You're intertwining your soul with somebody else

253 25 7
                                    

     Merhaba Jongin,
Artık çok sıkıldım. Cidden bıktım. Ne yapmaya çalışıyorsun bilmiyorum sürekli kafamı karıştırıyorsun. Önce ne olduğunu anlatmalıyım değil mi ?
Bu gün öğlen arasına girmeden bir saat önce falan beni aradın. Telefon ekranında adını görmek çok tuhaf hissettirdi ama heyecanlanamadım çünkü son aradığında eşyaları almak için eve geleceğinin haberini vermiştin. Muhtemelen gene beni sinir krizlerine sokucak bir şey söylersin diye düşmüştüm. Ama sen "Öğlen arasında olduğun yerde dur bir yere ayrılma." Dedin ve telefonu kapattın. Seni dinlemem, söylediğini yapmam için hiç bir sebep yoktu ama ben bir çeşit gerizekalı olduğumdan, dinledim. Öğlen oldu ve herkes çıkarken ben çıkmadım. Baekhyun yeniden yemeyi kestiğimi düşünüp beni bir ton azarladı ben de ona işim olduğunu söyledim. Sonra Kyungsoo kendi departmanından inerken gelip gelmediğimi sordu ona da bitirmem gereken grafik olduğunu bitirirsem gideceğimi söyledim. Herkes çıkmıştı bense masamda oturmuş seni bekliyordum. Yaklaşık 10 dakika sonra geldin, nereden geldiğine dair hiç bir fikrim yok. Aynı departmanda olmamıza rağmen sürekli farklı yerdesin bu yüzden artık bu konu hakkında düşünmeyi bıraktım. Kapıdan girdiğinde önce beni göremedin sonra masamda oturduğumu fark ettin ve hızla bana ilerlemeye başladın. Sen öyle hızlı hızlı gelmeye başlayınca ben de refleks olarak yerimden kalktım çünkü öldürmeye geliyor gibi duruyordun ne bileyim bir anda yakamdan tutup çekip öpeceğini. Seni geri öpmek istemiyordum Jongin, ben bunu cidden istemiyordum çünkü kırılacağımı ve daha kötü olacağını biliyordum. Daha yeni kendime gelebilmeye başlamışken seni öpmem her şeyi en baştan almama sebep olacaktı biliyordum. Fakat öptüm. Bir çeşit refleks miydi yoksa özlemimin getirdiği bir his miydi ? Bilmiyorum. Tamam ben sana hala aşığım ve seni özlüyorum bu yüzden karşılık verdim, peki sen neden beni öptün Jongin ? Ne kadar süre dudakların dudaklarımı ezdi emin değilim. Ezbere bildiğin ağzımı ne kadar daha keşfettin ondan da emin değilim. En sonunda birbirimizden ayrıldığımızda bana "Kimse sana böyle hissettiremez." Dedin. O zaman fark ettim. Dün departmandaki yeni aşklara yelken açtığım muhabbetinde neden kaşlarını çatmış bana dik dik baktığını, kıskanmışsın. Beni de bu yüzden mi öptüm Jongin ? Gerçekten bu kadar bencil misin ? Her şeyi kendine bu kadar nasıl isteyebilirsin ? Sen ruhunu başka biri ile birleştirirken bana neden engel oluyorsun ? Tanrı aşkına senin sorunun ne ? Beni seviyor musun seviyorsan neden beni bıraktın ? Kafamda öyle çok soru işareti yaratıyorsun ki bu beni deli ediyor.
Bütün bunları fark ederken yanında derin bir sessizliğe gömüldüm. Ellerinle yüzümü okşayıp "Sehun..." dedin. O an yanağımı o yumuşak ellerine yaslamak istesem de yapmadım. Bu sefer kendime hakim olabildim. Sana izin veremezdim Jongin, seni hala seviyor olabilirim ama ben bu amansız mutsuzluktan kurtulmak zorundayım ve bunun için seni aşmam gerekiyor bundan eminim. Dudaklarını, ellerini, kokunu ne kadar özlediğimi sana anlatamam. Birlikte yaptıklarımı çok özledim ve sen aniden beni öpünce bütün o şeyler yeniden canlandı. Yine de biliyordum, beni öpmen hiç bir şeyi düzeltmeyecekti o kıza geri gidecek ve hiç bir şey olmamış gibi davranacaktın. Nitekim öyle de oldu. Biz durmuş birbirimize bakarken o kız kapının önüne geldi ve seni çağırdı, yemeğe gidip gitmediğini sordu. Sen de "Geliyorum." Deyip tekrar bana döndün. O an söylemezsem bir daha söylemeyeceğimi fark ettim sana "Git." Dedim. Ağzını açıp yeniden bir şey söyleyecekken tekrar konuştum. "Bay Kim, gidin." Bir süre daha bana baktın ve dönüp o kıza doğru yürüdün. Sen onun omzuna kolunu atıp yürürken, sana bir daha izin vermeyeceğimi düşündüm. Bir daha bana böyle keyfine göre yaklaşmana izin vermeyeceğim, beni öldürmene izin vermeyeceğim Jongin.
Siz gittikten sonra Kyungsoo'yu aradım ve gelip beni almasını istedim.
Belki de ben de ruhumu başkası ile birleştirmeliyim ama önce ruhumu senden geri almalıyım.
Ne yazık ki seni hala seviyorum.

Sevgiler,Sehun.






Merhaba, geç yazdım beklettiysem üzgünüm. Ders tempom 15 tatilin başlaması ile oldukça arttı. "Kafamı kaşımaya vaktim yok." Derler ya o moddayım resmen. Umarım bölümü beğenmişsinizdir bu hikaye için yazdığım en uzun bölümdü galiba.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın, sizi seviyorum. Umarım güzel bir tatil geçirirsiniz. 🐻🐤💚💚🐤🐻
Sevgiler, Sensei

Somebody else || SeKai ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin