Qi: Ascension

34.Bölüm: Üçüncü hediye

Emre ve grubunun ayrılmasının ardından henüz iki gün geçmişti ki Ali, sadece babası ve dedesine haber bırakıp sessizce klandan ayrıldı. Ali'nin yolculuğa çıktığı esnada Basil ailesi reis salonunda Andrew Basil, koltuğunda habercilerden gelen son raporları dinliyordu. Kapı çaldı ve içeriye klan çalışanların biri girdi. Saygıyla eğilerek "Efendim. Haydut grubunun teslimat tarihi geçti ve halen ganimetler gönderilmedi." Dedi.

Andrew kaşlarını çatarak "Teslimat tarihinden şaştıkları hiç olmamıştı, hemen birini gönderin ve araştırsınlar." dedi.

"Emredersiniz efendim!" dedi ve reis odasından ayrıldı.

Çalışan ayrıldıktan sonra Andrew diğer haberciye döndü ve "Kalıntı çalışmaları ne durumda? Aradığımız şeye ulaşabildik mi?" diye sordu

Haberci "Efendim kalıntılardaki çalışma tamamlanmak üzere. Sanıyorum ki en fazla iki gün içerisinde son oda açılacak ve yine sanıyorum ki akşamına elinize ulaşacak." dedi.

Andrew memnun bir şekilde başını salladı. "Güzel ancak varsayımlarından daha iyisini yapmalısın. Klanın kaderi o son odadan çıkacak şeylere bağlı, eğer bir aksilik çıkarsa sonuçları biliyorsunuz!"

Haberci, Andrew'ün sözleri karşısında soğuk terler döktü. Sesi titreyerek de olsa cevap verdi. "Merak etmeyin efendim. Son teslimata ata eşlik edecek"

"Güzel. Atanın gücüyle hiçbir problem çıkmamalı. Çıkabilirsin." dedi Andrew

Haberci yerlere kadar eğildi ve odadan ayrıldı.

Günün ilerleyen saatlerinde gayet mutlu olan Andrew, ilk kötü haberini aldı. Haydut grubu öldürülmüş ve ganimetlerde alınmıştı!

Haber karşısında öfkeden deliye dönen Andrew, ağızından tükürükler saçarak bağırmaya başladı. "ARAŞTIRIN! KİM OLDUĞUNU BULUN! O PİSLİKLERİ, O PİSLİKLERİ GEBERTECEĞİM!"

Çalışan korkudan titreyerek "Emredersiniz efendim!" dedi ve kendini odadan dışarı attı.

Andrew bir an için durdu. Kalıntıları düşünüp kendini sakinleştirdi. Ardından ruh hastası gibi kahkaha atmaya başladı. "Hahahaha! Basil'in parlayacağı zaman çok yakında! Zamanı geldiğinde Yıldız Klanındaki pisliklerin yüz ifadelerini görmek istiyorum. Özellikle Ali piçi. Bakalım o zaman da bu kadar özgüvenin olabilecek mi?"

Bu esnada kalıntı bölgesinden yaklaşık bir kilometre uzakta ağaçlık bir bölgede iki silüet sessizce konuşuyorlardı.

Adamlardan biri duygusuz bir ses tonuyla "Kalıntılar buradan bir kilometre doğuda. Kalıntılardan çıkardıklarını buradan yaklaşık yarım kilometre batıdaki az bilinen bir yoldan taşıyorlar." dedi.

"Güzel, ne taşıdıklarını öğrenebildiniz mi?" diye sordu diğeri.

"Ne taşıdıklarını öğrenemedik ama son derece önemli düşünüyoruz. Teslimata eşlik edecek kişi Basil ailesinin atası Johan Andrew olduğunu öğrendik."

"Güzel. Beklediğimden çok daha iyi. Gel gidip yolu inceleyelim ve nerede pusu kuracağımıza karar verelim."

Diğeri başıyla onayladı ve ikili hızlıca pusu noktasını belirlemek için yola koyuldu. Yaklaşık bir tütsü yanma süresinde yola geldiler etrafa bakınmaya başladılar, yaklaşık bir saat sonra pusu noktasına karar verdiler ve geldikleri noktaya geri döndüler.

Figürlerden biri diğerine "Takımını belirlenen noktalara göre konuşlandır. Bir aksilik olmamasına dikkat edin." dedi.

Diğeri, "Emredersiniz klan reisi!" dedi aynı duygusuz tonla ve gölgelerde kayboldu.