Geri Dönüş

1.5K 87 9
                                    

Uzun zaman oldu biliyorum. Ama geri döndüm. İyi okumalar.


Yaklaşık 2 gündür yurda uğramıyordum. Ve pd'nim hariç kimsenin telefonlarına cevap vermiyordum. Gruba geri döneceğimi bende biliyordum ama biraz daha zamana ihtiyacım vardı. Otelde canım sıkıldığı için dışarı çıkıp geçen gün gittiğim kafeye gittim. En üst katına çıkıp bir kahve istedim. Etrafıma bakarken sehun ve kai oppayı gördüm. Sehun oppa beni görünce kai oppayı kolundan çekiştirip yanıma geldi. Eğilip selam verdim onlar da selam verdi ve masaya oturdular. Biraz hayattan biraz da gruplarımızdan konuşup vakit geçirmiştik. Gerçekten o kadar samimilerdi ki. İkisi de abim gibi davranıyorlardı. Saate baktığım da havanın kararmasına az kalmıştı. İzinlerini isteyip yanlarından ayrıldım ve otele doğru yürümeye başladım. Köşeyi dönünce karşımda namjoon oppayı görmeyi beklemiyordum. "Mi Rae nerelerdesin sen? Seni o kadar çok merak ettik ki." gülümsedim. "Ben iyiyim oppa sadece biraz kafamı dinlemeye ihtiyacım var." kafasını salladı. "Ne zaman yurda gelmeyi planlıyorsun?" omuz silktim. "Emin değilim. Belki 1-2 gün sonra belki 1-2 hafta sonra." anlayışla kafasını salladı. "Herkes seni çok özledi Mi Rae özellikle jungkook. Seni küçük kardeşi olarak görüyor ve bu aralar sürekli asık suratla geziyor." kafamı yere eğdim ve düşündüm. Şimdi gitsem ne kaybederdim ki? Onlar benim ailem değil miydi? "Oppa seninle bir anlaşma yapmak istiyorum. Kararımı verdim. Yurda geri geleceğim ama bir şartla. Seninle beraber yurda geleceğim ben kapının arkasında bekleyeceğim sen de üyelerle konuşacaksın. İşte Mi Rae geri geldiğinde bir daha böyle olaylar yaşanmayacak ona güvenimiz tam olacak diye onlardan söz alacaksın. Sonra onlara benim gittiğimi söyleyeceksin ve bende o ara yanınıza geleceğim." yüzümdeki sırıtışa bakarak. "Demek hain planların var ha? Ben bu işi sevdim." diyerek oda sırıtmaya başladı.

İlk önce otele gidip 1-2 eşyamı alıp yurda geldik. Ben gizlice yurda girdim ve kapının arkasında beklemeye başladım. Namjoon oppa herkedle konuştu ve herkes söz verdi. Ama benim gittiğimi söyleyince jimin ve jungkook delirmiş gibiydi. Jimin nereye gittiğimi soruyordu. Jungkook ise kendini suçluyordu. Onun gözlerinde ki pişmanlığı görmüştüm. Kapının arkasından çıktım ve herkesin gözlerine baktım. Jungkook bir anda üstüme atladı ve sıkıca sarılmaya başladı. "Lütfen beni affet söz bir daha böyle bir şey olmayacak. Asla olmayacak. Sen benim minik kardeşimsin. Bir daha asla bırakma bizi." gülümsedim. "Bu olaylar tekrarlanmazsa asla bırakmam. Sen de benim canım abimsin" dedim. Sonra bir anda herkes bize sarılmaya başladı.

Herkesle vakit geçirmiş ve tekrardan odamıza kavuşmuştum. Yatağa yatıp tavanı seyretmeye başladım. Jungkook oyun odasında bilgisayar oyunu oynuyordu. Kapı açılınca gelen kişiye baktım. Jimindi. "Şey ben konuşmak için gelmiştim." kafamı sallayıp yatakta bağdaş kurdum. oda yatağa oturup bana doğru döndü. "Sana haksızlık ettiğimi biliyorum. Ama beni anlayacağını da biliyorum. İlk geldiğinde sinir olmuştum çünkü kızdın ve bizim aramızı bozabilirdin. Sırlarımızı verebilirdin. Sonradan öyle biri olmadığını anladım. Sana şaka yaptığımız gün o kızı o halde görünce çok şaşırmıştım. Sessiz sakin bir kızdı normalde ama gerçekte öyle değilmiş. Ağladığını falan görünce birden bağırdım ama sonra pişman oldum gerçekten. Sen gittikten sonra 2 gün düşündüm. Sana gerçekten çok haksızlık yapmıştım ama bu olanlar sondu. Artık hata yok." konuşması bitince gözlerimi kırpıştırıp cevap verdim. "Verdiğiniz tepkileri anlayabiliyorum ama bilmiyorum. Sadece kafamı dinlemeye ihtiyacım vardı. Ve rahat bir şekilde geri geldim. Artık hata yoksa sorun da yok." ben gülümseyince oda gülümsedi ve sarıldı bende ona sarıldım. Ayrılınca "Bir daha küslük yok bücür. Kardeşler küsmez." güldüm. "Bana diyene bak." ayağa kalktı. "Ben uyumaya gidiyorum, sende uyu yarın pratik var ve 3 gün sonra da ödül töreni." kafamı salladım. "Tamam oppa iyi geceler." kapıyı kapatıp odadan çıktı. Bende kendimi uykuya bıraktım.

