4.bölüm

11.6K 464 6
                                    

Muhtarın karısı söze başladı;"Zeliş kuzum benim ,bilirsin seni çok severik.Sen bize emanetsin,Seni baban daha evvel isteyenlere vermemiş,"benim kızım daha küçüktür "demiştir.Şimdi bir başına bu damların deliğinde ,biçare kalmana ne anan nede baban razı gelirdi yaşasalardı.Madem bize kararı bıraktın ben seni vereceğem kuzum.
Zeynep kadını biliriz,ahan bacısıda burda,az çalışmadın yanlarında.Mirza ağayı da herkes bilir.Soyu sopu bellidir.Ben vermişem seni olur kuzum he?".
Zeliş tamam dercesine boynunu eğdi.Ama iki şartı vardı kızın:
" Şey .... Gül ana ,benim diyeceğim var.Anamın babamın mezarına beni heç olmazsa bayramlarda getirsinler.Bir de ...bu ev anamın babamın elleriyle kurdukları yuva"derken yaşlar boşaldı gözlerinden,"işte burası hani köye muallim gelecek diyolar ya,ona oturması için verin siz olur mu?."
"Olur kuzum,olmaz mı heç ,muhtar baban çok sevinir hemide.Düşünür dururdu muallime nasıl ev bulup yapacağız deyi."
Remziye hanımda girdi söze,"sen heç meraklanmayasın kuzum,şartların ne ise olacah.Erdal ağa,Mirza ağaya yaptırır bilirsin.Seni kızı belledi,zati duydun biz kız evi olacayıh." dedi.
               Remziye hanım ile Gül hanım Zeliş gilden ayrılıp da eve gelene kadar nerde ise soğuktan donmuşlardı.Havalar iyice soğuk ve karlıydı.Zeynep hanım sabırsızlıkla bekliyordu onları.Gerçi Zeliş istemese

de eğer Erdal ağa tamam olur deseydi olmuştu zaten bu iş.Sanki kız kısmına kim sormuş da everirken kendileri soracaktı.Eniştesinin işgüzarlığı işte.Bu da böyle olsun dedi içinden,anası babası yok diye herşeye tamam dedi.Abası gilde içeri girmişlerdi.Yüzleri gülüyordu,Olmuştu bu iş.

