu ...
Yapacak bir şey yoktu. Otobüs gelene kadar yürüyecek, gelince de binip okula gidecekti. Sinirini ayaklarından çıkarıp sert sert yürümeye başladı. Yol boyu yürürken , Stepheine'ın neden böyle yaptığını düşündü. Önce Hina'ya sonra kendisine yaptığı darvanışlar hiç hoş değildi. Acaba bir rahatsızlığı olabilir miydi? Ona bunları yaptıran bir rahatsızlık ...Yol boyunca düşündü. Belki Stepheine'in aksine ona iyi davranırsa ...
Belki böylece ona kendini düzeltmesi için bir fırsar vermiş olacaktı.
Belki Stepheine, bunu anlayıp daha iyi bir kız olacaktı.Yol ayrımına geldiğinde ani bir korna sesi duydu. İster istemez kornanın geldiği sese doğru başını çevirdi. Bir araba, yol ayrımına yaklaştı , kendisini biraz geçtikten sonra kırmızı ışıkta durdu. Astradian , arabaya odaklanmış bir şekilde yürümeye devam etti. Bu araba...
Bir yerden tanıdık geliyordu kendisine.
Kırmızı ışıkta duran arabanın arka kapısı açıldığında Astradian, dikkat kesildi. Artık adımları yavaşlamaya başlamıştı. Arka kapı tamamen açıldı ve içinden Kasfaran çıktı. Astradian' el sallayıp." Astradian! Annem beni okula bırakıyor. Anlaşılan yürüyorsun. Sende gelsene"
Diye seslendi yardımcısına. Astradian, adımlarımlarını hızlandırdı. Arabanın yanına geldiğinde
"Teşekkürler Kasfaran"
Diyerek arabanın arka koltuğuna geçti. Kasfaran'ın öne oturacağını tahmin ediyordu. Fakat o, Astradian oturduktan sonra aynı kapıdan kendisi de arabanın içine geçti. Oturdu ve kapıyı kapadı.
Astradian, dünkü olaydan dolayı Kasfaran ile konuşmak istemiyordu. Onun kalbinin kırıldığının farkındaydı. Fakat Kasfaran tam tersi ; kendisi ile konuşmak istiyordu."Astradian"
Dedi.
" Biliyor musun ? Bugün bende servisi kaçırdım. "
Astradian , gözlerini Kasfaran' a çevirdi.
"Benim kaçırdığımı nerden biliyorsun?""Eh. Çünkü yolda yürüyordun. Senin servise kayıtlı olduğunu biliyorum. Kaçırmış olabileceğini düşündüm. Yoksa kaçırmadın mı?"
"Kaçırdım"
Astradian sade bir cevap vermişti. Ne kadar soğuktu böyle? Sanki...
Buz gibi.Fakat bu seferde Kasfaran' ın annesi girdi söze. Gözlerini yoldan ayırmayıp:
"Senin servisi kaçırdığına ilk kez şahit oluyorum. Oysa ben Kasfaran' ı haftada en az iki kez okula bırakırım."
Dedi.
Astradian, bunlar beni mi takip ediyor ? Diye düşündünmeden edemedi. Dikiz aynasından gözlerini kendisine çevirmiş olan kadına , tatlı gülümsemesini sundu."Bugün uyuyakalmışım "
Derken diğer yandan omzunu başına yaklaştıp , başını hafifçe sola eğdi.Başka hiçbir şey konuşmadılar. Yol boyu arabada sadece, ince bir tını ile Clean Bandit' in söylediği Symphony şarkısı duyuldu.
Okula vardıklarında Kasfaran ve annesine tekrar teşekkür edip arabadan Kasfaran'ın da inmesini bekledi. Kasfaran kapıyı kapayıp annesine el salladı. Sonra ikisi birlikte okulun kapısına doğru yürüdüler.
Fakat o sırada, okulun bahçesinden yanlarına gelen Stepheine, Kasfaran' ın yanına koşup,
"Günaydın Kasfaran"
Diye ince sesi ile konuştu. Sonra konu açıp Kasfaran'ı konuşturdu. Gözü , kendisi yüzünden okula daha çok geç kalmış Astradian' ı görmüyordu bile. İkisi onun yanından uzaklaşıp yürüdüler. Astradian tek kalmıştı .Astradian, sınıfa gittiğinde tenefüs zamanıydı. Stepheine ve Kasfaran , çoktan sınıfa gitmişlerdi. Astradian' ı kapıda gören Stepheine, yanına yaklaşıp:
"Sabah için özür diliyorum. Düşünemedim. Benim yüzümden geç kaldın"Astradian : " önemli değil. Zaten yolda Kasfaran ve annesi gördü beni"
Diye karşılık verdi.
"Yaa. Öyle mi?
"Öyle"Stepheine , kendisinden özür dilemişti. Bu büyük bir gelişmeydi.
Stepheine gidince , Astradian Hina'nın yanına oturup ona gülümsedi. İkisi birlikte konuşmaya başladılar.Birazdan 3. ders başlayacaktı. Astradian , Hina'dan ilk iki ders yazdıklarını isteyip onların fotoğrafını çekti.
{Umarım beğenmişsinizdir. Nedense çok düz yazdığımı hissettim. İnşallah öyle değildir. . Sizi çok seviyorum. Bir sonraki bölümde görüşürüz can okurlar.}
Vihuuu. 830 kelime olmuş. Bu kadar çok şeyi okudunuz mu şimdi siz? Kıyamam.
.
.
.
.♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sweet Hope
HumorHerkes whatsapp'lı hikayeler yazıyordu. Bende deneyeyim dedim. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar ♡ ♡