Bugün bayağı bir yorucu geçmişti. Sürekli pratik yapmıştık. 2 gün sonra ödül töreni vardı. Orda dansımızı sergileyecektik. Ve çoğu grup orda olacaktı. Neredeyse akşam olmuştu sabah saat 8'den beri pratik yapıyorduk. Yurda geldik ve herkes salonda yayılmaya başladı. Ben acıkmıştım muhtemelen onlarda acıkmıştı. Güzel bir şekilde ramen yaptım ve herkese bolca koyup salona gittim. "Mi Rae aklımı okuyor gibisin." jin oppanın lafıyla gülüp tabakları tek tek verdim ve bende boş bi yer bulup yayıldım.Karnımızı doyurduktan sonra herkes uyumaya gitti bende uyumaya gittim.





Bugün son gündü yarın ödül töreni vardı ve biz sabah 5:30'dan beri pratik yapıyorduk. Yorulmuştum ama üyeler de yorgundu. Bira dinlendikten sonra hepsine teker teker masaj yaptım. İyice mayışmışlardı. Biraz daha durduktan sonra yurda geldik ve tekrardan yemeklerimizi yedikten sonra uyuduk.

Sonunda o gün gelmişti. Çok heyecanlıydım. İdollerin çoğu orda olacaktı. Beni sevip sevmeyeceklerini çok merak ediyordum. Erkenden kalktım. Duşumu aldım. Kıyafetlerim hazırdı. İlk başta kırmızı halı için çok ta kısa olmayan siyah ince askılı bir elbise seçmiştim. Saçlarımı kendi haline bırakıp makyaja geçmiştim. Birazcık rimel ve ruj sürmüştüm. Ayakkabılarımı ve çantamı da alınca hazırdım. Çantamın içine rujumu telefonumu ve cüzdanımı koyup ayakkabılarımı giydim. Jungkook'u bile odaya almamıştım. Hazır olduğumu düşününce odadan çıktım ve merdivenlerden inmeye başladım. Ayakkabımın sesini duyanlar bana bakıyordu.

Masaya oturunca etrafıma bakındım. Sehun ve kai oppayı görünce selam verdim. Onlarda selam verdi. Suho oppanın bana baktığını görünce ona da selam verdim. Oda karşılık verince gülümseyip önüme döndüm. Bazı gruplar sahneye çıkıp gösterisini yapıyordu. Sıra bize yaklaşınca bize özel odaya gidip sahne kıyafetlerimizi giydik. Benim ki siyah şort ve koyu yeşil bir yarım askılıydı. Diğerlerinin ki ise siyah pantolon, lacivert pantolon, koyu yeşil tişort ve kırmızı tişörttü. Sıra bize gelince uzun süredir çalıştığımız dansı yaptık şarkımızı söyledik. Şarkıyı söylerken jiminin sesi biraz detone olmuştu ve bir kız grubu buna gülüp alay etmişti. Sahne performansımız bitince üstümüzü değiştirip tekrar masamıza geçecektik ben üyeleri gönderip 5 dakika sonra geleceğimi söyledim. Telefonumdan ses kaydını açtım ve jiminin sesi detone olduğunda gülen grubun yanına gittim. "Merhaba ben BTS'ten Mi Rae." gelişigüzel kafalarını salladılar. "Az önce yaptığınız terbiyesiz davranış için buraya geldim. Bizler birer idolüz robot değil sesimizin kayması, detone olmamız, şarkı söyleyemeyecek durumda olmamız normal. İnsanlarla alay etmek ise hiç normal bir davranış değil, lütfen davrnışlarınıza dikkat edin." kızlardan biri güldü. "Sen kimsin ki, bizler burda **** şirketini temsilen geldik, ayrıca bizim sesimiz sizin gibi detone olmaz." güldüm. "Doğru playback (inşallah böyle yazılıyordur 😂) yaptığınız için detone olmaz." bir diğer kız lafa atladı "Evet playback yapıyoruz ne yapacaksın? Nasıl kanıtlayacaksın?" alay eder gibi gülüyordu. Ama karşılarında kim olduğunu bilmiyorlardı. "Orasını sen merak etme, hiç bir guruba karşı saygısızlık yapmayın lütfen, aksi takdir de 'telefonumu çıkarıp onlara doğru gösterdim' bu kayıt istemsiz bir şekilde sosyal medya da paylaşılır." göz kırpıp masaya doğru ilerledim ve oturdum. Olanı biteni anlatmıştım. İlerde sorun olmasın diye. Kafamı çevirdiğim de suho oppayla göz göze geldim gülümseyip kafamı çevirdim.





Sonunda ödül töreni bitmişti. İki tane ödül almıştık. Yurda geldiğimizde güzel bir kutlama yaptık. Herkes yorulunuca da odalarına gitti. Bende ortalığı toparlayıp, bulaşıkları halledip odama çıktım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım...

Selam🖐🏻
Uzun süredir bölüm atmadığımın farkındayım. Okulumdan dolayı atamamıştım ama şimdi geri geldim. Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayı. Yazım hatalarım varsa lütfen bildirin, düzeltmeye çalışacağım. Diğer bölümde görüşmek üzere. .

8.Üye mi? ~BTS~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin