Ayrılık sonrası şiirimdin. Gitmesen hiç var olmayacak, gitsen kanatarak çıkacaktın içimden. Sen kanatmayı seçtin.
O günü hiç unutamam. Bir gün öncesinde omuzuna yatıp beraber şarkılar söylediğim adam, ertesi gün parmağında yüzükle çıktı karşıma. "Seni seviyorum gurur falan umurumda değil bunu bize yapamazsın. Gitme." Ağlıyordum. O ıssız park benim mezarım olmuştu. Kalbim parçalanıyor, ruhum bedenimden çıkıyordu.
Gözlerini kaçırdı gözlerim ağlarken. Parmakları gözyaşlarımı yakaladı "ağlama kıyamam sana" gözlerine baktım dalga geçiyordu benimle sanırım. Dudaklarımdan bi "hıh" çıktı. Gözyaşlarımı sildim, gözlerine baktım ve aramızdaki mesafeyi bir kaç adımda kapattım. "Ben seni çok sevdim. Sen ise hep gittin. Sen gittikçe ben daha çok sevdim. Ağladım, görmedin. Sustum, sevdim, her gece ağlayarak uyandım rüyalarımda bile sevdim seni. Sen başkalarıyla gününü gün ederken ben acılarımı kucaklıyordum. Şimdi ara verelimlerinin arasından bir yüzükle çıka geliyorsun. Git. Ben aşkımı sensiz daha güzel yaşarım." Daha fazla kalsaydım yağmurlar yağacaktı kalbime. Onun arada kalışını gördüm, adım atmak isteyip yumruklarını sıkışını. Bu defa olmaz dedim kendime, oldu.
Tam gidecekken bileğimi tuttu. Sıcak bir yere değmiş gibi çektim elimi ondan. "Üzülme nolur, istemiyorum ama anla beni yapmak zorundayım!"
Bu sanırım bardağı taşıran son damla olmuştu. Delirdim, gözüm döndü. Göğsünü yumruklamaya başladım. "Sen adi bir insansın! Şerefsiz, neyine üzülme lan hayvan herif. Ben istemiyorum artık seni. Aldın benliğimi, umutlarımı ilk aşkımı aldın elimden, sevgime sürülen en büyük lekesin sen siktir git delirtme beni!"
Sonrasında hem ağladım, hem gittim, hem sövdüm...Otobüste bayılacak gibi olunca yer verdiler. Yarım saat durmaksızın ağladım. İnsanlardan saklanmak istedim o an, kaçıp kendimi unutmak istedim. Olmadı... bir teyze saçlarımı okşadı ihtiyacım olduğunu biliyor gibi. "Üzülme yavrum daha neler yaşayacaksın, bunlar bir şey mi gülüp geçeceksin. Bak çok güzelsin, çok gençsin her şey geçer. Sana yazık üzme kendini." Dedi. Sanki yaşarken o anları yanımdaymış gibi. Başımı yavaşça kaldırıp nemli gözlerimle baktım "ama çok acıyor!" Tebessüm etti saçlarımı severek devam etti. "Biliyorum acıdığını, şuan ne dersem diyeyim geçmeyecek onu da biliyorum ama sonunda anlayacaksın. Belki 3 ay, 3 sene sonra olacak bu uyanış ama uyanacaksın." Gülümsemeye çalıştım. Kafa salladım ve otobüsten indim.
Kardeşim anlatır, bazı geceler ağlayarak uyanırmışım uykumdan. Sayıklarmışım adını. Gündüzleri herkese güler, geceleri ağlardım. Çevremdekiler de "bu kız çok gamsız" diye alay ederlerdi. Zamanla uykularım düzeldi. Sonrasında günden güne daha az sorar oldum seni başkalarına. Arada yine yağmurlar yağdırdın yüreğime fakat hiç biri o günün yanından bile geçmedi. 6 ayın sonunda yeni biri olmaya başlamıştım. Adın yüreğimden de siliniyordu. Yavaştı ama oluyordu.
Zamanla yalan gülmelerim gerçeğe döndü. Bir gün fark ettim ki adını söylemeyi unutmuş dilim. Sen aldığın ah'la yaşayamazken, ben büyüdüm sayende. Öyle güzeldi ki ihanetinin tadı, öyle acıttı ki canımı. Acıta acıta söktüm içimden bıraktığın anıyı. Kendi kanım su, toprak ve güneş oldu bana, büyüdüm.
Hayatta her kötü olayın sonu iyiliğe bağlanır bir yerlerde. Benim iyiliğim sensiz günler oldu. İyi ki yoksun. İyi ki gittin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deneme?
RandomYazar olmak için biraz yanılmak, denemek gerek. Bende burada deneye yanıla bir şeyler öğrenmeye geldim. Hoşgeldim. 🦋