              Gül hanım "müjdemi isterim Zeynep bacı, Zeliş gız bize bıraktı kararı,bende verdim gitti.Hadi hayırlısı olsun,getmeden sözü kesek havalar çok daha yolları kapatmadan."
              Zeynep hanım da"he bacı bu akşamda kalın burda istemeyi sözü yapah,ele gidin ,çok uzatmayın hemen nikah düğün yapın."
Zeliş kıza tekrar geldi muhtarın eşi"gızım benim bu akşam namazdan sonra senin evde söz keseceyih,Erdal ağadan isteyecekler seni ,hazırlıklı olasın." Dedi ve ayrıldı ordan.
Haydar da köyün bembeyaz olmuş yollarında ,pungar başlarında sevdalandığı gızı arayıp durdu.Ama nafile bir türlü göremedi .....
Zeliş ise hızlı hızlı evi el süpürgesi ile süpürdü,toz aldı,derledi topladı.Abdest alıp namazlarını kıldı,birazda kuran okudu.Birazdan gelirler herhal dedi kendi kendine.
Tamda o sırada muhtar ile karısı geldi.İçeri buyur etti hal hatır sordu.O sırada kapıdan sesler geldi,hemen kalktı açtı kapıyı.Remziye hanım ile Erdal ağa önden içeri geçti,peşlerine de Mirza ağa ,karısı ve kendi köylerinden beraber getirdikleri köylerinin büyüklerinden bir kaç kişiyle içeri geçtiler.Zeliş hepsine hoşgeldin edip dışarı mutfak olarak kullandıklar aşkanaya geçti.Çünkü o dönemlerde kızların öyle herkesin içine çıkması ,oturması,konuşması ayıp sayılır dı.İçerde ise Mirza ağanın köyünün büyüklerinden biri olan Ahmet ağa,Allah'ın emri Peygamberin kavli ile Zeliş gızı Erdal ağa ve muhtardan istediler.Erdal ağa da sözü devraldı ve "Zeliş bize ana babasının emanetidir,gızımızı size veririm,amma lakin gızımızı her istediğinde buraya ana babasının kabrini ziyarete getiresiniz",dedi.Mirza ağa da "başım üstüne gardaşım "dedi.Ayağı kalkıp tokalaşıp,hayırlı olsun dediler birbirlerine.Zelişi içeri çağırdı Gül hanım.Zeynep hanım hemen kolundaki Erzurum burmasını çıkardı Zeliş 'in koluna taktı.Zeliş de sırayla herkesin elini öptü .
Erdal ağa tekrar söze girdi"Zeliş gızım, dengin tez tutulacah,havalar eyce kötü olmadan,o vakte kadar sen benim evde kalacahsın,yanına bir kaç bir şey al hep berabar yollanak artık.Sen benim evimden gelin olacaksın gızım"dedi.
Zeliş ,başını tamam der gibi eğdi,hoş başkada şansı yoktu,burda adetler böyleydi.Kalktı bez torbasının içine birkaç çamaşır,tülbent,kıyafet koydu.Birde eline işlendiği yün teşisini aldı.
Hep beraber çıktılar evden,Erdal ağanın evine doğru yola koyuldular.
Zeliş,yolda yürürken acaba nişanlısının adı neydi,nasıl biriydi diye çok düşündü.Ama bunu kimseye soramazdı.
Muhtarla karısı kendi evine doğru döndüler,kalanlar da Erdal ağanın evine geçtiler.
Evdeki gelinler,çocuklar,evin küçük kızı ,hepsi merakla içeri girenleri izliyordu.Erkeklerden sonra kadınlar da geçti içeri,Herkes Zelişle yakından ilgilendiler,hayırlı olsun dediler.İçeride erkeklere semaverle çay verildi.Kadınlarada demlendi semaver çayı,iki tane daha gaz lambası yaktılar.Çayın yanına kavurga çıkardılar.Evdekilerde sanki düğün havası vardı,öyleki bir ara türkü bile söylediler.Zeliş ağzı yaşmaklı,başını yerden hiç kaldırmadı,çok utanıyordu.
O gece herkese yer yatağı açıldı yattılar,sabah namazı ile uyanıp kahvaltı ettiler.Kadınlar ayrı odada erkekler ayrı odada yedi içtiler .
Sofralar yerde iken Mirza ağanın sesi geldi içerden "Zeynep,Zeynep hayde,kar durmuşken erkenden yol alah "diye bağırdı.Hemen toplandı kalktılar hanımlarda.
Zeliş kayınvalidesinin elini öptü,kayınpederinin elini öpüp öpmeyeceğini merak ederken,ordan Remziye hanım "Zelişim, kaynatanında elini öp yavrum"dedi.Zeliş iyce yüzünü kapatıp başı yerde hiç kaldırmadan erkeklerin olduğu odaya girdi.Mirza ağanın elini öptü,diğer büyüklerin elini öptü,hızlıca içeri geçti.
Bu arada da Haydar dışarıda atları hazırlıyordu,yem torbalarını,yularlarını.Gardaşının karısı olacak gızı da görmemişti.Tek derdi sevdalandığı ela gözlüsündeydi.Bir kere görmüştü halbuki.
Ağalar da çıkmışlardı evden,kadınları ata bindirdiler,erkeklerde bindi ve yola koyuldular.
Remziye hanım da içerde Zeliş ile oturuyordu."Zelişim,senin kocan askerde ,herhalki bu hafta geleceh,dört yılı dolmuştur.Bacım gilde iki haftaya seni götürecekler,onun için eksiklerin bir an evvel tamamlamak lazım " dedi.
Muhtarın karısı da ,bütün köye nerde ise haber etmişti.Zelişi verdiklerini,iki haftaya gideceğini.Haberi duyan köyün kadınları,kızları hepsi,Erdal ağa gile hayırlı olsuna gelmişti.
      


                Evet yeni bölümümüz de geldi,yorumlarınızı bekliyorum....

ZELİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin