Evet arkadaşlar bu bölümü kaç defa silip yeniden yazdım tahmin edemezsiniz o yüzden lütfen yorum ve votelerinizi eksik etmeyin. multimedia'da Jules ve Dark var iyi okumalar :)
Yolda ağlıyarak sürüyordum arabayı…
birden direksiyon tutukluk yapmıştı lanet olsun dönmüyordu ! direksiyonu çevirmeye çalışıyordum olmuyordu. Karşımdaki bariyerleri görmemle ayağımı gazdan çekip frene basıyordum. Ama fayda etmiyordu…
‘Duuuurr laneeet olasıııcaaa duuurr !!!!’ diye bağırıyordum… bariyerlere çarpamama çok az kalmıştı aldığım nefesimin bana yetmediğini anladım o an… gözyaşlar ve bu lanet acı içinde ölecektim ve bunu kimse bilmeyecekti !
Vee o lanet kaza anı gerçekleşti… bir anda bariyerlere gömülmüştüm… bedenimin her yerinde acı vardı bir şeyler nefes almamı engelliyordu gözlerim sadece ön tamponun dağılmış olduğunu görüyordu… kafamı direksiyondan kaldıramıyordum… basınç vardı ve nefes alamıyordum bir anda etrafım bulanıklaştı gözlerimi açamadığımı fark ettim… son bakışlarımın arasından yinede o cümleler çıkmıştı ‘Seni seviyorum Dark…’
-‘Hey sessiz olun uyanıyor…’
-‘o iyi mi?’
-‘Az daha ölebilirdi’-‘Çenenizi kapayın’
Gözlerimi aralayamıyordum ama sesleri duyuyordum. Clara,Jake ve Dallens konuşuyordu. Ben ölmemiş miydim yani? Hadi ama ! gözlerimi aralamak için kendimi zorluyordum ancak sanki birileri gözlerime göz bandı yapıştırmıştı. İzin vermiyordu. Zar,zor da olsa gözlerimi araladım. Gözlerimin önündeki bulanıklığın geçmesini bekledim. Ne zamandır baygındım? Gözlerimin önündeki bulanıklık geçtiğinde Clara’nın ağlamaktan şişmiş olan gözlerini gördüm,Jake’in yorgun halini ve Dallens’n uykusuzluktan göz altları morarmıştı. Hepsi kafasını eğmiş bana bakıyordu. Clara gerçekten kötü görünüyordu… ona anlatmaya çalıştım.-‘Aman Tanrım ! Clara bok gibi görünüyorsun !’
-‘Ah gerçekten mi? 1 haftadır komadasın ancak uyandığında ilk söylediğin şey bu mu gerçekten ! önce kendine bakmalısın bence’ deyip ellerini göğsünde birleştirdi. Onu umursamadan diğerlerine döndüm.
-‘Çocuklar hepiniz berbat görünüyorsunuz ve 1 haftadır baygın olduğuma inanamıyorum !’
hepsi bana bön bön bakmaya devam etti. O sırada uzun sarı saçlı bir bayan içeri girdi.-‘oo hastamız uyanmış nasıl hissediyorsun kendini?’ deyip gülümsedi.
-‘Yıllardır tedavi gören uyuşturucu bağımlıları gibi’ dedim ve gözlerimi devirdim. Kadın içten bir kahkaha attıktan sonra
-‘espri gabiliyetin de yerinde olduğuna göre taburcu olabilirsin ne dersin?’ diye sordu.
-‘İyi olur’ dedim bir an önce buradan kurtulmak istiyordum çünkü.…
Eve gelmiştim yatağımdaydım gerçekten kötü görünüyordum. Ama hiçbir yerimde kırık ya da çatlak yoktu. Sadece birkaç kesik ve darbeler vardı ama onlarda zamanla geçecekti. O kadar işkence görmüştüm bu aptal kesiklerle de idare edebilirdim. Bir anda kapı tıklandı. İçeri Clara girdi uzandığım yerden doğruldum. Oda ayağımın baş ucuna oturdu ve konuştu.
-‘Nasıl hissediyorsun’ dedi. Bilmiyordum nasıl hissettiğimi.
-‘Hissetmiyorum’ deyip tavana bakıp,gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra ona döndüm ve tekrar bir soru sordum-‘O geldi mi?’ kim olduğunu anlamış olmalıydı ki gözlerindeki siniri görebiliyordum.
-‘Evet ‘ dedi ve devam etti.
-‘O lanet katil her defasında geldi ve onu her defasında kovdum’ dedi. Bu Clara’ydı gerçekten kafasına koyduğu her şeyi yapardı.
-‘İyi’ dedim umursamamaya çalışarak. O sırada kapı tıklandı ve içeri Dallens girdi.
-‘Gelebilir miyim?’ diye sordu ‘tabi’ dedikten sonra Clara ‘Ben aşağı iniyorum’ diyerek odadan çıktı. Clara’nın kalktığı yere Dallens oturarak konuştu.
-‘İyi misin?’
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SKAO: Acının Tadı 1
Misteri / ThrillerSKAO serisi.. Serinin ilk kitabıdır... Yargılarınızı bir kenara bırakın. Hayat yargılarla yaşanmayacak kadar kısa ve siz kibirleriniz yüzünden görmezden geldiğiniz bir kişiye de aşık olabilirsiniz. Bu hikaye de gizem/gerilim ve sonu ölümcül bir haya...