Güneş ışınlarının yüzüme teması ile gözlerimi açtım. Koltukta uyuduğum için boynum tutulmuştu. İyice kendime gelince Uzay'ın yanım da olmadığını fark ettim. Telefonumdan saate baktım saat daha 08.15'di.
Uzay'ı aradım. Telefonu odanın için de çalmaya başlayınca hâlâ odada olduğunu anladım.
Ilk önce banyonun kapısını çaldım. Ama ses gelmeyince kapıyı açıp içeri girdim. Uzay yoktu.
Geri çıktım arkamı döner dönmez küçük bir çığlık attım.
"Uzay! Ödümü patlattın."
"Sana da günaydın."
"Günaydın canım günaydın. Neredeydin sen ?"
"Noldu? Neden soruyorsun? Çok mu özledin yoksa beni?"
"Hıhı aynen çok özledim" deyip omzuna vurup koltuğa oturdum.Uzay'ın telefonu çaldığında o da geldi yanıma oturdu ve telefonunu açtı.
"Efendim."
"Alya'da uyandıysa hadi kahvaltıya gelin sizi bekliyoruz." dedi Güney.
"Tamam geliyoruz hemen." deyip kapattı telefonu.
"Ben odama gidiyim sen de hazırlan hemen kahvaltıya gidelim."
'Tamam' anlamın da başımı salladım.Uzay gidince ilk önce yüzümü yıkadım, dişlerimi fırçaladım ve kırmızı polarım ile siyah diz kapağı yırtık kotumu giydim. Saçlarımı tarayıp yandan mısır örgüsü yaptım. Telefonumu yanıma alıp odadan çıktım.
Uzay'la aynı anda odamızdan çıktığımız için ikimiz de gülümseyip asansörle aşağıya indik.
Nehir ve Güney bir masada oturmuş kahvaltı yapıyorlardı.
Nehir bizi görünce el salladı.
Biz de tabanlarımızı alıp yanlarına oturduk."Günaydın." dedi Nehir mutlu bir şekil de.
"Günaydın." dedim ben de peyniri çatalıma takarken.
"Bugün Topkapı Sarayı'na gidecekmişiz. Orada hoşumuza giden şeylerin fotoğrafını çekip slayt gösterisi hazırlayacakmışız ödevimiz buymuş. Çok saçma bence ." dedi Güney zeytinini yerken.
"Bence de." diye katıldığını belli etti Nehir.Yaklaşık 10 dakika kimse konuşmadan kahvaltısını yaptı. Sessizliği bozan kişi Nehir olmuştu.
"Dün beraber mi uyudunuz?" diye sordu. Bir bana bakıp bir Uzay'a bakarken.
"Hayır." dedim
"Evet." dediİkimizde aynı an da cevap verince Nehir anlamamış gibi yüzüme baktı.
"Evet mi? Hayır mı?"
"Hayır dedim ya Nehir." diye sert bir sesle cevap verdim.
"Ee neden evet dedi o zaman Uzay?"Masanın altından Nehir'in ayağına vurdum 'sus' der gibi.
Nehir çığlık atınca Güney hemen Nehir'e baktı.
"Noldu aşkım?" diye sordu.
Iyy aşkım dedi. Aşkım ne ya ? Aşkım ne? Cıvık cıvık.
İkisine de tiksinir gibi bakınca Nehir yüz ifademe güldü.
"Doydum ben siz de hazır olunca arayın gelirim." deyip masadan kalktı Uzay.
Ben arkasından bakarken ;
"Git hadi sen de." dedi Nehir
"Niye gidiyim?" derken iyice arkama yaslandım.
"Gitme Alya. Sen hiçbir şey yapma."
"Yanlız kalmak istiyoruz demiyor da." dedim dışarıya bakarken.
"Ne alaka. Yan yana olun diye öyle söyledim."
"Olmayalım yan yana falan sen zaten bugün geleceksin odaya." dedim hesap sorar gibi."Aa bilemicem Güney'e bağlı." dedi Güney'e bakarak.
"Ne Güney'e bağlı?" diye sordum kaşlarımı yukarı kaldırırken.
"Hiç." diye cevap verdi Güney. Kafasını Nehir'in omzuna koyarken.
"Ay içim daraldı vallahi bu ne be vıcık vıcık." deyip ayağa kalktım.
"Nereye?" diye sordu Nehir.
"Odama."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDE UZAY VAR
Novela JuvenilGökyüzüne aşık bir genç kız...🌟 Gökyüzünde de güzel UZAY'ı bulursa...🌌 Sevmekten bu kadar çok korkarken hiç birine kalbinizi açtınız mı ? Onu sonsuza kadar kalbinizin bir odacığın da saklamak istediğiniz oldu mu ? Ilk görüştü aşka inanır mısınız...