GÖKYÜZÜ ❦ Texting ✓

-Gökyüzü 42-

Diğer hikayeme bakmadıysanız darılırım ama kdkxmdkz

Multiye Ece'yi bırakıp kaçıyorum...
---

Teneffüste Beril ile bizim katta bulunan panonun başına koştuk. Gezileri severdim hele ki iyi anlaştığım insanlar olursa baya eğlenceli geçebilirdi.

Afişin üzerinde yazanları sesli bir şekilde okuduk.

"ANTALYA GEZİSİ

Ücret; 250 TL"

"Ücreti görünce gitmesem mi diye düşünmedim değil." Dedi Beril.  Sesinden hayal kırıklığına uğradığı belliydi. Eh haklı kız. Öğrenciyiz sonuçta.

O sırada yanımızda Çağan'ın bitmesiyle susmak zorunda kaldık.

"Nasılsın?" Diye sordu Çağan, yanımda Beril yokmuş gibi konuşması açıkçası sinirlerimi bozmuştu. "İyi," diyerek geçiştirdim.

"Hiç iyi gibi durmuyorsun, bir şey mi oldu?" diyerek ısrar etti. Ofladım. "Yok bir şeyim."

"Peki öyle olsun bakalım." Diyerek yanımızdan ayrıldı.

Çağan aslında iyi bir çocuktu fakat benim Meriç'i sevdiğimi bildiği halde bana bu şekilde davranması açıkçası hoşuma gitmiyordu.

Bu sırada karşı sınıftan Ece ve Sıla'nın çıkmasıyla yüzümü buruşturdum. Doğru ya, bunlar Meriç ile aynı sınıftaydı. Ve bizim bulunduğumuz yer Meriçlerin sınıfının tam karşısıydı.

"Sonra ne oldu biliyor musun?" Dedi Ece sanki dünyanın sırrını söyleyecekmiş gibi Sıla'nı  kulağına eğildi ve bir şeyler fısıldadı.

"Yok artık! Ciddi misin sen? Meriç öyle bir şey yapmaz."

Sıla'nın cümlesiyle Ece'lere biraz daha yaklaştım. Meriç ne yapmıştı ki?

"Ya ben de öyle düşünüyordum ama," deyip ününe gelen sarı saçlarını geriye attı. "Şaşırttı beni doğrusu."

Dediklerinden bir bok anlamamıştım. Lan Meriç ne yapmış ne etmiş?!

"Aa Nil'cim sende mi buradaydın?" Dedi Ece bana el sallayarak. Salak! Gözlerimi devirdim arkamı dönüp Beril'in yanına koştum. "Lan ben ne duydum!"

Etrafımızdaki birkaç öğrenci grubu yıllardır dedikodu malzemesi beklermiş gibi aniden bize döndü. Onları umursamadan devam ettim. "Meriç bir şey yapmış!"

"Ne yapmış?" Dedi kafasını kaşıyarak. Bu durumdan bir şey anlamadığı bariz bir şekilde ortadaydı. Söylemek için ağzımı açtım fakat sonra geri kapatmak zorunda kaldım. "Bilmiyorum."

"Kızım mal mısın?" Elini alnıma koydu. "Ateşin de yok?"

"Of saçmalama Beril, Ece'ler konuşurken duydum. Meriç bir şey yapmış Ece de bunu ondan beklemiyormuş falan."

Beril cümlemi sakince dinledikten sonra gözlerini devirdi. "Keşke ne yaptığını da ögrenseydin."

"Lan ne yapayım, yapıştı kızın kulağına fısır fısır bir şeyler söyledi. Sanki devlet sırrı bu anasını satayım! Sonra da aa Nil sende mi buradaydın diyor muşmula suratlı şempanze! He ya bende burdayım bana da söyler misin devlet sırrını."

"Bu kadar ısrar edeceğini bilseydim söylerdim."

Arkamdan kolumu tuttu ve güldü. "Ah canım, keşke baştan kendi suratına bir baksan, o zaman inan ki karşındakinin kusurlarını görmüyor insan."

Kolumu elinden kurtardım ve birkaç santim yüzüne yaklaştım. "Bakıyorum da tecrübelisin."