Aşkın En Koyu Tonu

9. Bölüm: Geçmişim

   Naoki odadan çıktıktan sonra Gin hemen içeri girdi ve yanımdaki sandalyeye oturdu.

-O kimdi Ai, bir tanıdığın falan mı?

-O benim üvey babam.

-Üvey mi? N-nasıl yani, ailen boşandı ve annen bu adamla mı evlendi?

-... Sana her şeyi baştan anlatsam daha iyi olur.

-Evet, benim de soracak çok şeyim var!

-... Annem ve babam ben çok küçükken, beş yaşındayken gözlerimin önünde öldürüldüler. Onları öldürten adam evimize bir sürü adam göndermişti, daha biz farkedemeden korumaları geçmişlerdi bile. Babam ve annem öldürülmeden önce beni saklamaya çalıştılar ve birkaç kişiyi hakladılar da, ama kaçamadan öldüler, kanları her tarafıma sıçradı.(Titremeye başladım, o an gözümün önüne geliyor! Gin elimi tuttu.)

-İstemiyorsan anlatmak zorunda değilsin.

-Hayır, her şeyi bilmen gerekiyor. Adamlar sadece iki kişiyi öldürmek için bilgilendirilmiş olmalılar ki beni görünce şaşırdılar. Ardından apar topar beni arabalardan birine bindirip o adama götürdüler, tipini siktiğimin oruspu çocuğuna! Adam bana dedi ki:" Annenle baban bunu hak etmişti. O iki pislik sevdiğim bir sürü insanı ve masum insanları öldürdü. Ama sen kan içinde olmana rağmen temizsin, yani seni öldürmeyeceğim. Fakat işime yaramazsın ve bir çocuk istemiyorum. Açık artırmaya gönderin." Annemle babamın ölümüne ve bunu hak etmelerine mi üzüleyim, yaşadığıma mı sevineyim, yoksa "açık artırma"ya gittiğime mi şaşırayım bilemiyordum.(Yine ağlamaya başladım, neden bu kadar sulugöz oldum ki?)

   Beni büyük bir binaya götürdüler, orada el değiştirdim. Birçok erkek, kadın ve çocuğun olduğu bir yere götürüldüm. Herkes hazırdı, bir tek ben, anne babamın kanıyla kirlenmiştim. Beni soyup yıkadılar ve küçük çocukların olduğu kafeslerden birine kapatıldım. Bu arada hiç kimsede kıyafet yoktu.

   Önce kadınlar, sonra erkekler, en son da çocuklar çıkarılmaya başlandı. Ben en sonlardaydım, büyük ve duman altı bir odaya götürüldüm. Beni çıkardıkları sahne çok iyi aydınlatılmıştı ama diğer taraftaki hiç kimse gözükmüyordu. İki adam kollarımdan tutup yere çökmemi sağladılar ve yüzümü iyice göstermek için başımı kaldırdılar.

   Bir süre teklifler geldi, fiyat arttıkça arttı. En sonunda birisi yüksek bir teklif verdi, tam satılacakken birisi daha yüksek fiyat verdi ve ikisi aralarında rekabete başladılar. Satan adam onları daha da coşturmak için övüp duruyordu, hiçbir çocuk için bu kadar yüksek fiyat verilmediğini söylüyordu. En sonunda sonradan katılan adam açık ara farkla büyük bir rakam söyledi, 1.5 milyon dolar gibi bir şey. Öteki vazgeçti, beni tam satın alana teslim edecekleri sırada bir koruma geldi ve polislerin burada olduğunu söyledi, ortalık karıştı. Beni satın alan adam karmaşada beni aldı ve arabaya bindirip götürdü. O Naoki'ydi.

   En sonunda büyük bir malikâneye vardık, en az bizim evimiz kadar büyüktü.

-Sizin eviniz kadar mı?

-Sana söylemeyi unuttum, aslında ailem baya zengindir, hepsi öldüğü için bana kaldı, yani aslında para sıçıyorum denebilir. Baya zenginim anlayacağın.

-Ö-öyleyse neden normal bir evde kalıyorsun?

-20 yaşına kadar paramı kullanamam ama Naoki gerekli izni verdi ve kendi evimi aldım, malikâne haricinde. Ayrıca koskocaman bir evde yaşamak hem sıkıntı olurdu, hem de fazla dikkat çekerdi.

   Her neyse, beni evine götüren kişi Naoki'ydi. Eğer polisler gelene kadar açık artırmayı uzatmasaydı öteki herif beni çoktan almış olurdu ve kim bilir nerede kimin seks oyuncağı veya kölesi olurdum.