"Dans etmek ister misin?" yanımda ki Kang Joon'a döndüm. Elimde ki bitmiş bardağı masaya koyup başımla onayladım.
Yavaş bir ritim vardı. Ama asla masum değildi.
Yavaş yavaş insanların arasına karıştık, Kang Joon'un elleri belimde yerini alırken bende kollarımı boynuna çıkarttım.
Aramızda milim boşluk yoktu, tek beden olmuştuk. Bedenlerimiz birbirine sürterken, içkinin verdiği o mayhoşluk hissi vardı. Gözlerim kapanırken kendimi rahatlamış hissediyordum.
"Çok güzel kokuyorsun." tebessüm ettim. "Teşekkürler yakışıklı."
Başımı Kang Joon'un omzundan kaldırdım. O buraya yaklaşıyordu. Sanki siyah gözleri daha da kararmıştı.
Yanıma kadar gelip bileğimden tutup beni kendisine çekti. Ben ona şaşkınlıkla bakarken o Kang Joon'a bakıyordu.
"İkile." dedi, keskin sesiyle.
" Yok ya. Neden?" Kang Joon'un da Jungkook'dan farkı yoktu.
"Çünkü, o bana ait."
Kim kime ait? Noluyor aq burda?!
Kang Joon sorgular bakışlarını bana çevirmişti. Ne evet diyebilmiştim nede hayır. Araftaydım sanki.
"Hadi gidiyoruz, Ae Cha." kolumdan tutup beni çıkışa sürüklerken engel olmamıştım. Belki de engel olmak istememiştim. Kang Joon çoktan geride kalmıştı.
"Nereye gidiyoruz?" dedim hala peşinden sürüklenirken.
Bir anda durdu. Burnum yine omzuna çarpmıştı, her zaman böyle oluyordu.
Arkasına dönüp bana baktı. Yüzümü inceliyordu. Elini kaldırıp dudaklarıma götürdü.
"Neden kırmızı ruj?"
"Çünkü cesur." dedim, gözlerine bakarak.
Gözlerini tekrar dudaklarıma indirip baş parmağıyla rujumu dağıttı. "Neden bara geldin?" aynısı onun içinde geçerliydi. O neden gelmişti?
"Sen neden geldin?"
"Arkadaşımın 18. Yaşını kutluyorduk." sorgulamadan cevap vermesi şaşırtmıştı.
"Peki ya sen?"
"Kuzenim için gelmiştim."
"Şu burnunu öpen kuzenin mi?" gerçekten o kadar dikkat etmiş miydi. Benim hakkımda ne planları vardı bu çocuğun.
Başımı sallayarak onayladım. "Neden beni bardan çıkarttın! " dedim, bir anda bağırarak.
İlk bağırmama karşılık irkilmişti. Ardından eski haline dönmüştü. Gülmek istiyordum ama şuan ki ciddi ifademden vazgeçemezdim.
"Ne yani seni o pezevengin eline mi bıraksaydım?"
"Evet."dedim omuz silkerek. Ardından ekledim." Sonuçta bana karışabilecek bir pozisyonda değilsin. "
Histerik bir gülüş attı." Peki ya ilk aşkın olduğumu söylesem. "
VOTE + YORUM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NULL | JJK
Teen Fiction"Yine içiyorsun?" dedi bana dönerek bir süre yüzümü inceledi. Ne yani daha önce beni görmüş müydü? "Okulun ilk günü de içiyordun." bu sefer bana bakmamıştı. "Yani?" dedim, donuk Bi tavırla. "Zararlı. " dedi, kısaca. Omuz silktim. Sigarayı tekrar d...
