Ester, Müdür Schayben'in Odasından Çıktıktan Sonra
Ester hafif yanan omzunu eliyle ovalayarak kaldığı odanın bulunduğu katın merdivenlerini çıkmaya başladı. Odasının olduğu koridora geldiğinde birini gördü. Sarışın bir kız, Pam ve Artemis ile kaldıkları odanın kapısının önünde duvara yaslanmış bir şekilde duruyordu ve bu kız, birinci sınıf büyücülerden Rose'du. Aynı zamanda da bugün iksir laboratuvarındayken tezgahı Ester ve başka biriyle daha birlikte paylaşmışlardı.
Ester ona doğru yaklaşırken Rose, onu fark etti ve yaslandığı duvardan çekilerek doğruldu. Karşı karşıya geldiklerinde de Rose hemen konuşmaya başladı.
- Konuşmamız gerek Ester. Mümkünse senden başka birinin duymayacağı bir yer de.
Ester:
- Pekâlâ, diyerek odasının kapısını açtı.
Sonra da içeri girdi. Girer girmez de konuşmaya devam etti.
- Pam ve Artemis daha gelmezler. Yani odam gayet müsait.
Bunun üzerine Rose hemen içeri girdi ve arkasından kapıyı kapattı. Sonra da hemen konuşmaya başladı.
- İyi misin?
Ester kafasını olumlu anlamda salladı. Bunun üzerine Rose:
- Çok şükür. Şey, Ester... Ben patlama hakkında konuşacaktım, dedi ve Ester'in gözlerine baktı.
O an Ester'in bakışları değişti ve "Bekliyorum." dercesine bakmaya başladı. Bunun üzerine Rose derin bir nefes aldı ve konuşmaya devam etti.
- Laboratuvardayken Alexis'in senin malzemelerini devirdiğini hatırlıyorsun değil mi?
Ester onu onayladı.
- Evet.
Bunun üzerine Rose konuşmaya devam etti.
- Sen düşen malzemelerini almak için yere eğildiğinde Alexis, etraftakilere çaktırmadan senin bir malzemeni değiştirdi. Benim onu görmediğimi sanıyordu büyük ihtimalle ama senin malzemelerini bilerek devirmesi beni işkillendirmişti ve ben de bu yüzden çaktırmadan ne yaptığına baktım.
Ester ona bakarken Rose, derin bir nefes aldı ve tek nefeste içindekini söyleyiverdi.
- Senin Sülfiriyan otunun yerine Aktidom otunu koydu.
Ester'in kaşları istemsizce yukarı kalktı. Artık onun gözünde her şey netleşmişti. O sıra Rose konuşmaya devam etti.
- O an ne yaptığını anlayamadım. Sülfiriyan otu ve Aktidom otu birbirine çok benzediği için onu Sülfiriyan otu sanmıştım. Bu yüzden ses etmedim ama patlamadan sonra o otun Aktidom otu olduğunu fark ettim.
Ester elini çenesinin altına koydu ve düşünmeye başladı. O sıra Rose:
- Gerçekten üzgünüm Ester. Keşke o an yaptığı şeyi sana söyleseydim. O kadar mahcubum ki, diyerek bakışlarını yere çevirdi.
Bunun üzerine Ester elini onun omzuna koydu ve bakışlarının kendisine çevrilmesini sağladı. Ardından konuştu.
- Teşekkür ederim Rose. Alexis'den şüphelenmiştim ama emin olamıyordum. Senin sayende artık eminim. Kendini mahcup hissetmene gerek yok ama ben de kendini daha iyi hissetmene yarayacak bir çözüm var.
Rose hemen:
- Nedir, diye sordu.
Ester elini onun omzundan çekerken ona cevap verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş ve Ay
FantasyBüyülerin, elementlerin ve kılıçların havada uçuştuğu fantastik bir dünya sizi bekliyor. Normal olmayan ikizlerin kendileriyle ve dış dünyayla çatışmasını okumaya hazır olun. Neredeyse her hikayede olduğu gibi bu hikayede de iyi-kötü çatışması var...