Aidan

541 41 2
                                    

Bu gece fazlasıyla sitemkardı hareketlerin.
Oturduğun sandalyede dikkatsizce oturmuş,  kalem ağzında gözlerini kısmış dosyalarını izliyordun.
Düşündüğün binlerce kelime havada dövünürken seni izlemenin keyfini yaşıyordum.
Ne düşünüyordun Aidan?
Biranda başını bana doğru çevirdin , kızardım.
Yakalanmıştım.
'Yorgunum.'
Dedin  ve ekledin,
'masaj yapar mısın? '
Parmak uçlarım senin tenine dokunmanın sabırsızlığıyla karıncalanırken yerimden doğruldum.
Omuzlarına bakarken ellerimi tutarak omuzların üzerine koyuyorsun.
'Burası.' Diyorsun.
Elimi hareket ettirerek nazikçe masaj yapıyorum.
Saç uçlarına tutunmuş kokun burnuma dolarken huzurla gülümsüyorum.
'Yeterli.'
Diyorsun, ellerim omuzlarından kayarak eteğimin pilelerini buluyor.
'Çocuk ruhlar kıyılmaya mahkûmdur. '
Aidan, ruhumun çürümüş girdabında kaybolan çocukluğum sözlerinle tırmandığı ağaçtan düşüyor.
'Gözlerinin doluşunu görmek istemiyorum, kaybol.'
Dizlerim titrerken gözlerimin henüz dolmuyor oluşunu görmüyorsun.
Kalbimdeki titreyişin sebebi dayanamayarak gözlerime ulaşıyor.
İşte şimdi,  ağlıyorum.
Kafamı çevirerek odamla aramdaki mesafeyi ölçüyorum, uzak fakat senin kadar değil.
Yürüyorum odama giriyorum, kapıyı ardımdan yıkımla kapatıyorum.
Aidan , çocukluğumun düştüğü yerde açan gül kadar güzelken neden dikenlerinle canımı yakıyorsun?

Aidan'a MektuplarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin