merhabalar öncelikle
Bundan önceki bölüm ile ilgili kısa bir açıklama yapmam gerekiyor. Arkadaşlar önceki bölümde ben baya bir uzun yazmıştım fakat Wattpad de olan bir durum herhalde bölümün sadece bir kısmını yayımlamış. Bunun için herkesten özür dilerim...Medya da Beril var
keyifli okumalar!!!
BERİL YÜZÜGÜZEL;
Yaklaşık bir saattir basketbol oynuyordum. Açıkçası biraz yorulmuştum. Köşede ki banka geçip mataramdaki içeceği içtim. Kaprimin cebinden telefonumu çıkarıp Tunç'u aradım. Artık onunda kararımı bilmesi gerekiyordu. Telefonu beşinci çalışta açmayı becermişti;
"Alo, Beril sen beni arar mıydın ya?"
"Demek ki araya biliyormuşum. Her neyse sana konu atacağım yere gel"
"Telefonda söylesen olmaz mı? Hem belki benim işim var. Sen niye hemen 'gel' diyorsun ki"
"Çünkü sesinden uykulu olduğun belli bu saate kadar uyuyan bir insanın işi yoktur. Ha olsa bile yarım saatte bana ayırabilir. Ama tabi sen bilirsin istersen gelme. Sana kalmış" deyip telefonu suratına kapattım. Biliyordum ki gelecekti.
Dediğim gibi de oldu zaten. Tunç geldi. Hatta bana meydan okudu ve maç yaptık. O koca cüssesine rağmen ben yendim. Daha sonra banka geçip soluklandık. Ama işin ilginç yanı ben mataramdaki içeceği içtikten sonra o elimden aldı ve benim içtiğim yerden içti. Bunu biraz garipsedim açıkçası. Daha sonra sessiz bir biçimde otururken Tunç-dayanamamış olsa gerek- soru sordu;
"Beril, beni buraya neden çağırdın?"
Kelimeler boğazımda düğüm olup ağzımı açacak kuvvet bırakmadı. Konuşmak için çabaladım ama olmadı. Cevabımı merak eden bir adama karşı sessiz kalmak çok zordu gerçekten. Derin bir nefes çektim içime ve cevap vermeye çalıştım...
Tunç Bilen;
Sabah telefonun sesiyle uyanmıştım. Beril beni basket sahasına çağırmıştı. Gitmiştim tabiki hatta meydan bile okumuştum. Ama maalesef o beni yenmeyi becermişti. İyi oynuyordu. Ama ben artık meraktan ölme raddesine gelmiştim. Acaba beni niçin buraya çağırmıştı. İçimden sorduğum soruyu ona da yönelttim;
"Beril, beni buraya neden çağırdın?"
İlk başta sıkkınca nefesini dışarı saldı. Benim gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı;
"Bana bir teklif sunmuştun. Ben düşündüm ve neden bu kararı verdim bilmiyorum ama kabul ediyorum. Tedavi görüp iyileşmek istiyorum" dedi. Ben o kadar çok şaşırmıştım ki ilk başta tepki bile veremedim. Daha sonra gelen bir cesaret ile sıkıca sarıldım. İlk o da şaşırdı ama sonra kollarını boynuma dolayıp bana karşılık verdi.
Eve gelmiştim ve gerçekten çok mutluydum. Bana bu şansı vermesi beni hem şaşırtmış hem de mutlu etmişti. Bu haberi alır almaz Bora'yı-en yakın arkadaşım- arayıp bize çağırmıştım. Zaten günlerdir ne konuşmuş ne de buluşmuştuk. Çok merak etmişti bebi, aradığım gibi 'sana geliyorum telefon da birşey anlatma, yüz yüze konuşalım' deyip kapatmıştı.
Aradan yarım saat geçmişti ve Bora benimle konuşmak için can atıyordu resmen. Olanları anlatmamı bekliyordu büyük bir merakla. Elimde ki kahve fincanlarını alıp oturma odasına geçtim. Bir bardağı Boraya diğerini ise kendim için alıp oturdum. Bana merakla bakan Boraya dönüp kafamı salladım 'ne oldu' dercesine. Sinirle soluyup;
"Anlatsan artık. İlla meraktan öleyim mi?" dedi. Kafamı sallayıp;
"Tamam lan çatlama" dedim.
"Ee hadi başla artık"
"Tamam. Şimdi aga ben bir kızı yaklaşık iki ay önce markete girerken gördüm. Etkilenmiştim de. Dayanamayıp o marketten çıkar çıkmaz içeri girdim bende. O kızı sordum. Tabii onlar da pek birşey bilmiyorlardı. Tek bildikleri o kızın mazoşist olduğuydu..."
"Ohaa lan sonra ne oldu"
"Sözümü kesmede anlatayım. Neyse işte ben bu kızı daha sonra yani yaklaşık iki hafta önce sahilde gördüm. Tabii kolları falan kesik bir şekilde. Sohbet açmaya çalıştım. O sırada ismini öğrendim.Beril. İşte ben daha sonra buna tedavi önerdim. Ve Beril de bunu kabul etti. Lan beni ne kadar mutlu etti anlatamam. Hayır bide ben buna mutluluktan sarıldım. Ve işin ilginç yanı o da bana karşılık verdi. Lan o kokusu çok hoştu be." dedim seri bir biçimde.
Bora kafasını sırıtarak bana bakıyordu. Tek kaşımı hafaya kaldırıp 'ne oldu' dercesine baktım. Tekrar güldü ve;
"Sadece etkilendiğine emin misin?" diye sordu. Emindim ben. Ondan sadece hoşlanmıştım. Ya da ben öyle sanıyordum....
###############################
Bitti... bölüm bu sefer de bitti.
Oy ve yorumlarını eksik etmeyen herkese canı gönülden teşekkür ederim. Vermeyenler ise canınız sağolsun...
SAĞLICAKLA KALIN
YAZARINIZ=MİNE BALTACI
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAZOŞİST KIZ
Chick-Litdeli gibiydim.. diyorum çünkü öyleydim. sevdiğimin ellerimin arasında ölümünü gördükçe deliriyor sinirden titriyordum. bitsin istiyordum. Ve bitiyordu artık... Kitap kapağı için @sunilsahn a teşekkür ederim. İyiki varsın...