Okula girdi anda herkesi herkesin üstündeydi. Burası daha önce hiç görmediği tarzda bir okuldu. Ama kendini hiç yabancı hissetmedi Tuana. Aksine onlardan biri gibiydi. Bir kız yanına geldi. "Sen yeni olmalısın. Ben Sudenaz" Soluk soluğa konuşuyordu. Ne yapmaktan geldiği çok belliydi. "Gömleğini düzelt bence. Bu arada ben de Tuana" dedi. Sudenaz "Düzeltmeme gerek yok ki. Nasıl olsa yine bozulur. Merak etme zamanla sen de alışırsın." dedi. Burası gerçekten fena bir yerdi. " Buraya alışman için sana ben yardımcı olurum. Umarım derslerle aran iyi değildir çünkü Hayat Lisesinde hiçkimse derse girmez. İnekler hariç." Tuana da hemen "Yooo derslerle aram hiç yoktur. Sizin ortamı sevdim gibi herkes çok samimi" dedi. Okul gezmeye başladılar. Nereye baksa biri birinin üstünde. Hatta öğretmenler bile. Burası doğal yaşam alanı gibiydi. Hayvanlar da çıplak değil miydi zaten? Tuana tuvalete gitmesi gerektiğini söyledi. Sudenaz "Yenisin sen parçalamasınlar seni dikkat et" dedi. Tuvalete girdi. Burda herkes neredeyse yokmuş gibi olan etekler giyiyor. Gömleklerini sadece iki düğme ilikliyordu. O da onlar gibi olmalıydı. Eteğini iyice yukarı çekti gömlek düğmelerini açtı ve evet artık o da bir Hayat Lisesi öğrencisi olmuştu. Kızıl saçlarını açtı ve savurdu. Kapıya anakonda gibi yapışmış çocuğa öpücük attı ve Sudenazın yanına gitti. İlerde bir şeyler oluyordu. Biri tüm komutayı eline almış herkese bir şeyler anlatıyordu. Tuana orada ne olduğunu sordu. Sudenaz "Seni liderimizle tanıştırma vakti geldi"dedi. Tuana yutkundu. Kalbi hızlıca çarpmaya başladı. Neden olduğunu anlamadı. Ama lideri görmek istiyordu.
